Görüş çok kötü o yüzden herkesin dikkatli olmasını istiyorum, böylece hızı arttırabiliriz. | Open Subtitles | الرؤية مُزرية، لذا أودّ أن يقوم الجميع بالمراقبة حتّى نزيد من السرعة مُجدداً. |
Böylece burada olduğunuz için teşekkür etmek istiyorum. ve bunu beş saniyelik sessizlikle bitirmek istiyorum. | TED | لذا أودّ أن أشكركم لحضوركم هنا و أودّ أن أختم بخمس ثوان من الصمت. |
İkinci el satış işi yapıyorum ama istenmeyen mücevhere sahip yeterince insan bulamadım. - O yüzden sizden almak istiyorum. | Open Subtitles | لكنى لا أستطيع الحصول على حُلىّ مقلدة بما يكفى لذا أودّ شراء بعضاً من حُليّكنّ |
Bu sandalyede oturan embesillerden farklı olarak, haklarımı biliyorum, bu yüzden gitmek istiyorum. | Open Subtitles | إنّي أعرف حقوقي بخلاف الأغبياء الذين يجلسون على هذا الكرسي عادة، لذا أودّ المُغادرة في الحال. |
Önümüzdeki 12 saat içinde başka bir MR çekmek istiyorum. | Open Subtitles | لذا أودّ إجراء فخص آخر بالرنين المغناطيسي في وقت ما خلال الـ12 ساعة القادمة |
Ve böylece, sizi diğer yere gitmeniz için cesaretlendirmek istiyorum, kendinizi bulabileceğiniz herhangi bir hapishaneden kendinizi çıkarmanız için olabileceği kadar rahat, çünkü şuanda bir şeyler yapmalıyız. | TED | لذا أودّ أن أدفعكم للتحوّل إلى المكان الموالي، والنَّأيَ بأنفسكم عن أيِّ سجن يمكن أن تجدوا أنفسكم فيه، مهما كانت درجة رفاهيتة، لأنّه يجدر بنا الآن القيام بشيء ما. |
Yani size, hepinize bu akşam burada olduğunuz, açık fikirli olduğunuz için teşekkür etmek istiyorum. | Open Subtitles | لذا أودّ أن أشكركم... كلّكم، لتواجدكم هنا اللّيلة، لخوض نقاش مفتوح |
Başkası adına konuşamazsın biliyorum ama senin için nerede olduğumu bilmek istiyorum. | Open Subtitles | {\fnArabic Typesetting}،أدري أنّه لا يمكنك أن تتحدّث نيابةً عن الآخرين لذا أودّ أن أعرف كيفيّة شعورك نحوي. |
Size bunun nedenini söylemek istiyorum. | TED | لذا أودّ أن أخبركم بالسبب. |