"لدرجة أنكِ" - Traduction Arabe en Turc

    • kadar
        
    O kadar çok yalan söylüyorsun ki, artık bunun farkında bile değilsin. Open Subtitles على الأرجح أنكِ تكذبين كثيراً، لدرجة أنكِ لا تعلمين ذلك بعد الآن
    O kadar üzgündün ki dünkü etkinlikte dans edip şarkı söyledin. Open Subtitles غاضبة لدرجة أنكِ قومتي بالغناء والرقص في حفلة العودة للدراسة البّارحة
    Çünkü sen oğlunun kalbini duyamayacak kadar sağır olmuşsun. Open Subtitles لكنكِ صماء كفاية لدرجة أنكِ لا تعرفين قلب أبنك
    Ve o kadar kuvvetli dua ediyorsun ki, kalbimi kırıyorsun. Open Subtitles وأنتِ تصلّين بإجتهاد، لدرجة أنكِ فطرتِ قلبي.
    Otani için duyguların bir çatalın üstesinden gelemeyecek kadar küçük mü? Open Subtitles هل تشعُرين بأن اوتاني أنهُ قصير جداً لدرجة أنكِ لا تستطعين تخطي شوكة؟
    Evet, çünkü Rhys'e o kadar aşıksın ki zamanının yarısını Owen'ın yatağında geçiriyorsun. Open Subtitles صحيح ، لأن تحبين ريس جداً لدرجة أنكِ تقضين نصف وقتكِ في فراش أوين
    Yani, hiç sizi öldüreceğini düşündürecek kadar, çekici biriyle tanıştınız mı? Open Subtitles هل قابلتِ شخصاً حيث كان الانجذاب شديدللغاية, لدرجة أنكِ شعرتِ أنه سيقتلكِ؟
    Hikayeyi o kadar gerçekçi anlatıyor ki, ona neredeyse inanırsın. Open Subtitles هي تروي القصة بكل قتاعة لدرجة أنكِ تكادين تصديقها
    Benden o kadar mı nefret ediyorsun da mutlu olmamı istemiyorsun? Open Subtitles هل تكرهينني لدرجة أنكِ , لا تحتملين رؤيتي سعيدا ؟
    Tek bir kızıl saç bile bırakmayacak kadar doğal kızıl olduğunu sanıyorsun? Open Subtitles هل أعتقدتِ حقاً أنكِ محترفة لدرجة أنكِ لم تتركِ خلفكِ ولا شعرة حمراء واحدة ؟
    Will'i arayıp, bir barda olduğumuzu ve senin eve gidemeyecek kadar sarhoş olduğunu söylerim. Open Subtitles وأخبره بأننا في هذه المكان وأنكِ مخمورة للغاية لدرجة أنكِ لا تستطيعين قيادة سيارتك للذهاب إلى المنزل
    Seninle ilgili en iyi şey, senin çocuksu olman ve etrafını pis görmeyecek kadar saf olman. Open Subtitles إن أفضل شيء بكِ ..هو أنكِ طفولية للغاية وطاهرة لدرجة أنكِ .لا ترين القذارة التي حولك
    O kadar kilo almıştım ki .geceleri sütyeni açılan ben olmuştum. Open Subtitles لقد أصبحتُ بديناً لدرجة أنكِ أنني أصبحت أرتدي حمالة صدر
    Onu o kadar seviyordun ki daha cesedi soğumadan sana verdiği kolyeyi sattın. Open Subtitles لقد أحببتها بشدة لدرجة أنكِ بعتِ قلادتها قبل أن يبرد جسدها.
    Sen neden evi terk edecek kadar kızıyorsun? Open Subtitles لماذا أنتِ غاضبة جداً لدرجة . أنكِ تُريدى ترك المنزل
    O kadar uzun zamandır yalan söylüyorsun ki doğrunun ne anlama geldiğini unutmuşsun. Open Subtitles كنتِ تكذبين لفترة طويلة لدرجة أنكِ لم تعودين تعرفين الصدق
    Bu kadar üstün olduğun için mi yalnızca başka bir Külkedisi hikâyesi diye eleştirilen projeleri seçiyorsun? Open Subtitles متفوقة جداً لدرجة.. أنكِ تختارين المشاريع التي تُنتقد بسبب قصة سندريلا من نوع آخر؟
    İyi tarafları o kadar iyi ki, sadece onlara ulaşmak için inanılmaz derecede acı çekmeye razı oluyorsun. Open Subtitles الجانب الجيد منها رائع للغاية لدرجة أنكِ مستعدة لمعاناة الكثير من الآلام لتصلي إليها
    Ben zıplarken eşlik edemeyecek kadar yorgun musun? Open Subtitles أأنتِ متعبةٌ للغاية لدرجة أنكِ لاتقفزين معي؟
    Büyünün kötü bir lanet olduğunu düşünüyosun o kadar kötü ki rehabilitasyon ile arınman gereken bir şey. Open Subtitles أنتِ تعتقدين أن السحر شئ مروع لدرجة أنكِ تحتاجين مركز تأهيل للتخلص منه

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus