Bunlarda 30 tane kadarına sahipler, yani günü geçirmek için başka resimlerin, duvarların hatta tavanın resimlerini çekmek zorundalar. | TED | ويمتلكون 30 من هذه الأشياء، وعليهم أن يستخدموها من خلال التقاط الصور أو حتى الحائط أو السقف لتمضية يومهم. |
Eminim ikimiz de bu özel zamanı beraber geçirmek için sabırsızlıkla bekliyoruz. | Open Subtitles | أوه، أَنا متأكّدُ أن كلانا يتطلع لتمضية هذا الوقت الرائع مع الاخر. |
Evde zaman geçirmek için yaptıklarımı bir anlatsam... | Open Subtitles | لو أنك تعرف الأشياء التي فعلتها اليوم .لتمضية الوقت |
Sen geceyi bir barda ya da kafede sessizce oturarak geçirmeye can atıyorsan... | Open Subtitles | إلا إذا كنت تتطلعين لتمضية المساء في صمت داخل حانة أو مقهى |
Dünyadaki en mutlu yerde iki hafta geçirmeye hazır olun-- | Open Subtitles | استعدوا لتمضية اسبوعين في أسعد مكان على الأرض |
Lex, söyle diyelim seninle... baş başa zaman geçirmek için burada. | Open Subtitles | حسناً ، "ليكس " لنقول بأنها هنا لتمضية بعض الوقت معك |
Onlarla sırf vakit geçirmek için konuştuğumu biliyorlar. | Open Subtitles | هم يعلمون أنني أتحدث معهم لتمضية الوقت فقط. |
Geceyi geçirmek için zor bir yolmuş gibi görünüyor. | Open Subtitles | حسناً , يبدو أنها طريقة صعبة لتمضية ليلتك |
Ben ve Prenses Leia aksami geçirmek için baska bir yol buluruz nasil olsa. | Open Subtitles | أنا و الأميرة ليا سنجد مكانا آخر لتمضية الأمسية |
Dafeng'teki bu rezerv alanı geçerek kendilerine kışı geçirmek için mükemmel bir ortam sağlayacak başka bir sulak alana yaklaşıyorlar. | Open Subtitles | مرور إحتياطي وهي تقترب من اخر المستنقعات المالحه من شأنها ان توفر الكمال الظروف لهم لتمضية فصل الشتاء |
Sevgililer Günü'nü geçirmek için pek de iyi bir yol değil, değil mi? | Open Subtitles | صحيح انها ليست أفضل طريقة لتمضية عيد الحب اليس كذلك؟ |
Zaman geçirmek için biraz çalışmak gibisi yok. | Open Subtitles | لا شيء مثل القليل مِن النشاط لتمضية الوقت |
Artık zaman geçirmek için başka yollar bulacağız. Burada ne işin var? | Open Subtitles | أعتقد بأنه يجب ان نجد طريقة اخرى لتمضية الوقت مالذي تفعله هنا ؟ |
Son saatlerimi geçirmek için daha iyi bir yöntem bulamıyorum. | Open Subtitles | أيّ طريقة عساها أفضل لتمضية ما يُحتمَل أن تكون سويعاتي الأخيرة؟ |
Boş bir günü geçirmek için bir meşgale sadece, ama senin sözünü dinleyeceğim. | Open Subtitles | إنّها شيء بسيط لتمضية يوم مملّ، لكنّي سأقبله كإطراء من صديق. |
Vakit geçirmek için kesinlikle güzel bir yol bulmuşsun. | Open Subtitles | حسنا، لقد وجدت بالتأكيد وسيلة رائعة لتمضية الوقت |
Düğün geçesini geçirmek için ne güzel bir yol ama. | Open Subtitles | يالها من طريقة لتمضية ليلة الزفاف |
Zaman geçirmek için köşemi okumaya ne dersin? | Open Subtitles | لم لا تقرأي عمودي لتمضية الوقت؟ |
İşlemediği bir suç için geri kalan ömrünü parmaklıklar ardında geçirmeye razı oldu. | Open Subtitles | و كان مستعد لتمضية بقية حياتة بالسجن لشيء لم يقترفة |
Güzel vakit geçirmeye hazır mısın? | Open Subtitles | أأنت مُستعد لتمضية وقت رائع؟ |