İspanya Stepleri üzerinde bu şeyi açıyor ve şehrin üzerinde bir tur için havalanıyor. | TED | انها تطلق هذا الشيء أعلى العتبات الإسبانية ، وينطلق لجولة جوية على المدينة. |
Günaydın çocuklar. Yürüyerek bir tur atalım mı? | Open Subtitles | صباحا الخير مستعدون لجولة سيرا على الأقدام ؟ |
Küçük Dorthe yine bebek arabasını gezintiye çıkarıyor. | Open Subtitles | حَسناً، دورث الصغيرة تأْخذُ عربة الطفل الرضيعَ لجولة ثانيةً. |
Bu verinin içindeki ilk tura sizi götürmeme izin verin. | TED | و مع هذا، دعوني اخذكم معي الان لجولة أولية في البيانات |
Dövüşçüde değilsin! Gerçek bir dövüşte bir raund bile dayanamazsın. | Open Subtitles | وأنت لست مقاتلا أيضا أنت لن تصمد لجولة واحدة فى نزال حقيقى |
Birkaç yıl içinde, bir dans konser turuna çıkmaya hazırdık. | Open Subtitles | بعد ذلك بعدة سنوات انا وكوسمو خرجنا لجولة عروض. |
Herkesi limuzinle gezmeye davet ediyorum. | Open Subtitles | أنا أدعو الجميع لجولة مجانية في الليموزين |
Sence Hintli bir güreşçi 2.20 boyunda yabancı bir deve bir raunt bile dayanabilir mi? | Open Subtitles | هل تظن أن مصارعا هنديا يمكنه أن يستمر لجولة واحدة ضد أولئك العمالقة الأجانب ذوي طول ال 7 أقدام |
Şeytani Komedi turu Ekseni'nin kurucu üyelerinden biriydim. | TED | كنت واحدا من الأعضاء المؤسسين لجولة كوميديا محور الشر. |
Yarınki bir tur icin kendime çeki düzen vermeliymişim. Bu kravat nasıl? | Open Subtitles | أنا المفروض أن أجهز لجولة الغد لقد اخبروني ان ارتدي ربطة عنق هل تعجبك هذه الربطة |
Yalvarıyorum, aygırını ahırından sal da, bir tur daha atsın. | Open Subtitles | أتوسل لك أن تطلق رجلك اللواء من إستقراره الرجولي لجولة أخرى في الحلبة |
Lütfen sadece bir tur Bir tur için zamanın var baba | Open Subtitles | جولة واحدة أبي، لديك الوقت لجولة واحدة، أرجوك |
Dedim ki, küçük Dorthe yine bebek arabasını gezintiye çıkarıyor. | Open Subtitles | قُلتُ، دورث الصغيرة تأْخذُ عربة الطفل الرضيعَ لجولة ثانيةً. |
Dorthe ne zaman bebek arabasını gezintiye çıkarırsa, babası annesini dövüyor demektir. | Open Subtitles | عندما أَخذَت دورث عربة الطفل الرضيعَ لجولة تعرضت والدتها للضرب |
Ederim, edebilirim ama ya tura çıktığım zaman ne olacak? | Open Subtitles | ،حسنٌ سأساعدكَ , وبوسعي ذلك لكن ماذا سيحدث لو ذهبتُ لجولة من أجل إلبومي ؟ |
Dövüşçüde değilsin! Gerçek bir dövüşte bir raund bile dayanamazsın. | Open Subtitles | وأنت لست مقاتلا أيضا أنت لن تصمد لجولة واحدة فى نزال حقيقى |
Ve Disneyland'a da. Ha bir de şu Çikolata Fabrikası turuna. | Open Subtitles | وديزني لاند اوه، أيضاً عندما ذهبنا لجولة في مصنع الشوكولاته |
Kanoyla gezmeye gelir misin? | Open Subtitles | هل تريدين الذهاب لجولة بالزورق؟ |
Ona bir iki raunt yavaştan al dedim. | Open Subtitles | لقد أخبرته أن يطيل النزال لجولة أخرى |
Glass Tiger'ın Doğu Sahili turu için yeni açılış eylemi var. | Open Subtitles | هذا نخب للعرض الإفتتاحي الجديد لجولة الساحل الشرقي لفرقة "جلاس تايغرز" |
İkinci posta için mesaj atmana inanamadım. | Open Subtitles | لا أصدق أنّكِ قد قمتِ بالاتصال عليّ لجولة أخرى |
Bir başka raunda hazır mısın? | Open Subtitles | أمستعد لجولة أخرى؟ |
Öyle dik dik bakma, bir gezdir gel. | Open Subtitles | حسناً ,لا تحدق بها فحسب قم بتجربتها لجولة , هيا |
Evet, Kamekona'nın talihsiz katamaran turunda oldu. | Open Subtitles | أجل، حدث ذلك أثناء الاختبار التجريبي المشؤوم (لجولة (كاميكوناز كاتاماران |
Bu, geçen Pazartesi'den. Plajda terapi amaçlı yürüyüşe çıktığını söylemiştin hani. | Open Subtitles | حسناً، بدءاً من يوم الإثنين الماضي، عندما قلت أنّك ذاهب لجولة إلى الشّاطئ. |
New York turnesine katılmak istiyorsan hareketlerine dikkat et. | Open Subtitles | اذا اردت ان تذهب لجولة نيويورك من الافضل ان تحسن سلوكك |
Çöle kadar üç saatlik sıcak bir araba yolculuğuna hazır mıyız? | Open Subtitles | من مستعد لجولة حارة بالسيارة لمدة 3 ساعات بالصحراء؟ |