Olmaz. Vaktimiz yok. Sal'in yerini senin yaktığını biliyoruz, Gino. | Open Subtitles | لا ,ليس لدينا الوقت نعرف انك احرقت سال , جينو |
- Hey, bununla bir sorunumuz yok, ese. | Open Subtitles | لا، لا. ليس لدينا أي مشكلةِ مَع ذلك ـ إذاً ماهذا الكلام الفارغ؟ |
- hayır, hayır, hayır. - Bunu tartışacak zamanımız yok adamım. Zamanımız çok kısıtlı. | Open Subtitles | لا لا لا , ليس لدينا وقت يا رجل أقفز أنت يا رجل |
hayır, gemide yedek berilyum küresi yok. | Open Subtitles | لا, ليس لدينا كرات بريليوم إضافيه على السفينه |
Onu işe almıyorum. hayır. Paramız yok baba. | Open Subtitles | حسنا انا لن اعينه لا ليس لدينا المال بوب |
hayır, hayır! Vakit yok. Biz geçene kadar set yıkılır. | Open Subtitles | لا لا ليس لدينا وقتا كافيا فالسد سوف ينفجر قبل وصولنا |
hayır, hayır! Vakit yok. Biz geçene kadar set yıkılır. | Open Subtitles | لا، لا ليس لدينا وقتا كافيا فالسد سوف ينفجر قبل وصولنا |
Aslında, değilim. Zamanımız yok. Gitmemiz gerek. | Open Subtitles | في الحقيقة , لا ليس لدينا وقت , يجب أن نذهب |
- hayır, yok. Olsaydı, benim haberim olurdu. | Open Subtitles | لا, ليس لدينا اذا كان لدينا خيط كنت سأعلم بشأنه |
Tabii ki hayır. Onun için yerimiz yok. | Open Subtitles | بالطبع لا ليس لدينا مكان فى الخزانة لذلك |
- Ampul yanmış. - hayır, hiç kahrolası elektriğimiz yok. | Open Subtitles | المصباح لا يعمل لا ليس لدينا كهرباء لعينه |
- hayır, vaktimiz yok! Siktir olup gidelim buradan. Hadi. | Open Subtitles | لا , ليس لدينا وقت لعين يجب أن نخرج من هنا هيا بنا |
hayır, zamanımız yok. Daha benzin alacağım. | Open Subtitles | لا، لا ليس لدينا وقت احتاج لتعبئة السيارة بالبنزين |
hayır, yok tatlım. Ama olacak. | Open Subtitles | لا , ليس لدينا يا عزيزتي ولكنه سيكون لدينا |
hayır, randevumuz yok ve evet, bizi buradan sepetlemek sizin hakkınız ama bugünlük bunu yapmamanızı rica ediyorum. | Open Subtitles | حسنا اذا . لا ليس لدينا موعد و نعم من حقك |