"لا يفهم" - Traduction Arabe en Turc

    • anlamıyor
        
    • anlamayan
        
    • bilmiyor
        
    • anlamaz
        
    • anlayamaz
        
    • anlamıyormuş
        
    • anlamayabilir
        
    • anlayamıyor
        
    • farkında değil
        
    Ancak bazen, durumun derinine inip kontrol altına almak gerektiğini anlamıyor. Open Subtitles لكنه لا يفهم هذا أحياناً يجب اتياع سياسة البطش و القوة
    Ancak bazen, durumun derinine inip kontrol altına almak gerektiğini anlamıyor. Open Subtitles لكنه لا يفهم هذا أحياناً يجب اتياع سياسة البطش و القوة
    Erkek kardeşim, İçinde olduğu şeyi anlamıyor, ve ilişkiler gergindir Open Subtitles أخي لا يفهم ما تمر به إبنته و علاقتهما متوتره
    Hayır, beyzbolun b'sinden anlamayan birinin beyzbol takımı koçluğu yapması zorumuza gitti. Open Subtitles لا ، لا نطيق فكرة شخص لا يفهم البيسبول ويدرّب فريق أولاد
    Onların ne olduğunu bilmiyor, bunu anlamayacaktır. Ben oraya gidiyorum. Open Subtitles إنه لا يعلم, إنه لا يفهم أنا فى طريقى لهناك
    Demek denilenleri anlamıyor "bok torbası" "bok ye"? Open Subtitles اذا هو لا يفهم كلمه مثل كلمه حثالة المجتمع كل الفضلات
    Bağırmak işe yaramaz Bay Clayton. Dilimizi anlamıyor. Open Subtitles الصراخ لن يجدي يا سيد كلايتون إنه لا يفهم الإنجليزية
    Apartman dairesinde neden besleyemeyeceğimizi anlamıyor. Open Subtitles لا يفهم أنه لا يمكنه الحصول على واحد في شقة
    Kadınları anlamıyor çünkü kadınlar konuşmak ister ve sen hiç istemezsin. Open Subtitles انه لا يفهم المرأة، لأن المرأة بحاجة الى التحدث الامور، وقمت لم يكن يريد أن.
    ama anlaması gereken kişi anlamıyor Open Subtitles ولكن الشخص الذي يجب أن يفهم فإنه لا يفهم
    Zamane çocuklarının üzerindeki baskıyı pek anlamıyor. Open Subtitles واعتقد أنه لا يفهم كل التوترات التي يمر بها الأولاد هذه الايام
    Ne söylediğini anlamıyor. İngilizce bilmiyor. Open Subtitles انه لا يفهم ما نقول انه لا يتحدث الانجليزية
    Bu sahte ve ulaşılmaz. Görünüşe göre bunu kimse anlamıyor. Open Subtitles إنه مزيف، خيالي، لكن أحداً لا يفهم الحقيقة
    Okulun şehre şehrin ise aşiretlere göre bölünmüş bir hapse benzediğini anlamıyor. Open Subtitles ضابط أشرافي لا يفهم بأن المدرسة تشبه المدينة والمدينة فقط تشبه الشجن جميعم قسم إلى أقسام منفصلة بالاعتماد على القبائل
    Soruyu anlamayan birinin cevap vermesi çok zordur. Open Subtitles من العسير الإجابة، عندما لا يفهم المرء السؤال.
    Şu kumsal olayını anlamayan bir tek ben miyim? Kumsal işte. Open Subtitles هل أنا الشخص الوحيد الذى لا يفهم سحر الشواطئ ؟
    Olanları anlamayan tek kişi sensin. Open Subtitles كايل، الشخص الوحيد الذي لا يفهم ما الذي يحدث هو أنت
    Bunu durdurmaya gücü olanın kendisi olduğunu bilmiyor. Open Subtitles هو لا يفهم بأنّه الوحيد بالقوّة ليوقّفه.
    Gerçek şu ki bu ikimizin arasında. Michael bir beyefendiyi anlamaz. Open Subtitles الحقيقه أنه بيننا و بين أنفسنا فــ مايكل لا يفهم الساده المهذبين
    Orada yatarken insanların cama yapışmış çirkin ...yüzlerini izlemenin ne kadar kötü olduğunu anlayamaz. Open Subtitles فهو لا يفهم كيف ترقد هنا يوماً بعد يوم تشاهد الناس ووجوههم الدميمة تحملق فيك
    Neden onunla daha fazla vakit geçirmediği anlamıyormuş değil mi? Open Subtitles هو لا يفهم لماذا أنا لا أقضي مزيداً من الوقت معه
    Ona öğretmeye çalıştığım her şeyi anlamayabilir, ama bunu anladı. Open Subtitles ربما لا يفهم كل ما أعلمه له ولكنه يفهم هذا
    Scully neden kendinizi savunmadığınızı anlayamıyor. Open Subtitles سكولي لا يفهم لماذا أنت لا تحاول الدفاع عن نفسك.
    Seninle birlikte olduğu için ne kadar şanslı olduğunun farkında değil. Open Subtitles إنه لا يفهم كم هو محظوظ لأن لديه شخص مثلك

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus