Adamın, onun için çalışmayan adamları bile bize ateş açıyor. | Open Subtitles | جعل الناس الذين لا يعملون لحسابه حتى يطلقون النار علينا. |
onun için yeterince uzun süre çalıştığın için oranın ne kadar güzel ve lüks olduğunu söylememe gerek yok. | Open Subtitles | لقد عملنا لحسابه مدة كافيه لا نحتاج ان نتكلم عن جمال المكان, او عن اثاثه الثمين |
Tılsımdan haberdarsın. onun için çalışıyorsun, değil mi? | Open Subtitles | تعلم بأمر السلسلة أنت تعمل لحسابه, أليس كذلك ؟ |
Senin yeteneklerine sahip bir adam, kendi hesabına çalışsa paraya para demezdi. | Open Subtitles | رجل بقدرتك بإمكانه جني الكثير من المال اذا قام بالعمل لحسابه الخاص |
Geçen haftaya kadar borcun içindeymiş ama sonra 10 bin dolar hesabına aktarılmış. | Open Subtitles | لقد كان مُفلساً حتى الأسبوع الماضي عندما وصل لحسابه تحويل بـ10 آلاف دولار. |
Belki de onun adına çalışan bir askeri keskin nişancıdır. | Open Subtitles | حسنا، ربما سيكون هكذا حينما يوجد قناص عسكري يعمل لحسابه. |
Artık serbest çalışıyor. Belki adını duymuşsundur. | Open Subtitles | اصبح يعمل لحسابه الخاص ربما تكون سمعت عنه |
Eğer onun için yarışmak istiyorsam Johnny'nin güvenini kazanmam gerek. Büyük balık o. | Open Subtitles | أنا يجب أن أكسب ثقة جوني إذا أردت السباق لحسابه |
Sana karşı tavrını hiç beğenmiyorum. onun için çalışıyormuşsun gibi davranıyor. | Open Subtitles | أنا اكره هذا، انه يتصرف وكأنكي تعملين لحسابه |
Artık onun için çalışmıyorum. Çıktım. | Open Subtitles | انا لا اعمل لحسابه بعد الان انا فى الخارج |
10 yıl önce o sınırdaki timi yönetirken onun için çalışmaya başladım. | Open Subtitles | لقد عملتُ لحسابه قبل حوالي 10 سنوات حينما كان يُدير فرقة عمل على الحدود. |
- Çetelerin yarısı artık onun için çalışıyor. | Open Subtitles | نصف العصابات تعمل لحسابه الآن أخبريني شيئا لا أعرفه |
Evet, onun için şarkı söylememizi istiyor. Çok basit bir hikaye. | Open Subtitles | الذي يريدنا أن نغني لحسابه بأمانة، هذا صريح جداً |
Hayır. Onun hesabına çalışmıyorum. | Open Subtitles | لا ، لا أعمل لحسابه لقد تركها هنا ليلة أمس |
Görünüşe göre kurbanımız, ölümünden 4 gün önce banka hesabına 10 bin dolar yatırmış. | Open Subtitles | اتّضح أنّ ضحيّتنا أودع 10 آلاف دولار لحسابه المصرفي قبل أربعة أيّام من قتله. |
Ayrıca hesabına yüklü miktarda para yatmıştı. | Open Subtitles | كان هناك تحويل للكثير من من الأموال لحسابه أيضاً |
adına çalıştıkları adamın bir canavar olduğunu bilmiyorlar. | Open Subtitles | ليست لديهم فكرة بأنّ الرجل الذي يعملون لحسابه وحش |
Bay Tubbs beni ve ailemi öldüreceğine yemin etmişti. Demek ki onun adına çalışan biri zavallı Austin'i öldürdü ve Abby'i kaçırdı. | Open Subtitles | أقسم أنّه سيقتلني أنا وعائلتي فمن الواضح جداً أنّ شخصاً ما يعمل لحسابه |
Şimdi, ister kendin yapıyor ol yahut kimin adına çalışıyorsan, ...sizi davaların altında ezerim, yada... | Open Subtitles | الآن، سواء أنتِ وأياً كان من تعملين لحسابه |
serbest çalışan eski bir IRA komutanıyla iş yapmaya çalışıyorum. | Open Subtitles | انا احاول دخول عمل مع نقيب ايرلندى سابق اصبح يعمل لحسابه الخاص |
Raporlara göre, Jeremy bir arkadaşıyla oynuyormuş şakadan güreş yapıyorlarmış serbest fotoğrafçı ve gece bekçisi Tanner bir çağrı alıyor, odada onları bırakıyor. | Open Subtitles | وفقا للسجلات,جيريمي كان يلعب مع صديق كانوا يتصارعون نوعا ما عندما قام تانر مصور لحسابه الخاص |
Onun tek başına olduğunu söylemiştin. - Onun yalnız olduğunu söylemiştin. | Open Subtitles | أنت قلت لي أن جراما يعمل لحسابه الخاص |
Johnson'ın gerçek adını ve kimin için çalıştığını bilmek istiyorum. | Open Subtitles | اريد اسم ^جونسون^ الحقيقي و من يعمل لحسابه |
Adam temiz, kendi için çalışıyor, listeyi aldı... | Open Subtitles | إنه نظيف ويعمل لحسابه الشخصى ويأخذ هذه الأسماء السهلة |