Hiç sahip olmadığım çocuğum için yas tutmak zorunda değilim. | Open Subtitles | لا يتوجب علي أن أحزن على طفلٍ لم أحظى به |
Belki onunla anlaşmak zorunda kalırım ama seninle anlaşmak zorunda değilim. | Open Subtitles | ربما يتوجب علي التعامل معها, ولكن لا يتوجب علي التعامل معك |
Nihayet, bir içki için yarım saat beklemek zorunda değilim. | Open Subtitles | اخيراً .. لا يتوجب علي الانتظار ساعه ونصف لشرب |
O haklı, ne yaptığınızı bilmek zorunda değilim. | Open Subtitles | لا, فهي محقة لا يتوجب علي أن أعرف ماذا كنتما تفعلان |
Bunun hakkında konuşmak zorunda olmadığım sürece. | Open Subtitles | فقط طالمــا أنه لا يتوجب علي الحديث عن هذا |
Şimdi sana bu kutunun içinde ne olduğunu söylemek zorunda değilim. | Open Subtitles | الان لا يتوجب علي ان اخبرك ما بداخل ذلك الصندوق |
Seninle ilgili her şeyi bilmek zorunda değilim sen de benimle ilgili her şeyi bilmek zorunda değilsin. | Open Subtitles | لا يتوجب علي معرفة كل شي عنك ولا يتوجب عليك معرفة كل شي عني |
(Gülüşme) TAMAM? İşte bu Michaelın yaptığını sevme sebebim. çünkü, TAMAM, eğer sen maskesini düşürüyorsan, o zaman ben yapmak zorunda değilim. | TED | (ضحك) جيد؟ أنا فقط، لهذا السبب أنا أحب ما فعله مايكل، لأنها مثل، حسناً، إذا كان يكشف زيفها، عندها لا يتوجب علي. |
Bir daha sahneye çıkmak zorunda değilim. | Open Subtitles | لا يتوجب علي أداؤه مرة بعد الآن |
Sokaklara kaçmak zorunda değilim. | Open Subtitles | لا يتوجب علي أن أهرب و أعيش في الشارع |
Kirli işleri yapmak zorunda değilim. | Open Subtitles | لا يتوجب علي فعل الأعمال القذرة |
Hayır, sorun değil. Gelmek zorunda değilim. | Open Subtitles | لا, لا بأس لا يتوجب علي الذهاب |
Tanrıya şükür. Kendimi öldürmek zorunda değilim. | Open Subtitles | شكراً لله لا يتوجب علي أن أقتل نفسي |
Çalışmak zorunda değilim. Zaten her şeyi biliyorum. | Open Subtitles | لا يتوجب علي الدراسة أعرف كل شئ مسبقاً |
Zaten sana vermek zorunda değilim. | Open Subtitles | أنا لا يتوجب علي أصلاً أنا أعطيك |
Dikkatli olmak zorunda değilim. | Open Subtitles | لا يتوجب علي ان اكون حذرة |
İşemek zorunda değilim. | Open Subtitles | لا يتوجب علي الذهاب للحمام |
Herkesten hoşlanmak zorunda değilim. | Open Subtitles | لا يتوجب علي أن أحبّ الجميع |
- Cevap vermek zorunda değilim. | Open Subtitles | لا يتوجب علي أن أجب على هذا |
Bundan sonra bunları takmak zorunda olmadığım için mutluyum. | Open Subtitles | أنا سعيد لأنه لا يتوجب علي إرتداؤها بعد الأن |