Bu kelimeden nefret ediyorum ama bunu söylemenin başka yolu yok. | Open Subtitles | وأنا أكره هذا العالم حقاً، ولكن لا طريقة آخرى لقول هذا، |
İçeri adam sokup yaklaşmanın bir yolu yok. | Open Subtitles | لا طريقة اخرى يجب نشر عدد من الرجال لنقترب |
Al, başka yolu yok. Bana inanmalısın. | Open Subtitles | لا اخوي آل , ما في و لا طريقة تانية لازم تصدقني |
Onları engellemenin... hiç bir yolu yok muydu? | Open Subtitles | ألم ألم تكن هناك و لا طريقة لإيقاف هؤلاء اللصوص؟ |
Kesin olan şey ise şu ki, insanoğlu, bu hastalığın yayılmasını engelleyebilecek hiçbir yöntem bilmiyor. | Open Subtitles | الأمر المؤكد هو أن لا طريقة معروفة للإنسان لوقف انتشارالعدوى |
Lütfen Aang. Toprak bükerek beni buradan çıkarmalısın. Bunun başka bir yolu yok. | Open Subtitles | يجل أن تُخضع الأرض لإخراجي ، لا طريقة أخرى |
Oraya girmenin bir yolu yok, imkânsız. | Open Subtitles | لا طريقة للحصول على في. هذا الجناح لا يمكن اختراقها. |
Şimdi bunu gerçekten bilebilmenin bir yolu yok benim için,değil mi? | Open Subtitles | لا طريقة لى لأعرف هذا الان، أليس كذلك ؟ |
Bunu açıklamanın bir yolu yok, değil mi? | Open Subtitles | لا طريقة لشرح هذا أليس كذلك؟ |
Anlaşma yapmanın hiçbir yolu yok. | Open Subtitles | لا طريقة للوصول الى اتفاق |
Bay St. George Cook Bölgesi hapishanesinde kendini asmış, ...bu yüzden bunu desteklemenin hiçbir yolu yok. | Open Subtitles | {\pos(192,220)} بينما (كوك كونتري) بالسجن {\pos(192,220)} لذا لا طريقة لنا لنؤكد هذا |
- Başka yolu yok. | Open Subtitles | لا طريقة غير هذه |
Yöntemini biliyoruz, ama bilmediğimiz şey ve burada oturarak asla bilemeyeceğimiz şey neden, yöntem ve fırsattır. | Open Subtitles | نعرف عمليته ، لكننا لا نعرف ولن نعرف طالما نحن جالسون هنا -ليس لدينا دافع و لا طريقة و لا إمكانيات . |
Çünkü kocamı görebilmek için başka bir yöntem düşünemedim, kocacığım. | Open Subtitles | لأن لا طريقة أخرى لرؤية زوجي |