"لتشعر" - Traduction Arabe en Turc

    • hissetmek için
        
    • hissetmen
        
    • hissetmeye
        
    • hissetmesi
        
    • hissetme
        
    • hissetmeni
        
    • hissedeceksin
        
    • hissetmesinin
        
    • hissetmezdin
        
    • şey olmadığı
        
    Sen hayatta kalmak için öldürmüyorsun. Sen hayatta kaldığını hissetmek için öldürüyorsun. Open Subtitles أنت لا تقتل من أجل أن تعيش أنت تقتل لتشعر أنك حيّ
    Burada, bir şeyin eksikliğini hissetmek için hiçbir sebep yok. TED هنا ليس هناك داعٍ لتشعر أنك تفتقد أي شيء.
    Daha iyi hissetmen için... istediğin kadar vaktin olacak Open Subtitles و خذ الوقت الذي تحتاجه لتشعر بشعور أفضل مره اخرى
    Onun gibi birisi için suçlu hissetmeye zamanın varsa git şu anki olaylardan herhangi birini çözümle. Open Subtitles ان كان لديك وقت لتشعر فيه بالذنب على شخص كهذا اذهب افضل وحل واحدة اخرى من القضايا الحاليه
    Aile ve arkadaşların iyi hissetmesi için düzenlenmiş bir gösteri bu ama ben pek iyi hissetmiyorum. Open Subtitles انها احد العروض الكبير للأسرة والأصدقاء لتشعر بالرضا بخصوصه ولكن، أمم أنا لا أشعر أنني بحالة جيدة جدا
    Ve umarım ki bir gün birine karşı aynı sevgiyi hissetme şansını yakalarsın. Open Subtitles وأتمنى أن تحصل على الفرصه لتشعر بمثل هذا الحب لأحدهم يوماً ما .
    Kendini büyük hissetmeni sağlıyor değil mi? Open Subtitles لتشعر وكأنك رجلاً ناضجاً. هل تشعر بأنك رجل ناضج؟
    Bu konuyu bugün açtığın için kendini aptal gibi hissedeceksin. Open Subtitles حضر نفسك لتشعر أنك مغفل حقيقي بتحدثك عن هذا اليوم.
    Kendisindeyken veya değilken kendisini yaşıyor hissetmesinin tek yolunun adalet için savaşması olduğuna karar vermedi mi? Open Subtitles هل قررت أم لا أن الوسيلة الوحيدة لتشعر بالحيوية هي محاربتها لتحقيق العدالة؟
    - hissetmek için daha çok zamanım var. Open Subtitles نعم اعتقد انني حصلت على الكثير مزيد من الوقت لتشعر به نعم نعم
    Kendini erkek gibi hissetmek için illa bir kadını dövmen gerekiyorsa, beni dövmeyi dene. Open Subtitles اذا كنت ستضرب إمرأة لتشعر بالرجولة، جربني
    Seni tutmak, seni tekrar kollarımda hissetmek için çok uzun süre bekledim. Open Subtitles كيف لقد يتوق لعقد لكم، لتشعر بأنك في ذراعي مرة أخرى.
    Kurbanı hissetmek için onlar gibi olmalısın. Open Subtitles حرر من قبل ديمتري كايسيلف لتشعر بالضحية يجب عليك أن تصبح مثلهم
    Sanırım parmaklarını taç yaprağının içine sokarak ısıyı hissetmen gerekiyor. Open Subtitles اعتقد أنه من المفترض عليك وضع اصابعك داخل التفاف البتلة لتشعر بالحرارة.
    Kefalet olayında iyi hissetmen için bir sebebe ihtiyacın var, o kadar. Open Subtitles الأمر يتعلق أنك تحتاج سبباَ لتشعر بالارتياح من السقوط
    Bu sana, yeni müsabaka bahşederek iyi hissetmen için verdiğim bir şanstı. Open Subtitles هنا حيث أمنحك فرصة لتشعر بالراحة بمنحك إعادة مباراة
    İçinizdeki ruhu hissetmeye ve sizi taşımasına hazır olun. Open Subtitles اثنان ، كن جاهزاً لتشعر بالروح التي تحملها بداخلك للمواصلة
    Çiftlikte çok korkuyordum. Korkudan başka bir şey hissetmeye zaman yoktu. Open Subtitles هناك في المزرعة، كنت خائفة جدًا لم يكن هناك وقت لتشعر بأي شيء آخر
    Bunu hissetmesi gerek. Open Subtitles لديها فقط لتشعر به.
    Senin gibi formunda bir adamın etkiyi tamamen hissetmesi için en az beşinci seviyede çalışması lazım. Open Subtitles هل تعرف، شخصاً لياقياً مثلك، يجب أن ترتفع على الأقل إلى المستوى الخامس you need to get up to at least level five لتشعر بالتأثير الكامل
    Seninle seksi hissetme ihtiyacınla, arzulanmakla falan ilgiliymiş. Open Subtitles إنها تتعلق بك, وبما تريده لتشعر بالإثارة أو مهما يكن. المهم أن تكون مرغوبًا.
    Daha iyi hissetmeni sağlayacaksa, o bir suçluydu devam eden bir suç girişimine bulaşmış. Open Subtitles سأقول هذا لتشعر افضل، لقد كان مجرماً ومشتركاً في نشاط اجرامي
    Şimdi bende aynı şeyi kabul edeceğim basınç miktraı değişecek , mükemmel hissedeceksin ve dayanacaksın Open Subtitles الآن، لو قمت بنفس الدفعه ولكن ابطأ لديك الوقت لتشعر به وتتجاوب معه.
    Kendini evinde güvende hissetmesinin tek nedeni bu olabilir. Open Subtitles هذا السبب الوحيد لتشعر بالأمان الجلوس في المنزل وحسب - شرطة هاواي
    Bunu nasıl biliyorsun? Çünkü eğer olmasaydı bu şekilde hissetmezdin. Open Subtitles لأنّكَ ما كنتَ لتشعر هكذا لو لم تكن تملكُ روحاً.
    Özümün eksik olduğunu düşündüm; ve başkalarınınkini hissedebilmem, kendimde hissedecek bir şey olmadığı anlamına geliyordu. TED خيل لي أني أفقد الجوهر أو الفحوى، وحقيقة أني أستطيع أن أشعر بالآخرين عنت أني لا أملك شيئا لذاتي لتشعر به.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus