Kayığa binmeniz hiç hoşuma gitmiyor, şurada yüzse olmaz mı? | Open Subtitles | لا تفعلوا، تعلم بأنه لا يعجبني ذلك، دعها تسبح هنا |
Benim de hoşuma gitmiyor ama bu şekilde aradığımız cevapları bulacağız. | Open Subtitles | , أنا لا يعجبني هذا أيضاً لكن سنحصل على اجابات هكذا |
Bunlar hiç hoşuma gitmedi Eski iblislerle uyumlu geçinebilecekmiş gibi görünmüyorlar. | Open Subtitles | لا يعجبني سماع ذلك أنه لا يبدو متوافقين مع الشياطين السابقين. |
Uyurken kanatlarının beni itelemesini sevmiyorum çünkü sen bir meleksin. | Open Subtitles | لا يعجبني كيف تَخِزُني أجنحتك عندما نخلد للنوم، لأنك ملاك. |
Öncelikle, benimle senin patronun arasında olan çok hassas bir toplantıyı bölmüş durumdasın, ikincisi de yüzünü hiç sevmedim. | Open Subtitles | أولاً، لقد قاطعت اجتماع مهم جداً بيني وبين رئيسك وثانياً، وجهك لا يعجبني |
Bu Amerikalı'dan hiç hoşlanmadım! - Kiralık bir silahşör için fazla akıllı. | Open Subtitles | لا يعجبني ذلك الأمريكي انه اذكى من ان يكون قاتلا ماجورا |
Onu ben de sevmem ama oraya gelip kalkmasını söylemeyeceğim. | Open Subtitles | وأنا أيضاً لا يعجبني ذلك لكني لن آتي لأخبره بأن يرحل |
sevmediğim şey yalnızca böyle olabileceğini düşünüyorsun. | Open Subtitles | ما لا يعجبني هو.. أنك تعتقد أنك الوحيد الذي تشعر بذلك. |
Bilmediğimi ya da umursamadığımı umup Meme Avcıları X'e bakıyorsun ama her şeyin farkındayım ve hiç hoşuma gitmiyor. | Open Subtitles | تنظر إلى إباحيات ومواقع مثيرة أو أشياء لا اعرفها ولا أهتم بها ولكني أعرف وأهتم وأنا لا يعجبني هذا |
hoşuma gitmiyor bu. Yemek yemek için insanların kanını satmasından hoşlanmıyorum. | Open Subtitles | لا يعجبني ذلك، لا يعجبني أن يبيع الناس دمهم لكسب عيشهم |
Neden, bilmiyorum, ama hoşuma gitmiyor. | Open Subtitles | أنا لا أَعْرفُ السبب، لكن كل هذا لا يعجبني |
Benim de hoşuma gitmiyor ama maaş verecek param yok. | Open Subtitles | لا يعجبني الأمر أيضا ، لكن ليس لدي أموال لدفع الأجور |
Hiç hoşuma gitmedi bu. Ne yapacağım ben bu olmadan? | Open Subtitles | لا يعجبني ذلك، سأشتاق إليه ستة اشهر دون أن أراه؟ |
Geçen gün, size tokat atana öbür yanağınızı çevirin dedin ya o pek hoşuma gitmedi. | Open Subtitles | البارحه قلت أذا لطمك أحدهم .. سوف تدير له خدك الآخر لا يعجبني ذلك .. |
Bu hoşuma gitmedi. Bence fırsatımız varken buradan gitmeliyiz. | Open Subtitles | لا يعجبني هذا أعتقد أنه من الأفضل أن نبتعد من هنا بينما في وسعنا ذلك |
Evet, iyi çocuk. Ama metamfetamin işini sevmiyorum. | Open Subtitles | نعم، إنه فتى جيد لكن لا يعجبني هذا التوتر العصبي |
Bak, ben de onu sevmiyorum. Hayal gücün olmadığına emin misin? | Open Subtitles | انظر, انا حتى لا يعجبني الرجل هل انت متأكد انك لا تتخيل هذا ؟ |
Bak, ben de onu sevmiyorum. Hayal gücün olmadığına emin misin? | Open Subtitles | انظر, انا حتى لا يعجبني الرجل هل انت متأكد انك لا تتخيل هذا ؟ |
- Aslına bir konuşma şekli. - O küçük piçi hiç sevmedim. | Open Subtitles | ـ إنه تعبير مجازي ـ أنا لا يعجبني هذا الوغد الصغير |
Hayır, hayır. O çok çirkin bir köpek. Ondan hiç hoşlanmadım. | Open Subtitles | لا, ذلك كلب غريب لا يعجبني ذلك الكلب أبداً. |
Kadınlara güvenmeyi sevmem, bilirsin. | Open Subtitles | أنت تعلم أنه لا يعجبني الاعتماد على النساء |
Amerika hakkında sevmediğim şey, yüksek derecede kişisel tatminle karışık boş laf peşinde koşulması. | Open Subtitles | ..الذي لا يعجبني في أميركا هو السعي وراء الكلام الفارغ ..جنباً إلى جنباً مع درجة عالية |
Yazdığım şeyi Beğenmedim. Oraya asılmasını istemiyorum. Lütfen geri verin. | Open Subtitles | لا يعجبني ما كتبت ولا أريد تعليقها، اعيديني إياها من فضلك |
Onunla başa çıkabilirim. Hoşuma gitmeyen şey ise verdiğim her bilginin iki defa kontrol edilmesi. | Open Subtitles | يمكنني التعامل مع ذلك ما لا يعجبني هو التحقق من كل معلومة أعطيها لكم |
Tam olarak maksadımı bilmiyorum ama kaçmaktan hiç hoşlanmıyorum. | Open Subtitles | .. أنا لا أعرف أهدافي على وجه الدقَّة .. لكن لا يعجبني الهرب |