Bu şerefsizlerin ona maliyetinin ne olduğu hakkında bir fikri var mı acaba? | Open Subtitles | اليست لديها فكرة عن مقدار المال التي كلفتها من اجل هؤلاء الاوغاد ؟ |
Ama benim üçlü isteğimden önce kendi üçlü isteğini yerine getirmek gibi çılgınca bir fikri var. | Open Subtitles | لديها فكرة مجنونة حول أنّهٌ قبل أن نحظى بعلاقتي الثلاثيّة، تريدُ واحدة خاصّة بها أوّلا. |
Kuyuda bir kız olduğu konusunda hiçbir fikri yok muydu yani? | Open Subtitles | بمعنى انها ليست لديها فكرة عن وجود فتاة صغيرة أسفل البئر؟ |
Kimin çocuğu olduğu hakkında benden fazla bir fikri yok. | Open Subtitles | إنها ابنة شخص ما ، ولكن ليس لديها فكرة من. |
Buradaki hanımla devam edeceğim. Sanırım aklına bir şey geldi. | Open Subtitles | سوف أظل مع هذه السيدة هنا أظن أن لديها فكرة |
Kaira'nın iyi bir fikri var, yine çekelim. | Open Subtitles | كايرا لديها فكرة رائعة .. سنصور مرة أخرى |
"Hey, harika bir fikri var, hadi dinleyelim." | TED | "مهلًا، لديها فكرة رائعة، دعونا نستمع". |
Hanımefendi, Gloria'nın harika bir fikri var! | Open Subtitles | ياسيّدة، غلوريا لديها فكرة جميلة |
Gelin girdiği aile hakkında herhangi bir fikri var mı? | Open Subtitles | هل لديها فكرة عما هي بصدد الارتباط به؟ |
Dr. Walcott'un harika bir fikri var. | Open Subtitles | دكتورة"والكوت" لديها فكرة رائعة |
Fakat o bataklık cadısının yetenekleri konusunda bir fikri yok. | Open Subtitles | ولكن ليست لديها فكرة عما تستطيع ساحرة المستنقعات هذه فعله |
Güzelliği hakkında hiçbir fikri yok. Berbat durumda. | Open Subtitles | ليست لديها فكرة عن مدى جمالها إنها مشكلة، هذا رائع |
Kızın vücuduna neler olduğu konusunda hiç bir fikri yok. | Open Subtitles | ليست لديها فكرة عما يحدث في جسدها لا بد من وجود مشكلة |
Buradaki hanımla devam edeceğim. Sanırım aklına bir şey geldi. | Open Subtitles | سوف أظل مع هذه السيدة هنا أظن أن لديها فكرة |
Karısının aklına bir fikir gelmiştir tabii. | Open Subtitles | زوجته لديها فكرة دعوني أخبركم أمراً عن الزوجات |
Onunla birlikte oturuyorsundur ve ne olacağı hakkında Hiçbir fikri yoktur. | Open Subtitles | أنت تجلس معها وهي ليست لديها فكرة عما سيحدث |
Ama Laura Büyük Patlama'yı olasılıksız bir olay olmaktan çıkaracak bir fikir buldu. | Open Subtitles | ولكن (لورا) لديها فكرة لنوقف نظرية الانفجار العظيم |
Amerikalıların neden evlerine geldiğine dair ailenin hiç bir fikri yoktu. | Open Subtitles | العائلة ليس لديها فكرة ما الذي قاد الأمريكان إلى منزلهم. |
Sonra anladım ki ifade gayet doğaldı ve daha sonra anladım ki Julia'nın yeni ve harika bir fikri vardı ve onu daha da geliştirmeye başladım. | Open Subtitles | لكن بعد وقت قليل أدركت أنها طبيعية لحد ما، وعندها أدركت أيضاً أنه كان لديها فكرة جديدة متألقة فبدأت أعمل على تطويرها. |
Onu dinsiz ve kuralsız büyüttün! Kim olduğundan haberi bile yok! | Open Subtitles | وبدون دين وبدون مباديء، انها ليس لديها فكرة عن من تكون هي |
Hayatıyla ilgili ne yapacağına dair en ufak bir fikri olmayan, bir annesi. Yani... | Open Subtitles | و أم لم تكن لديها فكرة عن أي شيء تفعله بحياتها. |