| Beni görmeye gelmeniz harika, ama beni bana muhtaç olan biri var. | Open Subtitles | رائع إنكم أتيتم لرؤيتي ولكن هناك من ينتظرني مخلص جدا، غالبا مُقعد |
| Anlamıyorsun. Beni görmeye geldiler ve cihazla ilgili sorular sordular. | Open Subtitles | أنت لاتفهم , أتوا لرؤيتي لقد سألوني عن أداة المعصم |
| Evet ama senin beni görmeye gelerek hayatının sorumluluğunu ele aldığını görmen önemli. | Open Subtitles | نعم، لكن الأمر المهم أن تري كيف أخذتِ مسؤوليّة نفسك جيداً بمجيئك لرؤيتي |
| Çok fazla ağlayan insan vardı, beni gördüğüne sevinen insanlar. | TED | لقد كان هناك الكثير من البكاء وهم كانوا سعداء لرؤيتي. |
| Twitter'da tartıştığım insanlar şehirlerinde protestoya geldiysem beni görmek için gelirlerdi. | TED | كان بعض ممن غردت معهم على تويتر يأتون إلى صف الاعتصام لرؤيتي حينما كنت أتظاهر في مدينتهم. |
| Eğer çiçeğin nasıl yetiştirildiğini öğrenmek isterseniz, beni görmeye gelin. | Open Subtitles | إذا كنت تريدين أن تعرفي كيف تفعل زهرة، تعالي لرؤيتي. |
| Beni ağacın altına terk ettikten sonra sadece bir kere görmeye geldi. | Open Subtitles | بعد أن تخلت عني تحت الشجرة، لم تأتي إلا مرةً واحدة لرؤيتي |
| Ama sadece salı günleri beni görmeye geliyor. Şimdi, bu ne anlama geliyor? | Open Subtitles | وقال انه على استعداد فقط لرؤيتي كل يوم ثلاثاء الآن ما هو هذا؟ |
| Beni görmeye geldin sonuçta, bu cesaret ve kararlılık ister. | Open Subtitles | حسنًا ، دخلت إلى هُنا لرؤيتي وذلك يتطلب عزيمة وتصميم |
| 30-40 yıl evli kalan çiftlerin neden beni görmeye geldiklerini merak ediyorum. | TED | غالبًا ما أجد نفسي مفتونًا بسؤال لماذا يأتي الأزواج لرؤيتي بعد أن ظلوا متزوجين لمدة 30 أو 40 سنة. |
| Uygun bir zaman bulsan beni görmeye gelecek miydin? | Open Subtitles | هل كُنتِ تُفكري في المجيئ لرؤيتي بعد إيجادكِ لوقت مُناسِب؟ |
| Beni birçok kez görmeye gelmişti, ve sanırım bu özel durumda da... | Open Subtitles | لــقد أتت لرؤيتي عـدة مرات ..و أنا أعلم أنهــا ترغب في رؤيتـي قبل |
| Sanki...sanki çocuklarımdan birinin bir konu için beni görmeye gelmesi gibi. | Open Subtitles | و، حسناً، أملك شعور بإتجاهك مثل، حسناً، مثل أحياناً أحد أطفالي يأتى لرؤيتي حول شيئا ما أو آخر، |
| Lobiye gelip seni gördüğümde beni gördüğüne gerçekten mutlu oluyorsun sanki. | Open Subtitles | عندما أنزل إلى البهو و أراك, إنه كأنك حقاً سعيد لرؤيتي |
| Ve Afgan asker beni gördüğüne o kadar şaşırdı ki pasaportumu mühürlemeyi unuttu. | TED | وكان الجندي الافغاني متفاجئا لرؤيتي بحيث انه نسي ان يختم جواز سفري |
| Sen merak etme, Helen. Eminim beni gördüğüne sevinecektir. Sadece bir dakikasını alacağım. | Open Subtitles | لا تخبريه يا هيلين , سيكون سعيدا لرؤيتي .سأدخل مباشرة |
| Beni dövüşürken görmek için çok kararlıydın. | Open Subtitles | أنتم كنتم جميعاً مصممون جداً لرؤيتي أُحارب |
| "DA" yazın başında yanıma gelip, bana gökyüzünün düştüğünü söyledi. | Open Subtitles | يأتي المدعي العام لرؤيتي في بداية الصيف، ويخبرني أن السماء تسقط |
| Gel gör ki birinci haftadan sonra anladım ki bu yepyeni ev paylaşım sistemi öyle benim bildiğim otel, mal-mülk işleriyle pek alakalı değildi. | TED | ولكن بعد أسبوعي الأول أدركت أن العالم الجديد لمشاركة المنازل لم يكن بحاجة لرؤيتي الفندقية القديمة. |
| Şili hapishanesinin tekinde ölüme terk ettiğin halde beni canlı olarak gördüğün için şaşırdın mı yoksa? | Open Subtitles | هل متفاجئ لرؤيتي ؟ بعدما تركتني بسجن تشيلي لأموت |
| Sıradışı adaylar olduğunuz söylendi ama bizzat gördüğüme de sevindim. | Open Subtitles | لقد أخبروني أنكم ،متدربون إستثنائيون ولكن سررت لرؤيتي ذلك بنفسي |
| Yine yanlış zamanda görüşmeye geldin. | Open Subtitles | مرة أخرى تأتي لرؤيتي في الوقت الخاطئ |
| Haydi, sabahın yedisinde ziyaretime kim geldi tahmin et. | Open Subtitles | هيا، احزري من جاء لرؤيتي السابعة 7 هذا الصباح |
| İnsanların çoğunu burada görmekten son derece memnunum. | Open Subtitles | أنا سعيد جدا لرؤيتي لكثير من الأهالي وقد اجتمعوا هنا في المسجد |
| Lola, beni temiz ellerle görünce mutlu olacaktır. Ne dersin? | Open Subtitles | لولا ستكون مسرورة لرؤيتي بأيدٍ نظيفة ألا تظن ذلك ؟ |
| Hayır, hastanede beni ziyarete geldi. | Open Subtitles | كلا، لقد أتَت لرؤيتي في المَشفى لقد كانَت مُفيدةً جِداً حقاً |
| Bu yüzden de hiç beni izlemeye falan gelmez | Open Subtitles | لذلك هو لايستطيع ابداً ان يأتي لرؤيتي العب |
| Düğün, yeğenimin vaftiz töreniyle aynı gün ve ben ailemin beni görmesini istiyorum. | Open Subtitles | كل ما في الأمر هو أنه يصادف اليوم عينه الذي ستعمّد فيه ابنة أختي وأريد من والدي أن يكونا هناك في الوقت المناسب لرؤيتي |