"لتكذب" - Traduction Arabe en Turc

    • yalan söylemek
        
    • yalan söylemez
        
    • yalan söylemeye
        
    • yalan söyleyecek
        
    • yalan söylemene
        
    • yalan söylesin
        
    • yalan söylemesi
        
    Dostum bu durumdan kurtulmak için bir sürü yalan söylemek lazım. Open Subtitles صديقي، سيأتي الوقت تضطر فيه لتكذب للحفاظ علي العلاقة.
    Yalan söylenmesini beklediklerinde birilerine yalan söylemek en zor andır. Open Subtitles أصعب وقت لتكذب على شخص ما عندما يكون متوقع أن تكذب عليه
    Chloe eğer zor durumda değilse bana asla yalan söylemez. Open Subtitles لم تكن لتكذب عليّ لو لم تكن مضطرّة.
    Ne konuda yalan söylemeye mecbur olacağını düşünüyorsun? Open Subtitles ما الذي كنت تشعر بأنك مجبور لتكذب بشأنه؟
    Sanırım kendini bana yalan söyleyecek kadar çok onurlu biri sanıyorsun, ama belki de yanlış biliyorsun. Open Subtitles أعتقد أنك تعتبر نفسك نزيها للغايه لتكذب على لكن ربما تم اعلامك خطئا
    Dolayısıyla bana yalan söylemene de gerek yok. Open Subtitles لا يمكنني أن أطردك، لا سبب لتخافني و بالتالي لا سبب لتكذب
    Kim olduğun hakkında bana yalan söylemek için ondan yardım istedin o da iyi bir dalkavuk olduğundan gelip suratıma karşı yalan söyledi Open Subtitles لقد لجأت إليها لتكذب عليّ بخصوص حقيقتك وبحكم أنّها لا تستطيع أن ترّد لك طلب أتت إليّ وقامت بالكذب عليّ
    Kim olduğun hakkında bana yalan söylemek için ondan yardım istedin o da iyi bir dalkavuk olduğundan gelip suratıma karşı yalan söyledi Open Subtitles لقد لجأت إليها لتكذب عليّ بخصوص حقيقتك وبحكم أنّها لا تستطيع أن ترّد لك طلب أتت إليّ وقامت بالكذب عليّ
    Ve sonra seninde daha fazla yalan söylemek için 20 saniyen olacak. Open Subtitles ثم يكون لديك 20 ثانية لتكذب أكثر
    Bana yalan söylemek iyi bir fikir değildir. Open Subtitles هذه ليست فكرة جيدة لتكذب عليّ، حسناً؟
    Arkadaşlar yalan söylemez. Open Subtitles ما كانت الصديقة لتكذب.
    Bana yalan söylemez. Open Subtitles ما كانت لتكذب عليّ -
    - Bana yalan söylemez. Open Subtitles -لم تكن لتكذب علي .
    Kimse seni dışarı çıkıp saatlerce kötü adamlarla savaşmaya zorlamıyor kimse seni arkadaşlarına tekrar tekrar yalan söylemeye zorlamıyor. Open Subtitles لم يرغمك أحد على قضاء ساعات الليل تقاتل الأشرار كما لم يرغمك أحد لتكذب على اصدقائك مرارًا وتكرارًا.
    Ama yine de Jane'i lanetin olduğuna dair yalan söylemeye zorladın. Open Subtitles (لكن مازالَ لديكَ (جاين لتقول انها كانت توجد لتكذب
    Anneni yalan söylemeye zorladım. Open Subtitles ظغطت على والدتك لتكذب
    Babası için yalan söyleyecek kadar babasını düşünüyorsa-- Open Subtitles إن كانت تهتمّ لأمر أبيها بما يكفي لتكذب من أجله...
    Bu konuda yalan söyleyecek kadar ahlaklısın demek. Open Subtitles كان يجب أن يكون لديك أدبٌ لتكذب حول تلك
    Onu korumak için yalan söyleyecek kadar aptalsan-- Alt tarafı mısır cipsi. Open Subtitles لو كنت غبياً بما يكفي لتكذب من أجله
    Bize yalan söylemene gerek yok. Open Subtitles لست بحاجة لتكذب علينا.
    Yoksa neden Jenna bize yalan söylesin ki? Open Subtitles وإلا لماذا كانت "جينا" لتكذب علينا؟
    Neden, bana tekrar yalan söylemesi için, ona bir şans daha vereyim ki? Open Subtitles لمَ أعطيها فرصة أخرى لتكذب عليّ ؟

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus