- Evet? Elimizdeki bütün veritabanlarına baktık. hiçbir şey yok. | Open Subtitles | لقد دققنا فى كل البيانات لدينا و لا يوجد شىء |
- Orada hiçbir şey yok. - Umurumda değil seni lânet olası zavallı. | Open Subtitles | لا يوجد شىء بالخارج انا لا اهتم, ايها الفاشل |
Babam bana bu dünyada savaştan ve kötülükten başka bir şey yok demişti. | Open Subtitles | قال لى ابى انه لا يوجد شىء سوى الحرب والشر فى هذا العالم |
Aslında yiyecek bir şey yok ama eminim muhabbet güzel olur. | Open Subtitles | لا يوجد شىء لنتناوله , ولكننى متأكده أن المحادثه ستكون كافيه |
Terfide ettirildim. Buda iyi birşey. Burada kötü olan birşey yok. | Open Subtitles | وحصلت على ترقية أيضاً, وهذا شىء جيد لا يوجد شىء سىء فى الأمر |
-Dışarıda hiçbir şey yok! -Bu lanet şey beni bağlamaz! Seni beceriksiz pislik. | Open Subtitles | لا يوجد شىء بالخارج انا لا اهتم, ايها الفاشل |
Artık senin için yapabileceğim hiçbir şey yok, Darla. Senden nefret bile edemem. | Open Subtitles | لا يوجد شىء يمكننى فعله من أجلك الآن أنا حتى لا يمكننى أن أكرهك |
Çok üzgünüm ama şu an senin için yapabileceğim hiçbir şey yok. Lütfen. | Open Subtitles | اسمعى, أنا آسف لكن لا يوجد شىء يمكننى فعله لكِ الآن |
Michelle, ne yazık ki, şu an onlar için yapabileceğimiz hiçbir şey yok. | Open Subtitles | لسوء الحظ لا يوجد شىء يمكننا فعله لهم فى الواقع يوجد |
Son kez söylüyorum, orda hiçbir şey yok. | Open Subtitles | لآخر مرة اخبرك انه لا يوجد شىء على الأطلاق |
Kuarkların içinde hiçbir şey yok. Onların hiçbir boyutu da yok. | Open Subtitles | لا يوجد شىء بالداخل، لا يوجد للكواركات أى حجم. |
Bankalardan haber gelene kadar yapabileceğimiz başka bir şey yok. | Open Subtitles | حتى نسمع من البنوك أنه لا يوجد شىء أكثر يمكننا القيام به. |
Ben sadece hisse senedi satıyorum. Bunda yanlış olan bir şey yok. | Open Subtitles | أنا فقط أبيع مخازن لا يوجد شىء خاطىء بذلك |
Endişelenecek bir şey yok. | Open Subtitles | انا متأكده انه لا يوجد شىء لنقلق بشأنه لا تتجولوا فقط فى هذا المنزل بمفردكم |
Bu kadınlarla konuşmak istersem konuşurum, beni engellemek için yapabileceğin hiç bir şey yok. | Open Subtitles | هذا هو ما يهمك أذا أردت التحدث مع أى فتاة سأفعل و لا يوجد شىء تستطيعين فعلة لأيقلفى |
Bana da bulaştı, kimsenin yapabileceği bir şey yok. | Open Subtitles | لقد تعرضت للفيروس لا يوجد شىء يمكن لأى أحد فعله |
Tartışacak birşey yok. Şarap mahzenini ödemiyoruz. | Open Subtitles | لا يوجد شىء نناقشه هنا، لن ندفع من أجل مستودع المشروبات لديك |
- Düşünecek birşey yok! | Open Subtitles | لا يا جايسون هذا خداع لا يوجد شىء لتفكر به |
Evet ama pek işinize yaramayacak çünkü zaten temizleyecek bir şey yoktu. | Open Subtitles | نعم تمكنت من هذا، على الرغم من انه لم يأت بشىء جيد لأنه لا يوجد شىء لتنقيته |
Biliyor musun, biri bunu isterse aşk diye bir şey yoktur. | Open Subtitles | , أتعرف عندما يرغب فيه أحد , لا يوجد شىء يضاهى الحب . هناك فقط أدله على الحب |
İnsanoğluna akıldan daha fazla bela açan birşey olmamıştır. | Open Subtitles | لا يوجد شىء سبب متاعب للبشر أكثر من الذكاء |
Sürtük karım beni, evdeki kanepede toz tutmaya terk etti ve şimdi yapılacak hiçbir şey kalmadı. | Open Subtitles | غضبى لزوجة تركتنى , لأنظف غبار الأريكة والأن لا يوجد شىء لفعلة |