"لا يوجد أي" - Traduction Arabe en Turc

    • hiçbir
        
    • falan yok
        
    • bir şey yok
        
    • yoktur
        
    • yoktu
        
    • hiç bir
        
    • yok ki
        
    • hiç yok
        
    • bile yok
        
    • filan yok
        
    • olmadığını
        
    • bulunmuyor
        
    Başka hiçbir organ, insan hayatında muhtemelen başka hiçbir nesne mecaz ve anlam açısından insan kalbi kadar ilham verici değil. TED لا يوجد أي عضو آخر، وربما لا يوجد أي شيء آخر في حياة الإنسان، كالقلب البشري من حيث استعماله في المجاز.
    Kate, dinle. Tekne yok, hiçbir çıkış yolu yok, bir şey yok. Open Subtitles كات, أسمعي, لا يوجد قارب, لا طريق للخروج لا يوجد أي شيء
    - Bir şeyi falan yok. Bu tehlikeli bir örnek. Yine içiyorsun. Open Subtitles لا يوجد أي عيب بالآلة, إنها عينة فاسدة لقد كنتَ تشرب مجدداً
    - Bir şeyler lazım. - Yapabileceğimiz bir şey yok. Open Subtitles يجب أن نفعل شيئاً ما لا يوجد أي شيء لنفعله
    Ama IQ ve duygusal empati, başkaları gibi hissetmek arasında hiç alaka yoktur. TED ولكن لا يوجد أي علاقة بين معدل ذكائه والتعاطف الشعوري، وهو الشعور بالآخرين.
    Forster'ı doğrudan suçlayabilecek hiç bir kanıt yoktu. Sadece sizin... Open Subtitles لا يوجد أي شيء يربط فورستر بالجريمة مباشرة باستثناء حكايتك
    Etrafımız dondurucu suyla çevrili ve gidecek başka hiçbir yerde yok. Open Subtitles نحن محاطون بمياة باردة و لا يوجد أي مكان نذهب إليه
    Hâlâ 6 bulunuyor . Üzgünüm , hiçbir gelişme yok. Open Subtitles كما هو, أنا آسف و لكن لا يوجد أي تَغيُّرات
    Tanrımıza hizmet için yapılan hiçbir davranış asla günah sayılamaz. Open Subtitles لا يوجد أي خدمة تتم من أجل الإله وتُسمى ذنب.
    Ne duyduğunuzu bilmiyorum ama, alt katta hiçbir şey yok. Open Subtitles لا أعلم ما الذي سمعته لا يوجد أي شيء هناك
    Efendim, herhangi bir güvenlik ihlali adına hiçbir kanıt yok. Open Subtitles سيّدي، قطعاً لا يوجد أي دليل على وجود خرق أمني
    Kahinler bu yüzden volkanın patlayacağını göremiyorlar. Volkan falan yok. Open Subtitles لهذا لا يستطيع العرافون رؤية البركان لا يوجد أي بركان
    Eski kontrol odası falan yok. Hepsi ya silindi ya da yeniden yapılandırıldı. Open Subtitles لا يوجد أي غرف تحكم قديمة لقد تم حذفها جميعا أو اعادة تشكيلها
    Sonik tornavida falan yok. Kapılar arkamızdan kapandı. Open Subtitles لا يوجد أي مفكات و يبدو أن الأبواب قد أغلقت علينا
    Bir: Dünya üzerinde öyle bir hasar verecek geyik yoktur. Open Subtitles لا يوجد أي غزال في العالم يمكنه التسبب بهذا الضرر
    Evsiz bir çocuğun sokaktan kurtulup bir yatağa kavuşması için bir yer yoktu ve hâlâ da yok. TED لم يوجد ولا يزال لا يوجد أي مكان للقاصر المتشرد ليترك الشارع ويحظى بسرير.
    hiç bir örnek yok. hiç bir sentezleyici yok. TED لا يوجد أي نماذج صوتيه أو لا يوجد أي نوع من التأليف الموسيقي
    Hiç kuşkum yok ki Bölge Savcısı Holabird, Open Subtitles لا يوجد أي شك في عقلي بأن المدعي العام هولبيرد
    Veya karışmış bağırsakları hiç yok Çünkü bunu hiç yapmadı. Open Subtitles أو أنه لا يوجد أي شجاعة لأنه لم يرتكب أي شيء
    Kontrol etmeye devam ederiz ama şimdiye kadar çizik bile yok. Open Subtitles حسناً , سنستمر بالفحص ولكن حتى الآن لا يوجد أي خدش
    Tepene bak seni zeki. Ökse otu filan yok. Open Subtitles حسنا، انظر لأعلى لا يوجد أي نبات هدال هناك
    Bak Dan, dışarıda bir şey olmadığını ikimiz de biliyoruz değil mi? Open Subtitles لأنه كلانا نعرف بأنه لا يوجد أي شيء خارج هذا الشباك صحيح
    Ama ilçede hiç kafe yok, hiç internet kafe bulunmuyor, sinema ya da kitapçı da mevcut değil. TED لكن في المقاطعة كلها لا يوجد أي متجر قهوة، و لا ليس هناك مقهى انترنت، و لا دار عرض الأفلام، و لا مكتبة.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus