Yani kıçını odana çekip, son Otuz yıldır tanıdığım adam gibi davranmaya başlayana kadar orada kalabilirsin. | Open Subtitles | لذايُمكنكأن تعودإلى حُجرتكولاتعود.. حتى تكون مُستعد للتصرف مثل الرجل الذى عرفته لثلاثين عاماً |
Müslüman kuzey, Otuz yıldır güneydeki Hıristiyanları öldürüyor. | Open Subtitles | حاول مُسلمي الشمال قتل مسيحي الجنوب لثلاثين عاماً. |
Ne yani, şimdi de bir mağarada Otuz yıl boyunca tek başıma kalmam mı gerekiyor? | Open Subtitles | إذن يجب علي أن أجلس وحيدا في كهف لثلاثين عاما ؟ |
Roma'nın kibri Otuz yıl boyunca onun karanlıklarda yaşlanmasına müsaade etti. Otuz. | Open Subtitles | الغطرسة الرومانية سمحت له بالعيش في الظلام لثلاثين عاماً |
Yaklaşık Otuz yıl boyunca Porsche'lere binmişler. | Open Subtitles | ما كان لديهم فعليًا لثلاثين عامًا هي السيارات البورش |
Belki de ama ben Otuz yıldır öpüşerek ve konuşarak beladan uzak kalmadım Stevie. | Open Subtitles | -ربما ولكنني لم أتجنب المتاعب لثلاثين سنة بفضح الأسرار يا ستيفي |
Otuz yıldır, Ben kendimi senin icin sakladim güzel bir bayan... | Open Subtitles | لقد صبرت لثلاثين عاماً من أجلكِ.. |
Otuz kişiyi öldürdükten sonra durmayacak. | Open Subtitles | هذا لن ينتهي بقتلنا لثلاثين شخصًا. |
Üzgünüm ki Otuz yıl boyunca hepiniz.. | Open Subtitles | وأنتم تصدقونها أنا آسف لثلاثين سنة ... |
Otuz yaşında. Mükemmel bir yaşta. | Open Subtitles | حصاد رائع لثلاثين سنه |
Hasta Otuz saniye boyunca havasız kaldı. | Open Subtitles | توقف قلبها لثلاثين ثانية |
Ben Otuz yıldır kompressör balıkçılığı yapıyorum. | Open Subtitles | أنا غطاس ضاغط لثلاثين سنة. |
Otuz yıldır bu işi yapıyorum. | Open Subtitles | كنت أفعل هذا لثلاثين عامًا |
Ben ise Otuz. | Open Subtitles | وانا هنا لثلاثين سنة |
Saldırganın amcası, Folsom, burayı Otuz yıl işletti. | Open Subtitles | خالك المجرم (فولسوم) عمل هنا لثلاثين سنة |
Otuz yıldır benim. Lütfen bana Papo deyin. | Open Subtitles | لثلاثين عاماً (أرجوك أدعني (بابو |
Otuz gün oldu. | Open Subtitles | لثلاثين يوماً |