Diğer bir şey de, nükleer enerjiye ihtiyacımız yok. | TED | لذا فالشئ الثاني هو، نحن لا نريد الطاقة النووية. |
Haberleri dinliyorum. Eğer devam eden savaşta eski güç dengeleri tekrar sağlanabilirse... Burada artık haberlere ihtiyacımız yok. | Open Subtitles | انا استمع للاخبار نحن لا نريد اخبار هنا بعد الآن |
İstemiyorsanız su dökmenize gerek yok. | TED | نحن لسنا بحاجة إلى تسرّب الماء إذا كنا لا نريد ذلك. |
Her neyse, sadece küçük pis bir lafın bu kadar büyütülmesini istemiyorum. | Open Subtitles | على أي حال لا نريد ان نضخم الأمر بسبب كلمة واحد سيئة |
Biz Fransız ordusunu katletmek istemiyoruz. Biz sadece bir örnek vermek istiyoruz. | Open Subtitles | نحن لا نريد ان نذبح الجيش الفرنسي نحن نريد ان نقد عبرة |
Lütfen, sana bir zarar vermek istemiyoruz. anlaşmak istiyoruz. | Open Subtitles | أرجوك لا نريد إيذاءك نريد أن نتكلم بالمنطق |
Ve takdir edersiniz ki, kısa pantolonlu çocukların... ..böyle şeylere tanık olmasını istemeyiz. | Open Subtitles | في الحقيقة، نحن لا نريد أولاد يافعين بسراويل قصيرة .. يتدخلّون في حالات كهذه. |
Biz hödüklere işimizi öğretecek parlak bir polise ihtiyacımız yok. | Open Subtitles | لا نريد أي شرطي مهم أتى من المدينة الكبيرة ليرينا نحن السذج كيف نقوم بعملنا |
Çabanı takdir ediyoruz McClane ama burada başıboş silaha ihtiyacımız yok. | Open Subtitles | نحن نقدر جهودك لكننا لا نريد أسلحة بدون جدوى هنا |
Tazminata ihtiyacımız yok. Sınırlamaya ihtiyacımız var. | Open Subtitles | نحن لا نريد تعويضات , حسنا الان فقط نريد ضبط النفس |
Merhaba. Bizim de yardıma ihtiyacımız yok. | Open Subtitles | نحن لا نريد مساعدة من أي شخص هنا، لقد أخبرنا توم بهذا. |
Saçma mahkemelere para ve zaman harcamaya gerek yok. | Open Subtitles | نحن لا نريد ان نضيع الوقت والمال على تلك التفاهات |
Holografik gemiyle de uğraşmamıza gerek yok. | Open Subtitles | لا نريد إثارة المتاعب مع سفينة المحاكاة التابعة للحكمة الفيدرالية بعد الآن. |
Neler olduğunu biliyorsunuz , O yüzden etrafta olmak istemiyorum. | Open Subtitles | لا نريد أن نكون هنا عندما تعلمون ماذا يسقط هنا |
Gözün kızın üzerinden olsun. Hiçbir şeyin sıradaki hamlemize engel olmasını istemiyorum. | Open Subtitles | راقبها عن كثب، لا نريد أن يتدخل أي شيء في مرحلتنا القادمة |
Biz durumlarının kötüye gitmesini değil aksine iyiye gitmesini istiyoruz. | Open Subtitles | نحن لا نريد أن نصفي الحسابات نريد أن تتحسن الأشياء |
Size zarar vermek istemiyoruz. Sadece konuşmak istiyoruz. | Open Subtitles | نحن لا نريد لك أي ضرر نحن نريد فقط أن نتحدث |
Bir şeyden veya birisinin bize engel olmasını istemeyiz. | Open Subtitles | لا نريد ان نكون مرتبطين بأي احد او اي شيئ |
Daha sonraki işlerine geç kalmanı istemem. | Open Subtitles | لا نريد منك أن تكون متأخراً عن ارتباطاتك المستقبلية |
Öğrencilerin formül ezberlemelerini istemedik; dünyaya bakışlarını değiştirmek istedik. | TED | لا نريد للطلاب أن يحفظوا المعادلات لقد اردنا تغيير الطريقة التي ينظرون بها إلى العالم |
Ortada bir yanlış anlama olduğunu ve sorun çıkmasını istemediğimizi söyle. | Open Subtitles | أخبرهم أن سوء تفاهمٍ قد حدث ونحن لا نريد اثارة المشاكل |
Köprü işimizin olması, eski kariyerlerimizde devam etmek istemiyoruz veya anlamlı işler istemiyoruz demek değil. | TED | هذا الشيء لا يعني أننا لا نريد أن نبني على وظائفنا القديمة، أو أننا لا نريد عملاً مفيداً. |
Bazen bir travmadan sonra, sevdiğimiz birini kaybetmek gibi baş etmek istemediğimiz | Open Subtitles | أحياناً بعد الصدمة نفعل أي شيء لنحمي أنفسنا كشيء لا نريد أبداً |
Tamam ama, insanları gerçek kürk almaya teşvik etmek istemeyiz, değil mi? | Open Subtitles | أجل، لكننا لا نريد أن نشجع الناس على شراء فرو حقيقى، صح؟ |
Geri dönüşü olamayacak bir şey yapmak istemiyoruz. | TED | لا نريد أن نفعل شيئًا لن نستطيع الرجوع عنه. |
Bunun olmasını istemiyoruz. Doktor'un burada oluş amacı da budur. | Open Subtitles | لا نريد لهذا أن يحصل لذلك الدكتور موجود هنا لمساعدة |