Bak, dürüst olmak gerekirse yeni böbrek ameliyatı olmuş birisinin salak bir bara gitmesi bence pek uygun değil. | Open Subtitles | لا اعتقد إن الذهاب لبار ما مناسب لشخص حصل علي جراحه في كليته للتو |
Peki ama bir sonraki her şey olabilir perşembesinde kesinlikle bara gidiyoruz. | Open Subtitles | "حسنا, لكن "أي شيء قد يحدث يوم الخميس القادم حتما سنذهب لبار |
Benim bitmedi. bara gidelim, orada yemek var. | Open Subtitles | انا لم اكتفي من هذا لنذهب لبار , انهم يقدمون الطعام هناك |
Kısa bir süre önce, Sun bar'a gittim, ve bir bar dolusu yeni gözlerle karşılaştım. | Open Subtitles | مؤخرأً زهبت لبار الشمس ورأيت المكان من خلال عيون جديدة |
Ancak, Sun bar'ın seksi tanımına dayanarak, bu kadınların hiç birisi işe alınmazdı. | Open Subtitles | لكن لبار الشمس الوضع مختلف كل اولئك النساء مرفوضين |
Josh, eğer düz göğüslü kaşarlarla 69 pozisyonunu yapmak istiyorsan bunun tek yolu bara gidip onlarla konuşmaktır. | Open Subtitles | جوش، الطريقة الوحيدة لتفعل وضعية 69 مع عاهرة ذات صدر مستوي هو ان تذهب لبار وتتحدث معهم |
İşten sonra bara uğrayıp birer bira içip, acılı kanat yiyeceğiz. | Open Subtitles | سنقوم بالذهاب لبار بعد العمل وشرب بعض البيرة وأكل أجنحة دجاج ساخنة |
- bara ihtiyacı olan türde bir kızım. | Open Subtitles | أنا من نوع البنات التى تحتاج لبار |
Bir bara gittim ve sonra orada burada dolaştım. | Open Subtitles | ذهبت لبار ثم تمشيت قليلا |
bara gidiyor gibi gözüküyor. | Open Subtitles | يبدو متجهً لبار |
Peki niçin bize saldırdıkları gece, polislerle dolu bir bar seçtiler? | Open Subtitles | إذاً ليلة مهاجمتهم لنا، فقط وصادف أختيارهم لبار مليئ برجال الشرطة ؟ |
Olayı düzenleyen basit bir bar sahibi olamazdı. | Open Subtitles | أياً يكن من فعل ذلك لم يكن صاحباَ لبار |
Meme bar için mükemmel bir yer. | Open Subtitles | انه المكان المثالي لبار جميل |
Bu isim bir bar için mükemmel bir isim! | Open Subtitles | ...هذا اسم رائع لبار |