"لا يملك" - Traduction Arabe en Turc

    • olmayan
        
    • yoktur
        
    • yoktu
        
    • sahip değil
        
    • olmadığını
        
    • in
        
    • yokmuş
        
    • olmadığı
        
    • bile yok
        
    • olmaz
        
    • yok ki
        
    • yok mu
        
    Lake Monroe'da arabası olmayan tek son sınıf erkek öğrencisi benim. Open Subtitles قطعا انا الشاب الوحيد في بحيرة مونري الذي لا يملك سيارة
    Her bağımsız su molekülünde gelgit yoktur ama okyanusun bütününde vardır. TED كل جزيء ماء لا يملك مد وجزر ولكن كل المحيط يملك.
    O zamanlarda, Jomo'nun işletme ile ilgili en ufak bir fikri bile yoktu. TED لذا في ذلك الوقت، كان جومو لا يملك أدنى فكرة عن الأعمال التجارية.
    Foster Prentiss, namı- diğer Harika Gizem böyle bir yeteneğe sahip değil. Open Subtitles فوستر برينتيس , الغامض المذهل , لا يملك أيا من هذه المهارات
    Bence baba olarak başarısız olduğunu ve yaşamaya değecek bir şeyinin olmadığını düşünebilir. Open Subtitles فقد يعتقد بأنّه فشل كأب، ويعتقد بأنّه لا يملك ما يستحق العيش لأجله
    Brick'in o kadar lüksü yok. Senin bodur genlerinden, benim değil. Open Subtitles أنت مثل ناطحة سحاب غريبة , بريك لا يملك تلك الصفة
    Ama biz zamana sanki zamansızmış gibi davranırız, sanki hep bu şekildeymiş gibi, sanki yerlilerin topraklarının yağmalandığı, yerlilerin soykırıma uğratıldığı, ve Afrikalıların anavatanlarından alındığı bir politik tarihi yokmuş gibi. TED ولكننا نتعامل مع الوقت وكأنه أبدي، وكأنه كان دائمًا على حاله، وكأنه لا يملك ماضيًا سياسيًا مرتبطًا بنهب الأرض من السكّان الأصليين، والإبادة الجماعية لهؤلاء السكان، وخطف الأفارقة من موطنهم الأصلي.
    Bu dağlara sahip değil tıpkı bize sahip olmadığı gibi. Open Subtitles هوو تعلمون، انه لا يملك هذه الجبال تمـاما كما يمتلـكنا
    Torpili olmayan aşağılık herifin teki olduğumu mu söylemeye çalışıyorsun? Open Subtitles إذاً أنت تشرح لي بأنني أحمق لا يملك علاقات. ؟
    Hiçbir bağlantısı olmayan bir adamı suçlamak gibisi yok, değil mi? Open Subtitles كيف لك أن تُلقي اللوم على شخص لا يملك علاقات. ؟
    Ama giydiği İtalyan takım, işi olmayan... birine göre fazla iyi. Open Subtitles لكن ذوقه بالبدلات الإيطالية أكبر بكثير من رجل لا يملك عملاً
    Demirden oluşan çekirdeğin, aşırı derecede yoğunlaşarak içe doğru çökmekten başka şansı yoktur. TED لا يملك عنصر الحديد أية خيار سوى أن ينهار، وأن يصل لكثافة عالية.
    Onun hiç parası yoktur. - Hiç sinema yıldızı gördün mü? Open Subtitles إنه لا يملك أية أموال هل رأيتى أى نجم سينمائى ؟
    Ve muhbirin kimliğin gizliyse, korkmasına hiç ama hiç gerek yoktur. Open Subtitles و إن كانت هوية الصافر سرية عندها لا يملك شيئاً ليخافه
    Evet ama CIA'nin şimdiye kadar onlar için çalışan küçük bir kuşu yoktu. Open Subtitles أجل، حسناً ، فجهاز المخابرات المركزية لا يملك طائراً يعمل لديهم حتى الآن
    48 saat içinde uçuşa yasak bir bölge kurduk çünkü Kaddafi'nin 48 saat içinde ulaşabileceği uçakları yoktu. TED فقد اقمنا منطقة حظر تجول فوق تلك المدينة خلال 48 ساعة لان القذافي لا يملك سلاح طيران استغرق ذلك فحسب 48 ساعة
    Evet, şey, en azından Felsefe Taşı'nın son parçasına sahip değil. Open Subtitles نعم, حسناً, على الأقل هو لا يملك القطعة الأخيرة لحجر الفيلسوف
    Yıllar önce, bir hastam vardı, harika genç bir adam çalışanlar tarafından da sevilirdi ve hiç arkadaşı olmadığını farketmek bizi şok etmişti. TED منذ عدة سنوات، التقيت بمريض شاب رائع أحبه الطاقم الطبي وكانت صدمة لنا عندما علمنا أنه لا يملك أصدقاء
    Ferris'in daha önceki yoklamaları hiç de tatmin edici değil. Open Subtitles ان فيريس لا يملك ما يمكن إعتباره حضورا نموذجيا
    Ayrıca kızlarıyla ilgili olaylardan hiçbir bilgisi yokmuş gibi görünüyor. Open Subtitles أيضاً يبدو أنه لا يملك أي فكرة عن أي شئ يجري مع بناته
    Okyanusta büyük bir balon görüyor. Elleri olmadığı icin küçük bir ısırık atıyor ve bot sönüp gidiyor. TED انها ترى ذلك البالون الكبير في المحيط .. وهو لا يملك الايدي فتحاول قضمه .. فينفجر .. فتعود ادارجها
    Öyle ki bir yüzü veya geleneksel bir diyoloğu bile yok. TED فهو لا يملك وجها ولا حتى حوارا تقليدياً.
    Tıp biliminin ne yazık ki fazla bir seçeneği olmaz. Open Subtitles التخصص الطبي لا يملك .. الكثير من الخيارات، للأسف
    Cliff'in bir telefonu yok ki. Numarayı bardayken almıştım. Open Subtitles كليف لا يملك هاتف الان اخذته منه في الحانه
    İki sağlam müşterinin geçerli bir kimlik numaraları yok mu yani? Open Subtitles لا يملك اثنان من أكبر مشتريك أرقام ضمان إجتماعيّ صالحة

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus