"لا يمكنك أن تفعل" - Traduction Arabe en Turc

    • yapamazsın
        
    • yapamazsınız
        
    Ama böyle gidemezsin, hiçbir şey anlamadın, gitme, hayır bunu bana yapamazsın. Open Subtitles لا يمكنك الرحيل هكذا إنك لا تفهم .. لا تذهب. لا يمكنك أن تفعل هذا.
    Bu, provokasyon içindeki bir çıkıntı. Ona karşı, bir şey yapamazsın. Open Subtitles ذلك الشيء المتعلق بالاستفزاز لا يمكنك أن تفعل شيء حياله
    Çünkü bir kere yağmur sezonu başladığında hiçbir şey yapamazsın. Open Subtitles أن هذه المعركة في الحصول على أمام العواصف وقعت ، لمرة واحدة ويأتي موسم الأمطار لا يمكنك أن تفعل أي شيء.
    - Tamam rahatla Jack. - Bunu yapamazsın. Open Subtitles ــ حسنا , جاك , إهدأ ــ لا يمكنك أن تفعل ذلك
    Her ne yapıyorsanız onu burada yapamazsınız. Burayı terk etmelisiniz. Open Subtitles لا يمكنك أن تفعل ما تفعله هنا، عليكَ أن تُغادر
    Bunu yapamazsın, Jack! Başlangıç var... ama ortaya ve bir sona ihtiyacım var. Open Subtitles لا يا جاك لا يمكنك أن تفعل هذا بي ليس لدي إلا البداية أحتاج إلى الوسط و النهاية لدي تصوير
    Hepsini birden yapamazsın. Yürümek istiyorsan kendine zarar verme adamım. Open Subtitles لا يمكنك أن تفعل جميع ذلك مرة واحدة يجب عليك أن تتمرن ببطئ يا رجل ، وإلا فأنت تحرق نفسك
    Hepsini birden yapamazsın. Yürümek istiyorsan kendine zarar verme adamım. Open Subtitles لا يمكنك أن تفعل جميع ذلك مرة واحدة يجب عليك أن تتمرن ببطئ يا رجل ، وإلا فأنت تحرق نفسك
    - Bunu yapamazsın. - Karıştırıyorsun, Daniel. Yapabilirim. Open Subtitles لا يمكنك أن تفعل هذا أنت مخطئ يا دانيال ، بل يمكننى
    Bunu yapmamalısın. Bunu yapamazsın. Open Subtitles لا يفترض أن يمكنك فعل هذا لا يمكنك أن تفعل هذا
    Anneme bunu yapamazsın, o senin karın. Open Subtitles لا يمكنك أن تفعل ذلك إلى ما، وانها زوجتك.
    Bana bunu yapamazsın beni bu şekilde tehdit edemezsin buna hakkın yok. Open Subtitles لا يمكنك أن تفعل ذلك. هل علاج لي بذلك. لا يوجد لديك الحق.
    Bunu yapamazsın, sen nötr olması gerekiyordu. Open Subtitles لا يمكنك أن تفعل هذا من المفترض أن تكون محايداً
    Hayır Jack, bunu bana yapamazsın Elimde bir giriş var ama bir gelişme ve bir son gerekiyor. Çekecek bir şeylerimin olması lazım. Open Subtitles جاك لا يمكنك أن تفعل هذا بى أنا لدى بداية ولكنى أحتاج وسط ونهاية
    Bunu yapamazsın. Yapmak zorundayım ve sen de biliyorsun. Open Subtitles لا يمكنك أن تفعل يجب أن أفعل ، و أنت تعلمين ذلك
    Bunu yapamazsın, koç. 19 numarayı kapatmalıyım. Open Subtitles لا يمكنك أن تفعل بي هذا على أن أراقب رقم 19
    Benim mor kanatlarımdan 2 ölü vajinaya dayanabilir misin? Bana hiç bir şey yapamazsın. Open Subtitles هل يمكنكما تحمل معرفة أي فرج ميت جعلني أحصل على هذه الأجنحة الأرجوانية؟ لا يمكنك أن تفعل لي أي شيء
    Herkesin seninle aynı fikirde olmasını ya da seni sevmesini umarak şu an yaptığın işi asla yapamazsın. Open Subtitles لا يمكنك أن تفعل ما تفعله وتتوقع أن يتفق معك أو يحبك الجميع
    Hayır. Bunu yapamazsınız. Onlar yaşayan canlılar. Open Subtitles لا ، لا يمكنك أن تفعل هذا إنهما مخلوقان حيان
    -Hayır, bunu yapamazsınız. Burada suçlu sensin. Open Subtitles لا يمكنك أن تفعل هذا كلا اللوم يقع عليك هنا
    Kanıtınız olmadan bize hiçbir şey yapamazsınız efendim. Open Subtitles و لا يمكنك أن تفعل شيئاً لأي منا بدون دليل يا سيدي

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus