| Ciddi olamazsınız. O kızın bizi parçalamasına izin mi vereceğiz? | Open Subtitles | لا يمكن أن تكونوا جادين ستتركون تلك الفتاة تعيقنا؟ |
| Bakın. Bu kadar saf olamazsınız. | Open Subtitles | أنظروا، لا يمكن أن تكونوا بهذا القدر من السذاجة، حسناً؟ |
| Karnınızı binlerce böğürtlenle tıka basa doldurduğunuza göre artık aç olamazsınız. | Open Subtitles | بما أنكم بالتأكيد قد ملأتم بطونكم بالآلاف من الثمار... لا يمكن أن تكونوا جائعين بعدها... |
| Asla daha dikkatli olamazsınız hanımefendi. | Open Subtitles | لا يمكن أن تكونوا غاية في الحرص سيدتي |
| Yaşama böyle başlamış olamazsınız. | Open Subtitles | لكن لا يمكن أن تكونوا دائما هكذا |
| Çocuklar, bu konuda ciddi olamazsınız. | Open Subtitles | يا أصدقاء، لا يمكن أن تكونوا جادين بهذا |
| Yok artık. Onu hapisten kaçırmayı cidden düşünüyor olamazsınız. | Open Subtitles | بربكم ، لا يمكن أن تكونوا جادين بإخراجه |
| Hadi ama ciddi olamazsınız! | Open Subtitles | هيا، لا يمكن أن تكونوا جادين في ذلك |
| Siz polis falan olamazsınız. | Open Subtitles | انه لا يمكن أن تكونوا من الشـرطة |
| Onlardan yana değilsiniz ve olamazsınız. | Open Subtitles | لا يمكن أن تكونوا في صفهم ضدي |
| Onlardan yana değilsiniz ve olamazsınız. | Open Subtitles | لا يمكن أن تكونوا فى صفهم ضدى |
| Siz ciddi olamazsınız. | Open Subtitles | أنتم لا يمكن أن تكونوا جادين. |
| Ciddi olamazsınız. | Open Subtitles | لا يمكن أن تكونوا جادين. |