Hapiste, bebeğini belki birkaç saat kucağında tutabiliyorsun, sonra gidiyor. | Open Subtitles | في السجن، يحقّ لي حملها لبضع ساعات فقط ثم تذهب |
Littleton'a gideceğini bu yüzden de kızlarla birkaç saat daha ilgilenmemi istedi. | Open Subtitles | وسألني اذا بإمكاني أن أعتني بالفتيات لبضع ساعات إضافية بينما يذهب لليتلتون |
Bu, birkaç ampul yakmaya ve telefon şarj etmeye yeter, belki düşük watt'lı TV veya vantilatörü günde birkaç saat çalıştırabilir. | TED | وهذا يكفي لإنارة بعض المصابيح الكهربائية وشحن هاتف، وربما يشغل تلفزيونًا منخفض الاستهلاك أو مروحة لبضع ساعات في اليوم. |
Bu akşam birkaç saatliğine evin dışında olabilir misin diye sormak istedim. | Open Subtitles | كنت أود أن أطلب منك أن تخرجي من بيتك لبضع ساعات الليلة |
Bu akşam birkaç saatliğine evin dışında olabilir misin diye sormak istedim. | Open Subtitles | كنت أود أن أطلب منك أن تخرجي من بيتك لبضع ساعات الليلة |
Bir kaç saat boyunca hafif bir beyin sarsıntısı geçirdi. | Open Subtitles | ,و قد أصيبت بإرتجاج بالمخ و الذي إستمر لبضع ساعات |
Daha birkaç saat önce tanıştık... ama bana, sanki birbirimizi daha uzun süredir tanıyormuşuz gibi geliyor. | Open Subtitles | لقد عرفنا بعضنا لبضع ساعات فقط، ولكنها تبدو وكأنها عقود. |
Gece birkaç saat için, kafan huzurlu olsun. | Open Subtitles | لبضع ساعات من الليل دع عقلك يعيش فى سلام |
Sonra da traş olup güzel bir yemek yiyip birkaç saat uyuyalım. | Open Subtitles | و احلق . ثم نتناول وجبه جيده و من ثم نخلد للنوم لبضع ساعات . و فى الوقت نفسه |
Onların hayalleriyle oynayacaksın... sıkıcı günlük yaşamlarından birkaç saat kurtulmalarını sağlayacaksın. | Open Subtitles | ...سوف تعمل على أحلامهن أخرجهم من حياتهن المطحونه اليوميه لبضع ساعات |
Onların hayalleriyle oynayacaksın... sıkıcı günlük yaşamlarından birkaç saat kurtulmalarını sağlayacaksın. | Open Subtitles | ...سوف تعمل على أحلامهن أخرجهم من حياتهن المطحونه اليوميه لبضع ساعات |
Belki birkaç saat kanepede uzanıp sonra da--. | Open Subtitles | ربما يمكنني الإستلقاء على الأريكة لبضع ساعات قبل أن أرحل |
Sanırım birkaç saat çalışabiliriz. | Open Subtitles | أعتقد أن بمقدورنا القيام بالأعمال الرتيبة لبضع ساعات. |
Neden birkaç saatliğine dışarı çıkıp dışarıdan bir şeyler getirmiyorum? | Open Subtitles | لما لا أخرج لبضع ساعات و أحضر لنا طعاماً جاهزاً |
Baban yarışmaya girdiğin dönemde bir keresinde birkaç saatliğine ortadan kaybolduğunu hatırlıyor. | Open Subtitles | والدكِ يقول بأنّه يَتذكّر أنّكِ فُقِدتِ لبضع ساعات أثناء واحدة من مسابقاتك |
birkaç saatliğine uşak olduktan sonra hepinizin nelerle uğraştığını anladım. | Open Subtitles | بعد كوني خادماً لبضع ساعات ادركت كم أنتم مضطرين للتحمل |
Bazen birkaç saatliğine durduğumuz oldu, ama asla, asla birdaha kapatmadık. | TED | حسنا، في بعض الأحيان تم تعليق خدماتنا لبضع ساعات. لكن لم نغلقه أبدا أبدا. |
Geçişler normal olarak bir kaç saat sürüyor, bu geçiş ise neredeyse 1 hafta sürmüş. | TED | أترون،عادةً يستمر العبور الفلكي لبضع ساعات فقط، واستمر هذا العبور لأسبوع تقريباً. |
Ölüm ve yıkım ile yüzleştiğimizde dünyevi farklılıklarımız buharlaşır, ve bir kaç saat için bile olsa hepimiz Bir oluruz. | TED | في وجه الموت والدمار تتلاشى فروقاتنا الدنيوية ونصبح كلنا شخص واحد حتى ولو لبضع ساعات. |
Biz sadece bir kaç saat bekleyeceğiz ve Tobe'a bir şans vereceğiz. | Open Subtitles | لذلك نحن فقط ننتظر لبضع ساعات ونعطي فرصة لتوبي |
Teşekkür edin onlara, küçük bir yardım teklif edin, belki bir kaç saatliğine gönüllü bakıcı olmak gibi bir şey. | TED | أشكره، قدم له القليل من المساعدة، ربما حتى تطوع كمقدم رعاية لبضع ساعات في الأسبوع. |
... buradabirazkalmakistiyoruz. Bir iki saat, nasıl olur? | Open Subtitles | نود البقاء هنا لفتره ربما لبضع ساعات, مارأيك؟ |
Belki de hastaneden birkaç saatlik de olsa çıkmak istedim. | Open Subtitles | ربّما أردتُ أن أخرج من المستشفى لبضع ساعات |
Birkaç saattir buradayım, uyumanıza izin verebilirim diye düşündüm. | Open Subtitles | بقيت هنا لبضع ساعات حتى تأخذون قسطاً من الراحة |