Omuriliklerine soktukları aletle, acı duyuları kaybolur ve hiçbir şey hissetmezler. | Open Subtitles | تتم الزراعة في داخل الأنفاق الجذعية للدماغ تقوم بمنع الشعور بالألم لذا فهم لا يشعرون بشيئ |
Acı hissetmezler. | Open Subtitles | إنهم لا يشعرون بالألم يعيشون مئات السنين |
İnsanlar doğruyu söylediğinde, ufak detayları hatırlama ihtiyacı hissetmez üzerinden bu kadar yıl geçtiğinde özellikle. | Open Subtitles | حينمايقولالناسالحقيقة، لا يشعرون بالحاجة لذكر التفاصيل الصغيرة. بعد عدة سنوات. |
Yalnızca çocuklar sigaraya karşı birşey hissetmez. | Open Subtitles | لأن الاطفال فقط لا يشعرون بالحاجة للتدخين |
Acı hissetmeyen insanlar da vardır. | TED | هناك أشخاص لا يشعرون بالألم على الرغم من أن ذلك يبدو مثير .. ولكن إن لم تشعر |
Suçluluk hissetmeyen insanlar genelde iyi zaman geçirirler zaten. | Open Subtitles | الناس الذين لا يشعرون بالذنب همأسعدالناسدوما.. |
İnsanlar sadece acı hissetmiyor, çok fazla da yaratıyorlar. | TED | البشر لا يشعرون فقط بالحزن، بل نخلق الكثير منه. |
Ve onlar, daha iyi için iddialı olduklarından kendi egolarını şişirme ihtiyacı hissetmiyorlar. | TED | و لأنهم طموحون من أجل المصلحة العليا ، لا يشعرون بأي رغبة لتضخيم الأنا الخاصة بهم. |
O der ki köleler, uygar insanlar gibi sıcağı hissetmezler. | Open Subtitles | يقول أنهم لا يشعرون بالحرارة كالشخص المتحضر |
Bilirsin,onlar seks yapar... ve ardından hiçbir şey hissetmezler. | Open Subtitles | ...أتعرف, إنهم يمارسون الجنس و بعد ذلك لا يشعرون بأي شئ |
Mutantlar acıyı hissetmezler ya da şok geçirmezler. | Open Subtitles | المسوخ لا يشعرون بالألم أو بالصدمة |
Acıma, pişmanlık ve korku hissetmezler. | Open Subtitles | لا يشعرون بالشفقة ولا الندم ولا بالخوف |
Böylece bir şey hissetmezler. | Open Subtitles | لا يشعرون بالألم. |
Çoğu insan 130'a varana kadar hissetmez. | Open Subtitles | معظم الناس لا يشعرون بضربات قلبهم حتي تصل إلي 130 ضربة |
Çok az insan kendini suçlu hissetmez çünkü onlarda vicdan diye bir şey yoktur. | Open Subtitles | لكن القلائل المحظوظون لا يشعرون بالذنب لأنهم لم يكن لديهم ضمير من البداية |
Çoğu erkek böyle hissetmez. | Open Subtitles | أكثر الرجال لا يشعرون ذلك الطريق. |
Eskiden sadece sıkıntı hissetmeyen insanların sıkıcı olduklarını bu yüzden başkalarındaki sıkıntıyı anlayamayacaklarını düşünürdüm. | Open Subtitles | اعتدتُ التفكير أنّ الناس المملّين فقط لا يشعرون بالملل، لذا لا يمكنهم إدراكه عند الآخرين. |
Eskiden sadece sıkıntı hissetmeyen insanların sıkıcı olduklarını bu yüzden başkalarındaki sıkıntıyı anlayamayacaklarını düşünürdüm. | Open Subtitles | اعتدتُ التفكير أنّ الناس المملّين فقط لا يشعرون بالملل، لذا لا يمكنهم إدراكه عند الآخرين. |
Kendi geçimlerini sağlamak için mücadele gösteren ve bu konuda suçlu hissetmeyen kişiler adına söyleyeyim o devamlı alan ama karşılığında topluma hiçbir şey veremeyen asalaklardan bıktık. | Open Subtitles | حسناً, إسمح لي أن اقول, نيابة عن هؤلاء الذين عليهم الكفاح للوصول للأعلى و هؤلاء الذين لا يشعرون بالنذب حيال هذا... نحن نمقط هؤلاء الكسالى, الذين يأخذون, يأخذون, يأخذون... |
Kimileri tam bir erkek gövdesine sahip olup tişörtünü rahat çıkarabilene kadar kendini tam bir erkek olarak hissetmiyor. | Open Subtitles | لا يشعرون بأنهم ذكور كاملون مالم يحصلوا على صدر ذكوري مكتمل ويكونون قادرين على خلع قمصانهم |
Arkadaşlarım bugünlerde çok üretken hissetmiyor. | Open Subtitles | أصدقائي لا يشعرون بالأثمار في هذه الأيام |
- Kendilerini güvende hissetmek. Sen varken kendilerini güvende hissetmiyorlar. | Open Subtitles | يريدون الشعور بالأمان إنهم لا يشعرون بالأمان وأنت بالخارج |
Acı hissetmiyorlar. Beyinlerini dopamin ile depoluyoruz. | Open Subtitles | انهم لا يشعرون بالألم لأننا نبقي رؤوسهم مملوءة دائما في الاندورفين والدوبامين |