| Dost canlısı ama çok dağınık olan yeşil robot arkadaşları var. | TED | وكان لديها أصدقاء مثل الروبوتات الخضراء اللطيفة جدا ولكن الفوضوية بشكل كبير. |
| arkadaşları var. Benim hiç arkadaşım yok. | Open Subtitles | حسناً, هي لديها أصدقاء و أنا ليس لدي أي أصدقاء |
| Allahtan, etrafında takılacak arkadaşları var. | Open Subtitles | لحسن الحظ، لديها أصدقاء لمساندتها. |
| Los Angeles'ta hiç Arkadaşı var mı, veya ailesinden biri? | Open Subtitles | أتعلم إن كان لديها أصدقاء هنا بـ لوس آنجلوس، أو عائلة؟ |
| - Çünkü onun fazla hemcins arkadaşı yok. | Open Subtitles | لأنه, أتعلمين، ليس لديها أصدقاء أنثويّين |
| Güzel. Onun da arkadaşları olması kendimi iyi hissettiriyor. | Open Subtitles | حسناً , سأشعر بتحسن إذا علمت بأن لديها أصدقاء |
| Orada arkadaşları varmış. | Open Subtitles | لديها أصدقاء هناك. |
| Demek istediğim, orası onun kendi ülkesi. Mutlaka orda arkadaşları vardır. | Open Subtitles | أعني, إنه موطنها لديها أصدقاء هناك |
| Şimdi arkadaşları var. | Open Subtitles | الآن لديها أصدقاء "في إشارة أنها مليئة بالتقرحات السرطانية" |
| Evet, hayali arkadaşları var ama bu normal bir şey. | Open Subtitles | لديها أصدقاء خياليون ولكن هذا طبيعي |
| Müthiş bir zevki, muhteşem arkadaşları var. | Open Subtitles | لديها ذوق رائع، لديها أصدقاء رائعين. |
| İyi arkadaşları var gibi görünüyor. | Open Subtitles | يبدو بأن لديها أصدقاء جيدين |
| Amy'yle ilgili konuşabileceğimiz arkadaşları var mı? | Open Subtitles | هل (إيمي) لديها أصدقاء نستطيع التحدث لهم؟ |
| Evet, çok güçlü arkadaşları var. | Open Subtitles | صحيح لديها أصدقاء أقوياء جدًأ |
| Orada hiç Arkadaşı var mıydı? | Open Subtitles | هل كان لديها أصدقاء هناك؟ |
| Hiç işi yok, arkadaşı yok ve ümidi yok. | Open Subtitles | ليس لديها عمل, ليس لديها أصدقاء ,وليس لها طموحات. |
| Amerika'da arkadaşları olduğunu bilmiyordum. | Open Subtitles | لم أعلم أن لديها أصدقاء من أمريكا |
| Hadi canım, yalnız kovboyun arkadaşları varmış. | Open Subtitles | -إذن المنعزلة لديها أصدقاء |
| ayrıca telefonda yeni araba yarışı uygulaması var yani belki de Katonah'da aile ya da arkadaşları vardır veya belki de sevgilisiyle bir aşk kaçamağı planlıyordu | Open Subtitles | لذا ، أنا أفكّر ربما يكون لديها أصدقاء أو عائلة في "كاتونه" أو ربما كانت تخطط لرؤية عشيقها ، ورأى خليلها ذلك ، وقتلها بسبب الغيرة |
| Üzgünüm ama senin sorunun. Rachel'ın çok güçlü dostları var. | Open Subtitles | آسفة، لكنهم كذلك ريتشل) لديها أصدقاء ذوو نفوذ) |