Sendeki yetenekler bende yoktu, ama takımım kazanırdı. | Open Subtitles | أعني، لَم يكُن لديَ موهبتَك، لكنَ الفِرَق التي لعبتُ بها رَبحَت |
Mektuplar bende olsaydı, şahsi ve özel olurdu, efendim onunla ve benim aramda, ve satılık olmaları söz konusu olamazdı. | Open Subtitles | إذا كان لديَ خطابات، سيكونوا شئ خاص وشخصي، سيدي، بينُه وبيني، ولا يُمكن التفكير أو البوح به. |
bende bir fotoğrafı var. | Open Subtitles | إنّه تقريباً بحجم خنزير صغير لديَ صورة لها. |
Suç ortağı karısı değilmiş ama Başka bir ihtimal öğrendim. | Open Subtitles | إسمع ، لم تكن الزوجة الشريكة لكن لديَ إحتمال آخر |
Beni mihrapta bir başıma bırakıp gelmeyen, ardından da aylar sonra birden karnında Başka bir herifin çocuğuyla çıkagelen bir kadına söyleyecek bir şeyim yok. | Open Subtitles | ليسَ لديَ ما أقولهُ للمرأة التي تركتني يومَ زفافنا و فجأةً تظهَر بعدَ بضعة أشهُر تحملُ طفلَ رجلٍ آخَر |
Günün yemeği bende. Min Soo, makarnalar sende. | Open Subtitles | يـا ، لديَ الأطباق الخاصة مين سو ، إطهو الباستا |
Galiba yemek bende gaz yaptı. | Open Subtitles | أظنُ أنَ لديَ غازات منَ العشاء |
bende biraz var da, dahasını arıyordum. | Open Subtitles | لديَ قليل ، لكنني دائماً ابحث عن المزيد |
Gaius'ın bana söylediğine göre, sendeki yüce güçler bende yok Merlin ama umutlarını paylaşıyorum. | Open Subtitles | "مما اخبرني بهِ "غايوس "ليست لديَ قوتكَ العظيمة "ميرلين لكنني اشاركك آمالكَ |
Çünkü... bu depoyu kapatmak için ihtiyaç duyduğun anahtar bende. | Open Subtitles | لأنَ لديَ المفتاح الذي ... سيغلق المستودع |
Sendeki güç bende yok. | Open Subtitles | أنا ليس لديَ قوَتك |
Dr. Nathan bende kasık biti olduğunu söylüyor, taşaklarımın çevresinde yaşayan ufak böcekler var. | Open Subtitles | تقول الطبيبَة (ناثان) أنَ لديَ قملَ العانَة حشرات صغيرَة تعيشُ حولَ خِصيَتيّ |
Doktor, kolu bende. | Open Subtitles | لديَ الذِراع، أيتها الطبيبة |
bende Pepper Jerky falan yok ki. | Open Subtitles | ليسَ لديَ تلك الحلوى |
Benim yanımda değil, Cam. Telefonu bende kalmış. | Open Subtitles | "إنهـا ليست معي "كام لديَ هاتفهـا |
Sende olan bilgi bende yok. | Open Subtitles | ليست لديَ المعرفة التي لديكَ |
Hayır Dawn, sende ölü bir kristal var, bende de çalışan bir tane var. | Open Subtitles | لا ، (دون) ، لديكِ بلورةٌ لا تعمل وأنا لديَ بلورةٌ نشيطة |
Burada Başka konuşabileceğim birisi kalmadı. | Open Subtitles | ليسَ لديَ أحدٌ آخر ألجئ إليه في هذا المكان |
Birkaç yıl sonra, Bütün sınavlarımdan kalmayı başardım okulu da gösterecek pek bir şeyim olmadan bıraktım anne babam da, belki de ödül olarak, Avustralya'ya tek yön bilet aldılar. Eve de yaklaşık 4 yıl sonra döndüm. | TED | وبعد بضع سنوات فشلت في كل امتحاناتي وعندما غادرت الجامعة ,لم يكن لديَ ما أتميز به وربما كجزاء لذلك اشترى لي والداي تذكرة ذهاب بلا عودة نحو استراليا وعدت إلى البيت بعد حوالي أربع سنوات |