"لا يبشّر" - Traduction Arabe en Turc

• hiç iyi
• iyi değil
• işaret değil

Durum hiç iyi değil dostum. Kenara çekmen lazım.
هذا لا يبشّر بالخير يا صاح، ستضطرّ للوقوف بالسيارة على جانب الطريق.

Bir daha senin aklına girmesine izin veremezsin. Evet, çünkü deli ve beyni yıkanmış görünmen hiç iyi bir görüntü değil.
أجل، لأنّك مخبولة تمّ محو عقلها وهذا أمر لا يبشّر بالخير

Tamam, ikimizin de telefonunun çalması hiç iyi bir şey değil.
حسنٌ، هاتفانا يرنّان، وهذا لا يبشّر بالخير.

Gözünü kapatmamışlar. Bu iyi değil. Bir şey görmesini umursamıyorlar.
لم يعصبوا عينيها، هذا لا يبشّر بخير فهم لا يكترثون إن رأت شيئاً

Korkarım ki bu senin için iyiye işaret değil.
هذا لا يبشّر بخير لك للأسف

İyiye işaret değil.
لا يبشّر بالخير

Ölüp de oraya giden biri olarak söylüyorum, gerçekten de hiç iyi değil.
باعتباري متُّ وكنتُ هناك أقول أنّه فعلاً لا يبشّر بخير

Onlardan biri herhâlde hâlâ yaşıyordur ve bu doğruysa bizim için hiç iyi olmaz.
جائز أنّ أحدهما ما زال هناك. وإذا صحّ ذلك، فهو لا يبشّر بالخير لأيّ منّا.

hiç iyi değil, efendi Büyükanne.
الوضع لا يبشّر بالخير، يا جدّتي الآمرة.

Kanlı mendiller, ateş, titreyen ayaklar, bunlar hiç iyi değil.
...تلك العباءات، والحمّى، والأرجل المرتعشة هذا لا يبشّر بخير

Bu hiç iyi değil. Ne yapacaksın?
هذا لا يبشّر بالخير، ماذا ستفعلين؟

Bu hiç iyi değil.
هذا لا يبشّر بالخير

Aman Tanrım, bu hiç iyi değil.
اللعنة، هذا لا يبشّر بالخير

Bu hiç iyi değil.
لا يبشّر هذا بالخير

Bu hiç iyi değil işte.
لا يبشّر هذا بالخير، صحيح؟

Bu iyi değil. Otel o yol üzerinde.
هذا لا يبشّر بالخير، الفندق من ذلك الاتّجاه.

Bu iyiye işaret değil.
لا يبشّر هذا بالخير

İyiye işaret değil bu.
ذلك الصوت لا يبشّر بالخير.

Bu iyiye işaret değil.
هذا لا يبشّر بالخير.