Şu anda, beş milyona sahip olmak için iyi bir nedenim var. | Open Subtitles | أسمعوا, لدى سبب وجيه لأحصل على خمسة ملايين الآن. |
- İkincisi, iyi bir nedenim var. | Open Subtitles | و ثانيا انا لدى سبب قوى لوجودى هنا |
- Ayrılmak için bir sebebim yoktu. - Ayrılmak için bir sürü nedenin vardı. | Open Subtitles | ــ لم يكن لدى سبب للرحيل ــ بل كان لديكِ العديد |
Ama seninle evlat devam etmek için sebebim var. | Open Subtitles | ولكنمعكيا فتى... لدى سبب يدعونى للحياة |
Kral'ın İngiltere'ye çabuk dönmesini dilemek için kişisel nedenlerim var. | Open Subtitles | أنا لدى سبب خاص يجعلنى أتمنى رجوع . الملك مبكراً إلى إنجلترا |
- Ayrılmam için bir sebep yoktu. - Bir sürü sebep vardı. | Open Subtitles | ــ لم يكن لدى سبب للرحيل ــ بل كان لديكِ العديد |
Ama onu yakında tekrar görmek için güzel sebeplerim var. | Open Subtitles | لكن لدى سبب يحعلنى أعتقد أننى سأراها قريباً |
Karımı öldürmek için çok iyi bir nedenim var. | Open Subtitles | انا لدى سبب جيد لقتل زوجتى |
- Şimdi bir nedenim var. - Ders vermeme izin ver. | Open Subtitles | الآن لدى سبب - إعفنى من المحاضرة - |
Şimdi bir nedenim var. | Open Subtitles | و الآن لدى سبب |
Çabucak büyümek için bir sebebim daha olur. | Open Subtitles | ليكون لدى سبب آخر لأكبر بسرعة |
-Karımı öldürmek için... çok iyi bir sebebim var. | Open Subtitles | انا لدى سبب جيد لقتل زوجتى |
- Çok haklı bir sebebim var. | Open Subtitles | - لدى سبب قوى جدا |
Diğer insanların da öldürüldüğüne inanmam için nedenlerim var. | Open Subtitles | لدى سبب لأصدق ان ناس اخرين قد قتلوا. |
- Şüphelenmek için nedenlerim var. | Open Subtitles | لدى سبب وجيه ... |
- Gitmem için bir sebep yoktu. | Open Subtitles | - .لم يكن لدى سبب يدعوني للذهاب- |
- Bunun için bir sebep yok. | Open Subtitles | ليس لدى سبب لأفعل |
Bakın efendim; o gemide bir rehine olduğuna inanmam için sebeplerim var. | Open Subtitles | سيدى , لدى سبب لأصدق ان هناك رهينة على متنها |
- Geçerli sebeplerim var. | Open Subtitles | ـ لدى سبب وجيه |