"لدرجة أنّه" - Traduction Arabe en Turc

    • ki
        
    • kadar
        
    Leş gibi kokuyorsun, o kadar kötü ki ölüyü diriltir. Open Subtitles لدرجة أنّه يمكنك أن تلتهم أمعاء كلب ميت على الطريق،
    Gerçek anahtardan o kadar çok etkilenmiş ki kalıbını çıkarmış. Open Subtitles كان مفتوناً للغاية بالمفتاح الحقيقي، لدرجة أنّه صنع قالباً منه
    Kafanızı öyle bir götünüze sokmuşsunuz ki, önünüzde duranı göremiyorsunuz. Open Subtitles أنتم حمقى، لدرجة أنّه لا يمكنكم رؤية مايحدث أمامكم ..
    Öyle çabalar ki .... akabinde kaymağı yağa çevirir. Open Subtitles جاهد بقوّة جدًّا لدرجة أنّه في النّهاية حوّل الكريم إلى الزّبدة
    Öyle gergindim ki, kasiyer parayı istediğinde yere düşürdüm. Open Subtitles تملّكني التوتّر لدرجة أنّه لما طلب القابض منّي المال أوقعته..
    Bir tanesi toprağın altında o kadar kalmış ki artık dağılmaya başlamış. Onu ancak parçalar halinde çıkarabildim. Open Subtitles وأحدهم كان تحت الأرض لفترةٍ طويلة لدرجة أنّه بدأ بالتداعي، سحبتُه إرباً إرباً
    O kadar etkilendim ki, durumumu nasıl açıklayacağımı bilmiyorum. Open Subtitles يعجبني لدرجة أنّه يجعل ما سأقوله صعباً لدرجة كبيرة
    Müdür o kadar çok kayboluyordu ki, tuvalete giderken yanında götürebilmek için çerçeveletmişti. Open Subtitles تاه آمر السجن لدرجة أنّه غلّفه ليأخذه معه في طريقه إلى الحمّام
    O kadar güçlüdür ki, ışığı dahi yer. Open Subtitles تكون قوية لدرجة أنّه يمكنها التهام الضوء
    Bu yüzden saplantılarının peşine öyle bir düşmüş ki insanlarla olan ilişkilerini hiçbir şekilde geliştirmediğinin farkına bile varmamış. Open Subtitles وهو منهمك جدّاً في هوسه لدرجة أنّه أضاع كلّ شيء سوى أكثر الصلات البشريّة بدائيّة
    O zamanlarda, 35 mm nitrat filmler öyle yanıcıydı ki bir bobinle bile tramvaya binemezdiniz. Open Subtitles في ذلك الوقت، كانت النترات الخاصّة بفيلم 35 ملم شديدة الاشتعال لدرجة أنّه لم يكن بوسعك نقل لفّة منه بسيارة مدنيّة
    Kayalıkların en derininde onu kapattıkları lâhit öyle zifiri karanlıktır ki imkan dahilinde değildir içeri ışığın sızması. Open Subtitles دفنوه عميقاً داخل الصخور في قبر شديد الظلمة لدرجة أنّه لا يرى نوراً أبداً
    Sana öyle bir şey yaptı ki ölmek istedin. Open Subtitles ، أصدق أنّه فعل بكِ شيئاً سيئاً لدرجة أنّه جعلكِ ترغبين بالموت
    Ama adam o kadar kontrol manyağı ki kendini de kendi öldürmek istiyor. Open Subtitles بكلّ سرور، لكنّه مهووس بالسيطرة لدرجة أنّه يودّ قتل نفسه بنفسه.
    Sadece o garip sesi duydum. O kadar sert çarptım ki kaputta çukur oluştu. Open Subtitles لقد اصطدم بشدّة لدرجة أنّه ترك إنبعاجاً.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus