Sadece davaya hazır olup olmadığını, görmek için buraya geldik. | Open Subtitles | أردنا أن نتأكد بأنكِ شعرتي أنكِ متأهبة كليا .لتقفي بالمنصة |
Elinizde olan sahte çünkü. Gerçek yerinizi belirlemek için içine sinyal gönderen bir izleme cihazı koyuldu. | Open Subtitles | القائمة التي لديك بلا قيمة وعلى الأحرى ملحق بها جهاز لتقفي الأثر |
Bilmek istediğim şey bana yardım etmek için mi burdasın yoksa yoluma çıkmak için mi? | Open Subtitles | ما أحتاج لمعرفته هو هل أنتِ هنا لمساعدتي أم لتقفي في طريقي؟ |
Bu iş için çok fazla tanıdığın olmalı. | Open Subtitles | لديك الكثير من القوة لتقفي بوجه الشرطة هكذا |
Onu yok etmek için bana yardım etmeye hazır mısın? | Open Subtitles | هل أنتِ مستعدة لتقفي بجانبي حتى نقوم بتحطيمه ؟ |
Mağazanın tekinde bütün gün para kazanmak için bekleyip kazanamadan dolanıp duracaktın. | Open Subtitles | كنتِ لتقفي في محل طوال النهار تنتظرين أن تكسبي رزقا لن تحصلي عليه أبدا |
Bize yardım edersen ayaklarının altına koyman için bir tabure bulabilirim. | Open Subtitles | ساعدينا، وربّما أجد لك كرسيًّا صغيرًا لتقفي عليه. |
Ve onu araştırmanız için gerekli olan bütün yetkiyi size verdik. | Open Subtitles | لقد منحناك السلطة التامة لتقفي أثرهم باستعمال أي أداة مُتاحة. |
Crawford'un tam olarak ne zaman, nerede olacagini ögrenmek için kullanmislardir. | Open Subtitles | ربما استعماله لتقفي كرافورد في زمن و مكان محددين |
Kendi dizlerin üstünde durup kendi başına nefes alman için kendini düşünmen için bir fırsattır belki bu. | Open Subtitles | ربما هذه فرصتك لتقفي وتتنفسين لوحدك .وتفكرين بنفسك قليلاً |
Onları takip etmek için çipleri ya da yüzlerce miktardaki kameralarınızı kullanamıyor musunuz? | Open Subtitles | لا تستطعون استخدام الرقائق لتقفي أثرهم؟ أو مئات من آلات مراقبكتم؟ |
Bu yüzden, kurbanın izini sürmek için mantarı kullanabiliriz. | Open Subtitles | ربما يمكننا إستعمال ذلك لتقفي خطواته |
Bacağın için sana yardım edeceğim, tamam mı? | Open Subtitles | سأساعدكِ لتقفي على قدميكِ، حسنٌ؟ |
Jace'i bulmak için mühürü son kullandığında az kalsın ölüyordun. | Open Subtitles | آخر مرة استخدمت كتابة رونية لتقفي أثر "جايس"، كدت تموت. |
Pazar günü Greenpeace için kaçak yunus avcılarının peşine düşecek. | Open Subtitles | (كاسي) سترحل الأحد لتقفي أثر صيّادي الدلافين لصالح منظمة السلام الأخضر |
Russell'ın son adımlarını dijital ortamda takip etmek için merkezin güvenlik kayıtlarına ulaştım. | Open Subtitles | حاولت الولوج إلى قناة الطقس لتقفي أثر آخر خطوات (رسل) |
Jerry ekibin kalanına ve kara birliğine ulaşmak için bir grup topladı ama kimse konuşmaya yanaşmadı. | Open Subtitles | جمع (جيري) فريقاً لتقفي أثر جنوداً آخرون من الطاقم أو القوات البرية لكنهم امتنعوا عن الحديث |
Buraya hiçbir şey yapmamak için gelmedin. | Open Subtitles | -لم تأتي هنا لتقفي مكتوفة الأيدي . |
Belki bunu tespit etmek için bir yol bulabilirim. | Open Subtitles | 230)}قد أكتشف طريقة لتقفي أثرها |
Böldüğüm için bağışlayın, Sahirem, ama Xora'nın raporları olmadan, Sıfır takip için kendisini görevlendirip görevlendirmeyeceğinizi soruyor. | Open Subtitles | اعذريني على المقاطعة يا حضرة المشعوذة ...(لكن، من دون حضور (زورا يود (زيرو) أن يعرف ما إن كنتِ ترغبين بإرساله لتقفي الأثر |