"لتطلب" - Traduction Arabe en Turc

    • istemeye
        
    • istemek için
        
    • teklif
        
    • almak için
        
    Kuruldan federal suçlamayı riske atmasını istemeye mi geldin? Open Subtitles لقد أتيت إلى هنا لتطلب من المجلس أن يتعرضوا لإتهاماتٍ فدرالية
    Buraya her zaman senin pisliğini temizlememi istemeye mi geldin? Open Subtitles إذًأ فقد أتيتَ إلى هنا لتطلب منّي أن أعتني بك طوال الوقت.
    Ama telefonunu istemeye fırsat bulmadan önce cenazedeki kalabalıkta ondan ayrı düşüyor. Open Subtitles لكن في حشد الجنازة، إنها أنفصلت عنه قبل أن تحظى بفرصة لتطلب رقمه.
    Yani bu pisliği temizlemene yardım etmemi istemek için mi geldin? Open Subtitles إذاً فقج أتيت لتطلب من المساعدة في هذا الهراء؟
    Ama sen sadece benden iyilik istemek için gelirsin. Şimdi olduğu gibi. Open Subtitles كالعادة ، لا تخرج من الغابة إلا لتطلب منى خدمة ، مثل الآن
    Ona evlenme teklif edecek kadar zekiymişsin ve Syl hâlâ o mükemmel kadın. Open Subtitles كنتَ ذكيّاً بما يكفي لتطلب إليها الزواج منك، ولا تزال تلك المرأة المذهلة
    Şu an ona çıkma teklif etmen için harika bir zaman. Open Subtitles هذا هو الوقت المناسب لتطلب منها الخروج معك
    Davayı almak için bu kadar sınır ötesi olması yeterli mi? Open Subtitles هل هذا يكفي لتكون جريمة عابرة للحدود ؟ لتطلب القضية ؟
    Benden iş istemeye geldiğinde ise 5 bin dolar avans istemişti sırf oğlunun okul masraflarını ödeyebilmek için. Open Subtitles وعندما جاءت لي لتطلب وظيفة طلبت 5000 دولاراً مقدماً حتى تستطيع دفع مصاريف دروس ابنها وحسب
    Çünkü yakın bir zaman önce, benden yardım istemeye geldin ve ben de sizi korudum. Open Subtitles لأنه من وقت قريب جئت لتطلب مساعدتي، فقمت بتسليح رجالك.
    Benden yardım istemeye geldiysen ikimizin de şerefini iki paralık edip beni kovmayacaktın. Open Subtitles حسناً, إن اتيت لتطلب المساعدة سوف يكون من الأفضل ان لا تهين كلانا وتدير ظهرك
    Gitmemizi istemeye hakkın yok. Open Subtitles لا يوجد لديك سبب لتطلب منا الرحيل
    Tek istediğim bu. Seni geri almamı istemeye mi geldin? Open Subtitles أتيت إلى هنا لتطلب مني ان استعيدك؟
    Hayır, hayır, para istemek için fazla gururlu. Open Subtitles لا, لا, فهي شديدة الاعتداد بنفسها لتطلب المال
    Buraya kuruldan... hükümete, federal bir suçlama yapılmasını istemek için mi geldin? Open Subtitles لقد أتيت إلى هنا لتطلب من المجلس أن يتعرضوا لإتهاماتٍ فدرالية
    İnan bana, para istemek için iyi bir zaman değil. Open Subtitles هذا ليس الوقت المناسب لتطلب مني المال, صدقني.
    5 dakikalık sohbet için mi yoksa 5 dakikada iyilik istemek için mi? Open Subtitles خمس دقائق لتسأل عن احوالي ام خمس دقائق لتطلب معروفا؟
    Yani arayıp normal bir şekilde çıkma da teklif edebilirdin bana. Open Subtitles كان يمكنك الاتصال لتطلب مني الخروج في موعد مميز
    Eğer karın olsaydım, gelmemi teklif bile etmezdin. Open Subtitles لو كنت زوجتك، فلربما لم تكن لتطلب منّي ذلك
    Mektup konusunda yardımımı almak için uzun bir yoldan gelmişsin. Open Subtitles لقد قطعتَ مسافة كبيرة لتطلب المساعدة في خطابكَ.
    Geçen hafta notlarımın fotokopilerini almak için Bilgi Alma Hakkı Yasası'nı kullandı. Open Subtitles في الأسبوع الماضي إستخدمت قانون حرية الحصول على المعلومات لتطلب نسخة من ملاحظاتي

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus