"لا يفترض أن" - Traduction Arabe en Turc

    • gerekiyordu
        
    • gerekirdi
        
    • gerektiğini
        
    Şey, aslında aşüfteler ama senin bunu sonradan öğrenmen gerekiyordu. Open Subtitles حسنًا، إنهم كذلك، ولكن لا يفترض أن تعرفين هذا الآن
    Teşekkür ederim. ama büyük trajedi bunun olmaması gerekiyordu. Open Subtitles شكراً لك. لكن المأساة الحقيقية هي بأنَّ هذا لا يفترض أن يحدث
    -Bunu senin halletmen gerekiyordu! -Burada olmamaları gerekiyordu! Open Subtitles هذا عملك يا جونيور لا يفترض أن تكونا هنا
    - Burada bile olmaman gerekirdi! - Bu benim hayatım. Open Subtitles لا يفترض أن تكوني هنا أصلاً - إنها حياتي -
    Kaputun altında yanıcı bir şeyin olmaması gerekirdi. Open Subtitles لا يفترض أن يكون شيء قابل للإشتعال تحت غطاء المحرك هذه الأضواء من معادن الهاليدات
    Danimarka'ya niye gidiyorsun David? Maria. Babandan izin almadan buraya girmemen gerektiğini biliyorsun. Open Subtitles تعرفين بأنه لا يفترض أن تكونين هنا بدون موافقة والدك
    Ben geleceği gördük ve bunun gerekiyordu değildir. Open Subtitles لقد رأيت المستقبل و هذا لا يفترض أن يحصل
    - Efendim, başka bir cadı öldü. - Gerçekleşmesi gerekiyordu. Open Subtitles سيدي ، ساحرة أخرى قد قتلت هذا لا يفترض أن يحدث
    Bu kadar alçaktan yeri görmememiz gerekiyordu. Open Subtitles لا يفترض أن نرى الأرض بهذا القرب.. أليس كذلك؟
    O halde o sırada kesinlikle burada bulunmaması gerekiyordu. Open Subtitles إذاً نعلم أنه بالتأكيد لا يفترض أن يكون هنا
    Bunu da söylememem gerekiyordu. Söyledim ama. Memnun oldum. Open Subtitles والذي كان لا يفترض أن أخبرك به يسعدني مقابلتكِ
    Yatılı okula bile gitmemem gerekiyordu aslında. Babam beni oraya sırf senin yüzünden gönderdi. Open Subtitles لا يفترض أن أكون في مدرسة داخلية على أيّ حال السبب الوحيد الذي جعل أبي يرسلني كان أنتِ
    Bekle doktor. Kapının açık olmaması gerekiyordu. Open Subtitles تمهلي يا طبيبة، لا يفترض أن تكون هذه البوابة مفتوحة.
    Gelecek aya kadar buraya gelmemeniz gerekiyordu. Open Subtitles لا يفترض أن تأتوا إلى هنا حتّى الشهر المقبل.
    - Günaydın. Bir yanlışlık yapıldı. Bizim burada olmamamız gerekiyordu. Open Subtitles هناك خطأ ما لا يفترض أن نكون هنا
    Böyle olmaması gerekiyordu. Open Subtitles لا يفترض أن يكون الامر على هذا النحو
    Kanka. Bizim gibi onlar da sistemde izinsiz dolaşıyor. Onların da sistemde olmaması gerekirdi. Open Subtitles يا صاح إنهم يتطفلون مثلنا لا يفترض أن يكونوا هنا أيضا
    Annenden sır saklamaman gerekirdi. Open Subtitles لا يفترض أن تكتم الأسرار عن أمّـك
    Sadece benimle evlenmemesi gerekirdi, hepsi bu. Open Subtitles -إنهــا رائعة بالفعــل فقط لا يفترض أن تكون متزوجــة منــي
    Politik meselelere burnumu sokmamam gerektiğini biliyorum fakat bugün yaşadığım şeylerden sonra... Open Subtitles أعرف أنه لا يفترض أن أتدخل في الشؤن السياسية ولكن بالنظر لما عانيته اليوم
    Bebekler konusunda uzman sayılmam ama küçülmemeleri gerektiğini biliyorum. Open Subtitles لست خبيراً بالأطفال لكنني واثقاً أنه لا يفترض أن يتقلصوا

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus