Komiser Yardımcısı Arnott sizi takip ederek uygunsuz fotoğraflarınızı çekti. | Open Subtitles | وأنت لقد لحقت بك وأخذ صور فضح هل رأيتها ؟ |
Böylece takip eden günlerde ve aylarda, bir hafta içinde, kardeşlerimiz kız kardeşlerimiz ve ailelerimiz bize gelmişti çoktan Frate Treni takımını oluşturuyorlardı. | TED | وفي الايام و الشهور التي لحقت ذلك خلال اسبوع انضم الينا اشقائنا وعائلتنا انضمت الينا وشكلنا فرق الأخوة |
takip ettiğinde annesi olan dişi koyunun yanına kıvrıldığını gördü. | TED | وعندما لحقت به، اختبأ بجانب نعجة، والدته. |
Onu yakaladım ve dedi ki bu ilişki çok hızlı gidiyormuş ve yavaştan almamız lazımmış. | Open Subtitles | و عندما لحقت بها قالت هذه العلاقة تتطور أسرع من اللازم يجب أن نبطئ |
Peşlerinden gitmeye devam ettim ve sonunda yetiştim. | Open Subtitles | لذا إستمررت راكضاً بعدها وأخيراً أنا لحقت بهم |
Şimdi size geliyorum. Seni zamanında yakaladığıma memnun oldum. | Open Subtitles | أنا مسرورة أني لحقت بك في الوقت المناسب. |
Kız kardeşinin peşinden koştum. Seni inciteceğini biliyordum ama durmadım. | Open Subtitles | لقد لحقت اختك في كل مكان اعلم اني جرحتك ولكني لم اتراجع |
Yerleri burası. İlk hırlaşmada kime bulaştığımı anlamak için onları izledim. | Open Subtitles | هذا مكان اختبائهم، بعد مشكلتي الأولى معهم لحقت بهم |
Dünyanın ilk ulusal iğne değişim programını kurdu ve diğer ülkeler onu takip etti. Avustralya, Hollanda ve diğer birkaçı, | TED | فقد بدأت المشروع العالمي الاول لتبادل الإبر وقد لحقت بها الدول الاخرى مثل .. إستراليا وهولندا .. ودول أُخرى |
Yani bu kadın seni berbere kadar takip edip çantana bunu mu koydu? | Open Subtitles | هل تقول أنها لحقت بك إلى الحلّاق ووضعت الوشاح في حقيبتك؟ |
Evet, şimdilik güvendeyiz. Bez kamyonunu takip ettim. | Open Subtitles | يجدر بنا أن نكون بأمان لقد لحقت بشاحنة نقل الحفاضات |
Onu takip ettiğimde de bir duvarın üstünden atladı. | Open Subtitles | بعد ذلك لحقت به فقفز فوق الجدار حسبما أظن |
Burası gizli bir yer. İlk kavgadan sonra onları takip ettim. | Open Subtitles | هذا مكان اختبائهم، بعد مشكلتي الأولى معهم لحقت بهم |
Ama neyse ki sizi yakaladım. - Bir sorunumuz var. | Open Subtitles | كان لدي بعض الأشياء أقوم بها في المنزل ولكنني سعيده أنني لحقت بك |
Festivalcileri şehrin çıkışında yakaladım... ve... ve bize bir günlüğüne kiralamaları için ikna ettim. | Open Subtitles | لحقت بالمعرض خارج مدينة كومبرلاند... ...وأقنعتهم بان يؤجروها لنا لمدة يوم كامل اليوم؟ |
Aslında o programın matinesine yetiştim. Kesinlikle aile için değil. | Open Subtitles | نعم, لقد لحقت هضا العرض لكنه ليس مناسب لكل أفراد الأسره |
Oh, Baş Müfettiş. Müfettiş. Sizi yakaladığıma çok sevindim. | Open Subtitles | سيدى المفتش والمحقق, انى سعيدة اننى لحقت بكما. |
Onlara söylemediğim şey, Charlie beni bağlamamış olsaydı, benim de muhtemelen onun peşinden gideceğimdi. | Open Subtitles | ما لم اخبرهم به أنه إذا لم يقيدنى شارلى كنت على الارجح لحقت به |
Monica'yı koridora kadar izledim ve eve gitmesi gerektiğini söyledi. | Open Subtitles | لحقت بمونيكا الى الرواق و قالت انها اضطرت للذهاب الى المنزل |
Sizi yakalayabildiğime sevindim. | Open Subtitles | يسعدني أن لحقت بك |
Kürek kemiği ve omuzdaki hasar, alçaktan düşünce oluşmuş ama saatte 25 ile 32 kilometre arası hareket etmiş. | Open Subtitles | الأضرار التي لحقت بكتفه ناتجة من سقوط منخفض لكن الحركة الأمامية ما بين 16 الى 20 ميلا في الساعة |
Bence yaptın ve dükkandan çıktıktan sonra cadde boyunca onu izledin sonrada üstüne atladın. | Open Subtitles | أظنك فعلت وأظنك لحقت بالرجل عبر الشارع وأظنك إنقضضت عليه |
- Federaller seni izlemiş olmalı. - İzlemediler. | Open Subtitles | ربما لحقت بك الشرطة إلى هنا، حسنا؟ |
Bir keresinde bir konferans sonu otel lobisinde, tam kapıdan çıkmak üzereydim ki iş arkadaşım beni yakaladı. | TED | ذات مرة وفي نهاية مؤتمر في ردهة فندق، وأنا أهمُ فعلًا بالخروج من باب الفندق، لحقت بي زميلة. |
Seni çıkmadan yakaladığım iyi oldu. | Open Subtitles | أنا سعيد أني لحقت عليك قبل أن تغادر |