bu, hissedecek bir şey olmadığı anlamına gelir. böylece çok, çok esnek bir arayüze sahip olabiliriz. | TED | هذا يعني أنه لا يوجد شيء لتشعر به، لذا يمكننا أن نملك واجهة مرنة. |
böylece köşeleri işlevsel olarak aynı düşünebilir ve hepsini mavi yapabiliriz. | TED | لذا يمكننا التفكير في الزوايا لكونها نفسها من الناحية الوظيفية، وتلوينهم جميعاً باللون الأزرق. |
böylece onun Bay Fisher'in, efendim, stüdyo turu bileti olduğunu söyleyebiliriz. | Open Subtitles | لذا يمكننا نقول أنها تذكرته إلى جولة الاستديو |
Tüm kan testi sonuçları negatif, yani devam edebiliriz. | Open Subtitles | جميع الفحوصات كانت إيجابية لذا يمكننا الإستمرار |
Evet ama şimdi yerini biliyoruz yani onu çok daha etkin bir şekilde tedavi edebiliriz. | Open Subtitles | أجل، لكنّنا الآن نعرف مكانها، لذا يمكننا علاجها بشكل أكثر فعّالية |
Burada durup dırdır edebiliriz ya da şunu konuşana kadar dürteriz. | Open Subtitles | لذا يمكننا البقاء هنا او نعود لنضرب هذا المعتوه حتى يتفوه بشيء ما |
Sırt çantasından radyasyon sızacaktır böylece 3 sokak yanılmayla yerini bulabiliriz. | Open Subtitles | حقيبة الظهر ستسرب إشعاعاً لذا يمكننا تحديد مكانه فى مربع من 4 بلوكات |
Keşke bırakmayı isteseydi, böylece senden kurtulabilirdik. | Open Subtitles | حسنا , أتمنى أن تفعل لذا يمكننا أن نذهب للجحيم بعيدا عنك |
Kanunlar yolsuzluğa karşı, böylece yakayı sıyırabiliriz. | Open Subtitles | لدينا قوانين ضد هذا الأمر لذا يمكننا أن نفلت بهذا |
Bu şifre kırıcıyı Lionel'ın bilgisayarından kopyaladım böylece şifreyi kırabileceğiz. | Open Subtitles | إستنسخت جهاز الاستقبال والارسال من لوحة مفاتيح ليونيل لذا يمكننا أن نتجاوز الصفر الرقمي |
Ve stüdyoyu da ayarlarım ve böylece işler yürümeye devam eder. | Open Subtitles | فضلاً عن جاهزية الأستوديو، لذا يمكننا مواصلة المشوار |
Haftaya, eski kocam, kızımla birlikte anne ve babasını görmeye gidecekler, böylece bütün hafta sonunu seninle yatakta geçirebileceğim. | Open Subtitles | الأسبوع القادم .. زوجي السابق سيأخذ ابنتي لرؤية والديه لذا يمكننا قضاء عطلة الأسبوع كاملة في الفراش |
Filmin kopyasını ilk bana verecek bir kaynağa ulaştım böylece diğer gazetelerden önce biz yazmış olacağız. | Open Subtitles | حسناً ، لديّ مصدر زودني بنسخة لذا يمكننا هزم الصحف الأخرى بلا رحمة |
Her zamanki gibi, her bir suikastçıya takip cihazı yerleştirildi. böylece hem biz onları hem de onlar birbirlerini bulabilecek. | Open Subtitles | لكل قاتل، مزروع به متعقب الحركة لذا يمكننا إيجادهم، وبإمكانهم إيجاد بعضهم بعض |
Hayır, arabayla gideceğiz. böylece kamp yapabileceğiz unuttun mu? | Open Subtitles | لا ، سوف نذهب بالسيارة ، لذا يمكننا التخييم ، هل تتذكر ؟ |
Yani makul olarak farz edebiliriz ki ya aceleyle bir şeyi açığa çıkartıyordu ya da... | Open Subtitles | لذا يمكننا الإفتراض بمنطقية أنّه كان مسرعاً لإستخراج شيء أو.. |
Bu yüzden bu dansa birlikte devam edebilir veya ödeşebiliriz ve kendi yolumuza devam edebiliriz. | Open Subtitles | لذا يمكننا التصرف على هذا المنوال، او أن ندعي اننا مُتعادلين ويمضي كل منا فى طريقه. |
Yani operasyonlarımıza güvenli bir şekilde devam edebiliriz | Open Subtitles | لذا يمكننا الإستمرار فى عمليتنا بأمان |
O yüzden onu sadece ona götürebileceğimiz şeylerle test edebiliriz. | Open Subtitles | لذا يمكننا فحصه بما يمكننا أخذه إليه |
Onu büyü ile etiketledim, artık onu takip edebiliriz. | Open Subtitles | وسّمته بسحر، لذا يمكننا تعقّبه الآن. |
böylece Claire'ın vurulduğu silahı alan kişiyi tespit edebiliriz. | Open Subtitles | لذا يمكننا أن نجد (مهمن يكن إشترى ذلك السلاح و أطلق على (كلير |