"لبقية حياته" - Traduction Arabe en Turc

• hayatı boyunca
• ömür boyu
• hayatının geri kalanını
• ömrünün sonuna kadar
• hayatının geri kalanında
• hayatının sonuna kadar
• Hayatının sonuna dek
• ömrü boyunca
• geri kalan hayatında
• hayatının bundan sonraki
• Hayatının geri kalanı boyunca

Bu Tesla'yı, hayatı boyunca saplanacağı bir takıntıya sürükleyecekti: Enerjinin kablosuz iletimi.
كان هذه بدايه لهوس أسر تيسلا لبقية حياته بث الطاقه في الهواء

hayatı boyunca dondurma yediği her an benim lanet suratımı görecek.
و عندما يتناول المُثلجات لبقية حياته أريده أن يُشاهد وجهي اللعين

Kafaya yenilen bilir rahibe, insanın ömür boyu çivisini çıkarabilir.
ضربة في الرأس يمكنها أن تجعل الرجل غريب لبقية حياته

Kim, hayatının geri kalanını metro sürerek geçirmek ister ki?
أنا لا آبه, من يريد أن يقود قطار أنفاق لبقية حياته

Hayır. Onu, ömrünün sonuna kadar yetecek mutant karmaşasına soktum zaten.
لا لقد وضعته في مشاكل مع المتحورون تكفيه لبقية حياته

hayatının geri kalanında bir hizmetçi olmak istemediğini biliyorum.
أنا أعلم انه لا يريد البقاء كمدبرة منزل لبقية حياته

Felç, çıldırma hayatının sonuna kadar içine kapanmasını sağlayacak zihni ağrılar.
الشلل, الجنون, الم نفسي عميق ربما ينغلق علي نفسه لبقية حياته

Yaptıkları sayesinde ünlü bir gangster Hayatının sonuna dek hapis yatacak.
بسبب ما فعله, تم القبض علي رجل العصابة الشهير ودخل السجن ليبقي فيه لبقية حياته

Christopher'ın dosyası ciddiydi ve bu itibarla çözülmesi gerekiyordu ama onu hayatı boyunca bir suçlama ile damgalamayı düşünmemiş olmam, doğru bir çözümdü.
قضية كريستوفر كانت قضيه جاده ولابُد أن أكون حذر معها، ولكن لم أستطع أن أصفه بالمجرم لبقية حياته بالأمر الصحيح

hayatı boyunca para orada kalacak. Benim o paraya ihtiyacım var. Biliyorsun o paraya ihtiyacım var.
سيوضع ذلك المبلغ هناك لبقية حياته وأنا بحاجة إلى هذا المال

Sayende, Nathan bu olayın utancını hayatı boyunca... üzerinde taşıyacak.
بفضلك انت, نايثن سيحمل هذا العار لبقية حياته

Cappie büyük ihtimalle Kappa Tau başkanı olacak tüm hayatı boyunca.
كابي من المحتمل أن يَكُونُ رئيسَ كابا تو لبقية حياته.

Seni üstsüz görürse, ömür boyu bu korkuyla yaşar. Kendimden biliyorum.
إذا رآك عارية سيصاب بالرعب لبقية حياته أنا اعرف اني كذلك

O ingiliz'in ömür boyu saltanat sürmesine izin mi vereceğiz?
و يمكن للرجل الإنجليزى بذلك أن يتولى الحكم لبقية حياته ؟

Günün on dört saati kıçını yırtıyor; ama gene de ömür boyu borca giriyor.
يركل مؤخرته 14 ساعة في اليوم، حتى في نهاية المطاف ينتهي في لديون لبقية حياته

Pauline'le fabrikada çalıştıktan sonra, birkaç şey daha denemiş ancak hayatının geri kalanını bir kapıcı olarak geçirmiş.
والعمل باشياء اخرى ولكن لبقية حياته , عمل ناظراً

Tiberiu'nun yerinde olsam muhtemelen oğlumu ömrünün sonuna kadar hapse gönderen kişiyi bulmak isterdim.
لو كنت أنا تايبيريو، فإني قد أرغب بالعثور على الرجل الذي كان مسؤولا عن الزج بابني للسجن، لبقية حياته

Ve hayatının geri kalanında bununla yaşayacak.
وسوف يكون مسكون من قبل انها لبقية حياته.

hayatının sonuna kadar kalacağı akıl hastanesine gönderilmeden bir gün önce gelmiş geçmiş en karizmatik seri katil ile yapılan ilk ve tek derin röportaj.
أول مقابلة مطوّلة مع أكثر السفاحين شعبية قبل يوم واحد من نقله للمصحة العقلية لبقية حياته

Hayatının sonuna dek onu içeri tıkacak delil bulduk.
وجدنا ما يكفي من الأدلة لوضعه في السجن لبقية حياته

Michael'ın da ömrü boyunca komi olmasını istiyorsan hiç durma, hayır de.
ومايكل يكون خادم في الفندق لبقية حياته فقط قولي لا فقط ابتعجي

Ortağının geri kalan hayatında tekerlekli sandalyeye nasıl mahkum ettiklerini anlattı mı?
عن أنه حكم على شريكه بأن يكون مقعداً لبقية حياته.

Ama, Bay Takagi bunu anlamadı... ..bu yüzden hayatının bundan sonraki bölümünde bizimle olamayacak.
للأسف فإن السّيد تاكاجي لَمْ يَراه بهذه الطريقِة لذلك فإنه لَنْ يَلتحقَ بنا لبقية حياته

Hayatının geri kalanı boyunca hizmet edebilecekken iki dönem sonunda başkanlığı bırakmak...
لا يتخلى عن الرئاسة إلا بعد ولايتين يريد أن يخدم لبقية حياته