Mukhabarat bunları bulursa, bana neler yapacağını tahmin bile edemezsiniz. | Open Subtitles | إذا إكتشفت المخابرات الأمر سيفعلون بي أموراً لا يمكنكم تخيلُها |
Mukhabarat bunları bulursa, bana neler yapacağını tahmin bile edemezsiniz. | Open Subtitles | إذا إكتشفت المخابرات الأمر سيفعلون بي أموراً لا يمكنكم تخيلُها |
Siz aklınızı mı oynattınız? Bunu bana yapmanıza izin vermem! | Open Subtitles | هل أنتم يا رفاق مجانين لا يمكنكم فعل هذا بي |
Yardım edeceğinize söz vermiştiniz, fakat bunu yapamazsınız, öyle değil mi? | Open Subtitles | لقد وعدتوني بالمساعده يا رفاق ولكن لا يمكنكم ذلك اليس كذلك |
Bizi buraya hayvanlar gibi kapatamazsınız. | Open Subtitles | لا يمكنكم حبسنا هنا مثل الحيوانات، فبحق الجحيم؛ هذه السفينة ستغرق. |
Beyinle ilgili ne kadar çok şey bildiğimizi hayal bile edemezsiniz. | TED | لا يمكنكم تخيل كم التفاصيل التي نعرفها عن الأدمغة. |
Huzur ve dinginliği satın alamaz ya da zamanını tayin edemezsiniz. | TED | لا يمكنكم شراء، وتحقيق أو ترسيخ الصفاء وراحة البال. |
Ve daha önemlisi, cep telefonlarının dünya gençliği için ne kadar önemli olduğunu göz ardı edemezsiniz. | TED | و الأهم من هذا، لا يمكنكم تجاهل أهمية الهواتف النقالة بالنسبة للشباب عبر العالم. |
Poker oynayıp, cennete ulaşmak için dua edemezsiniz. | Open Subtitles | لا يمكنكم الصلاة للحياة الآخرة وتلعبون بريدج أو البوكر |
Burada kavga edemezsiniz. Burası Kumanda Merkezi! | Open Subtitles | أيها السادة , لا يمكنكم العراك هنا هذة الغرفة الحربية |
Burada kavga edemezsiniz. Burası Kumanda Merkezi! | Open Subtitles | أيها السادة , لا يمكنكم العراك هنا هذة الغرفة الحربية |
Siz piçler beni burada tutamazsınız, dostum. Bu çok saçma. | Open Subtitles | أنتم أيها الملاعين لا يمكنكم إبقائى هنا هذا هراء لعين |
- Hey! Bunu yapamazsınız! - Oh, hey, üzgünüm, bahsetmeyi unuttum. | Open Subtitles | مهلاً ، لا يمكنكم فعل ذلك أووه ، مهلاً ، آسف |
Bizi burada nasıl yalnız bırakıp gidebilecekler? | Open Subtitles | لمَ لا يمكنكم المغادرة حين تتحسّن الظروف ؟ ياسيّدتي ، أهذا ما تسمّينه تحسّن الظروف ؟ |
Kafanızı öyle bir götünüze sokmuşsunuz ki, önünüzde duranı göremiyorsunuz. | Open Subtitles | أنتم حمقى، لدرجة أنّه لا يمكنكم رؤية مايحدث أمامكم .. |
Hayır, hayır, hayır. İptal edemezsin. Parti 2 gün sonra. | Open Subtitles | لا، لا، لا، لا يمكنكم إلغاء الأمر، فالحفلة بعد يومين |
Istırap çekerek ya da anlam çıkararak, yaşamı satın alamazsınız. | TED | لا يمكنكم شراء طريقتكم من المعاناة أو الأهمية. |
Sırf sarhoş çapulculardan oluşan bir çete olamazsınız. | Open Subtitles | لا يمكنكم أن تكونوا مجرد عصابة من الجنود المخمورون |
Sizler, otoriter sisteminiz tarafından kimin kimlik hakkı edinip edinmeyeceğine karar veremezsiniz. | Open Subtitles | الآن، لا يمكنكم إخبارنا من يستحق أن يكون مقيدا عن طريق نظامنا، أقصد نظامكم |
Cenaze sona erdi. Evinize gitmek zorunda değilsiniz, ama burada da kalamazsınız. | Open Subtitles | هذه نهاية الجنازة, لا يمكنكم العودة لمنازلكم ولكن لا يمكنكم البقاء هنا |
Ve bilirsiniz, mülteci kamplarına, hergün araştırma yapmak için gittiğimde hayal dahi edemeyeceğiniz şeyler buldum. | TED | وكما تعرفون، عندما كنت في مخيم للاجئين، ذهبت يوما بعد يوم للقيام بمسحٍ، ووجدت أموراً لا يمكنكم حتى تصورها. |
Allah aşkına, Bizi burada bırakamazsınız. - Hazır. | Open Subtitles | لرحمة الله لا يمكنكم تركهم هنا- استعدوا- |