"لا يجب علينا" - Traduction Arabe en Turc

    • zorunda değiliz
        
    • gerek yok
        
    • gerektiğini
        
    • etmemeliyiz
        
    Tabiat zalim olabilir ama biz öyle olmak zorunda değiliz. Open Subtitles الطبيعة قاسيه و لكن لا يجب علينا ان نكون كذلك
    Tabiat zalim olabilir ama biz öyle olmak zorunda değiliz. Open Subtitles الطبيعة قاسيه، و لكن لا يجب علينا أن نكون كذلك
    Ancak mesele şu ki bugün karar vermek zorunda değiliz. TED غير أن الأمر هو أنه لا يجب علينا أن نقرر اليوم.
    Tamam ama her dediğine balıklama atlamaya da gerek yok. Open Subtitles حسنُ، لا يجب علينا أن نذهب مباشرة عندما تقول هذا.
    Değişim istemek için, bütün cevapları biliyor olmamıza gerek yok. TED لا يجب علينا أن نمتلك كلّ الإجابات لندعو للتغيير.
    Bizleri kurtaracak sihirli bir değnek beklememize gerek yok bizler zaten kullanılmayı bekleyen bir çözümler deposuna sahibiz. TED لا يجب علينا انتظار عصى سحرية لتنقذنا جميعا، فلدينا مسبقا مستودع كبير من الحلول يُنتظر فقط استعمالها.
    Bu Mahkemesi anlamına gelir ki tüm, sonra l biz sadece karar olamaz gerektiğini söylüyorlar bazılarının kaderi , kötü acıklı ölümlü. Open Subtitles كل ما تقف عليه هذه المحكمة عندها أقول ، أنه لا يجب علينا فقط أن نقرر مصير بعض ، الأشخاص المثيرين للشفقة
    Kahraman olmak, üniforma giymek, kendimize eylemci demek ya da katılımcı olarak seçilmek zorunda değiliz. TED لا يجب علينا أن نكون أبطالًا، مرتدين زيًا رسميًا، أو ندعوا أنفسنا نشطاء أو مُنتَخَبين حتى يمكننا المشاركة.
    Sarılmak ya da o gibi birşey yapmak zorunda değiliz değil mi? Open Subtitles - نحن لا يجب علينا ان نحتضن او اي شيئ - لا.
    Onunla salıncakların orada da savaşabiliriz, yani kum kutusunda savaşmak zorunda değiliz. Open Subtitles يجب علينا قتاله هناك عند الأرجوحة لذا لا يجب علينا مقاتلته هنا في الرمل
    Sırada beklemek zorunda değiliz. Ünlü, sarhoş orospular, sırada beklemezler. Open Subtitles لا يجب علينا الوقوف في الصف الساقطات الثملات المشهولات لا يقفن في الصف
    Altı kitabın hepsini işlemek zorunda değiliz, değil mi? Open Subtitles لا يجب علينا أن نقوم بكل الكتب الستة, أليس كذلك؟
    Sizin için hiçbirşey yapmak zorunda değiliz. Open Subtitles واو واو واو لا يجب علينا فعل شيئاً من اجلك
    O vampirin yakınında olmak zorunda değiliz. Open Subtitles لا يجب علينا الأقتراب من مصاص الدماء ذلك
    Hiçbir şeyi kontrol etmemize gerek yok, çünkü kimin yaptığını biliyoruz. Open Subtitles لا يجب علينا أن نتأكد من شيء، لأننا نعرف من قام بهذا.
    Onu alt etmemize gerek yok. Bunu bizim için yapacaklar. Open Subtitles لا يجب علينا أن نخرجه . هم سيفعلون هذا من أجلنا
    Beyler acele etmeye gerek yok. Open Subtitles يا فتيان , لا يجب علينا أن نكون سريعين جداً
    Bunun için endişelenmeye gerek yok. Open Subtitles حسنا، بحق الجحيم، لا يجب علينا أن نقلق بشأن هذه
    Neyse, sanırım bu konuda endişe etmemize gerek yok. Open Subtitles على اي حال , اعتقد انه لا يجب علينا القلق حياله
    Ve sadece fiziksel olduğundan işi romantikleştirmeye gerek yok, değil mi? Open Subtitles وبما انها علاقه جسديه لا يجب علينا ان نقلق عن الرومنسه، صحيح
    Yalanlarını gerçekmiş gibi kabul etmemeliyiz. TED لا يجب علينا أن نعاملهم وكأن أكاذيبهم هي وقائع.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus