Bak! Tarantula tutabileceğin bir yerleri var. | Open Subtitles | أنظروا، لديهم مكان حيث يمكنك حمل العنكبوت |
Eğer çocuklar beni görme konusunda kararlarını değiştirirse kalacak yerleri var. | Open Subtitles | إذا غيّر الأولاد رأيهم ووافقوا على رؤيتي، سيكون لديهم مكان يقيموا فيه. |
Ama neticede Hooverville gidecek başka bir yeri olmayan insanlar için var. | Open Subtitles | ولكن في النهاية لهذا هوفرفيل موجودة للناس الذين ليس لديهم مكان آخر |
Koji ve ailesinin gidecek hiç bir yerleri yok ama. | Open Subtitles | لكن كوجي و عائلته ليس لديهم مكان آخر يذهبون إليه |
Bu insanlar yalnız bırakılıyorlar ve gidecekleri bir yer yok. | Open Subtitles | والناس بدأو ينقطعون ولا يوجد لديهم مكان للعوده اليه ولذا فهم يإسون |
Sosyal hayatımızda kesinlikle yeri var, ama gerçektende mahkemede yeri var mı? | Open Subtitles | بالتأكيد لديهم مكان في المجتمع، ولكن هل لديهم حقا مكان في محكمة قانونية؟ |
O çocuklardan bazılarının kalacak yeri yok ben de onlara yer bulmaya çalışan çenebaz herifim. | Open Subtitles | بعض هؤلاء الأطفال ليس لديهم مكان للعيش لذا أنا الأحمق الذي يحاول أيواءهم |
Dünyada yerleri vardı. | Open Subtitles | كان لديهم مكان في العالم. |
Çok güzel bir evleri var. | Open Subtitles | لديهم مكان رائعاً |
Senin için mükemmel bir yerleri var tamam mı dostum? | Open Subtitles | لديهم مكان مناسب لك، اتفقنا يا صاحبي؟ |
Ormanda bir tür gizli buluşma yerleri var. | Open Subtitles | لديهم مكان سري يجتمعون فيه بالغابة. |
Tek boş yerleri var. Dinle, dinle. | Open Subtitles | لديهم مكان وحيد شاغر انصتي لي... |
En önemli şey ise, hastalarım kendilerini güvende hissedecekleri bir yeri olması. | Open Subtitles | الأمر الأكثر أهمية أن مرضاي لديهم مكان حيث يكون بإمكانهم الشعور بالأمان |
Gidecek başka bir yeri olmayan insanlar oraya cennet diyorlar. | Open Subtitles | اعتقد انك سوف تسميها اه الجنه للناس الذين ليس لديهم مكان للذهاب اليه |
Pekâlâ, ailemin bir yeri var bir kulübe yani, tamam mı? | Open Subtitles | ...حسناً ، والدي لديهم مكان كوخ ، حسناً؟ |
Burda onların hiçbirini bulamadık. En azından başka bir yerleri daha olması lazım. | Open Subtitles | لا بد ان لديهم مكان آخر على الاقل |
Ve şimdi onların gidecek bir yerleri yok mu? | Open Subtitles | والآن ليس لديهم مكان يذهبوا إليه؟ |
Hastaneleri takip altında tutuyoruz. Gidecekleri hiç bir yer yok. | Open Subtitles | نحن نراقب المسشفيات ، ليس لديهم مكان للذهاب إليه |
Ama bizimkilerin gidecek hiçbir yeri yok. | Open Subtitles | لكن قومنا ليس لديهم مكان اخر ليذهبوا إليهِ |
Ellerinden aldık ve şimdi gidecek yerleri yok. | Open Subtitles | أخذناه نحن، والآن ليس لديهم مكان أخر كي يذهبون إليه |
Bunun için özel bir yerleri vardı. | Open Subtitles | كان لديهم مكان مخصص لذلك |