| Bu arada, orada bir arkadaşı var, sana ayarlayayım ne dersin? | Open Subtitles | بامناسبة , لديها صديقة هناك من الممكن أن أجعلها ترافقك مارأيك في ذلك؟ |
| Masum'un Rüya Geçidi'ne giren bir arkadaşı var. | Open Subtitles | البريئة لديها صديقة دخلت ممر الأحلام |
| Leonard, hadi ama. Pekala. Sana uygun bir arkadaşı var mı diye soracağım. | Open Subtitles | حسنا, سأسألها إن كان لديها صديقة لك |
| Her neyse Donna'nın dul bir arkadaşı varmış ve bende ona bir buluşma ayarlamayı teklif ettim Bir buluşmamı? | Open Subtitles | بأيه حال, أتضح أن لديها صديقة ...عزباء جديدة, و أقترحت لقاء دون تعارف؟ |
| Bütün çirkin kızların güzel bir kız arkadaşı vardır. | Open Subtitles | كل فتاة بشعة لديها صديقة جميلة |
| Alison diye bir arkadaşı vardı ve birinden sürekli mesajlar alıyordu. | Open Subtitles | وكان لديها صديقة تدعى (أليسون) تتلقى رسائلَ من مجهول |
| Öğretmenim Bayan Kramer'in bir kız arkadaşı var. | Open Subtitles | معلمتي اّنسة كرامر لديها صديقة |
| Senin gibi bir arkadaşı olduğu için çok şanslı. | Open Subtitles | انها محظوظة لأن لديها صديقة جيدة مثلك. |
| Torunumun da sağır bir arkadaşı var. | Open Subtitles | حفيدتى كان لديها صديقة صماء |
| Biliyor musun, El'le konuşuyordum da, sana ayarlamak istediği bir arkadaşı var. | Open Subtitles | (كنت أتكلم مع (آل لديها صديقة و تريد أن تعرفها بك |
| - Tina adında fahişe bir arkadaşı var. | Open Subtitles | - لديها صديقة عاهرة اسمها تينا |
| Paris'te. Belleville'de bir arkadaşı var. | Open Subtitles | في (باريس)، لديها صديقة ما في (بيلفيل) |
| Julia'nın bir arkadaşı var. | Open Subtitles | (جوليا) لديها صديقة. |
| Ama onun Sybil diye bir arkadaşı varmış. | Open Subtitles | لديها صديقة تُدعى (سيبيل). |
| Mutlaka bir arkadaşı vardır. | Open Subtitles | لا بدّ من أنّ لديها صديقة |
| Annemin Lady Vaughn diye bir arkadaşı vardı. | Open Subtitles | امي لديها صديقة تسمى ليدي فون |
| Cinsel anlamda olmayan bir kız arkadaşı var. | Open Subtitles | لديها صديقة لا جنسية |
| Şanslıymış senin gibi bir arkadaşı olduğu için. | Open Subtitles | محظوظة لأن لديها صديقة مثلك |