"لا شيء يدعو" - Traduction Arabe en Turc

• edecek bir şey yok
• bir şey değil
• birşey yok
• hiçbir şey yok

Lois, söz; her şey yoluna girecek. Endişe edecek bir şey yok.
أعدكِ أن كل الأمور على ما يرام، لا شيء يدعو للقلق

"Burada endişe edecek bir şey yok" diyorsun ve sonra Paris'te ananas olduğunu söylüyorsun.
انتي تقولين، انه شيء واضح لا شيء يدعو للقلق وبعد ذلك انه اناناس في باريس

Endişe edecek bir şey yok, hayatım.
لا شيء يدعو للقلق ..

Bu is lekelerinin altında birinci dereceden yanıklar vardır ama mühim bir şey değil.
من الممكن أنه لديك حروق من الدرجة الأولى تحت هذا السخام، ولكن لا شيء يدعو للقلق

Takma kafaya ya. Herkes sürekli birbiriyle tanışıyor. Garipsenecek bir şey değil.
لا شيء يدعو للقلق، الناس تتقابل طوال الوقت وهذا ليس غريبًا

Sizi seviyoruz. Birbirimizi seviyoruz ve endişelenecek birşey yok.
نحن نحبّكم و نحبّ بعضنا الآخر‪,‬ لا شيء يدعو للقلق‪.

Minimal sulphur dioksit emisyonu. endişe edicek birşey yok.
القليل من اشعاعات ثنائي الكبريت لا شيء يدعو للقلق

Bunda utanacak hiçbir şey yok. İkiniz de cinselliğinizin zirvesindesiniz.
لا شيء يدعو للخجل منه فكلاكما ناضجين

İyisin. Dert edecek bir şey yok.
أنت بخير, لا شيء يدعو للقلق

Endişe edecek bir şey yok.
لا شيء يدعو للقلق.

Endişe edecek bir şey yok.
لا شيء يدعو للقلق

- Önemli bir şey değil.
لا شيء يدعو للقلق.

Önemli bir şey değil hanımım.
لا شيء يدعو للقلق مولاتي

İyi bir şey değil.
لا شيء يدعو للخير.

Önemli bir şey değil.
لا شيء يدعو للقلق.

Endişelenecek birşey yok.
انه , انه لا شيء يدعو للقلق بشأنه

- Bunda şaşıracak birşey yok. Hepsinin yerini adımlarımla ölçtüm.
هناك لا شيء يدعو للمفاجأة.

Evet, hiç yapmamışsınız... Tamam, korkacağınız hiçbir şey yok. He...
لا شيء يدعو للخوف