"لرفع" - Traduction Arabe en Turc

    • yükseltmek
        
    • kaldırmak için
        
    • kaldıracak
        
    • kaldırma
        
    • yükseltmeye
        
    • kaldırmaya
        
    • yükseltecek
        
    • yükseltmene
        
    • arttırmak için
        
    • parmak
        
    • arttır
        
    • çıkarmak
        
    • arttırmanın
        
    • yükseltmenize
        
    • hazır
        
    Fiyatları yükseltmek için her yaz şehrin elektriğini gömdüğüm küçük vadiyi buldu. Open Subtitles لقد عثر على الوادي الذي أفرغ فيه الكهرباء كل صيف لرفع الأسعار
    Saygınlık için dövüşeceğim kendim için değil, şu an Amerika'da beton zemin üstünde uyuyan küçük kardeşimi yerden kaldırmak için dövüşeceğim. Open Subtitles أنا ستعمل الكفاح من أجل هيبة ، ليس لي ولكن لرفع اخوتي قليلا الذين ينامون على أرضيات خرسانية اليوم في أميركا.
    Kollarımı kaldıracak gücüm olsaydı, seni kucaklardım. Open Subtitles إن كانت لديّ الطاقة لرفع ذراعي ، لعانقتك
    kaldırma kemerini, kemer kaldırma kemeri olmadan kaldıramayacağını biliyorsun. Olamaz. Open Subtitles تعلم أنه لا يمكنك رفع حزامك للرفع دون أن ترتدي حزامك لرفع حزامك للرفع
    Tom, revir helikopterindeki çocukları yükseltmeye çalışmanı istiyorum. Open Subtitles توم، أريدك أن تستمرّ بالمحاولة لرفع جماعة ميديفاك.
    Omurgayı kaldırmaya hazırız. Gerçekten üstesinden gelebiliriz. Open Subtitles مستعدين لرفع العوارض، أعتقد أننا سنتمكن من سحبها
    Ama buradayken eğlenceli bir şeyler yapmak istersen eğlenceden kastım, moralini yükseltecek türden arkadaşlar. Open Subtitles ‫ولكن إذا كنت تبحث عن بعض ‫المرح بينما أنت في المدينة، ‫وما أعنيه بالمرح هو بعض ‫الرفقة لرفع معنوياتك.
    Sesini yükseltmene gerek yok. Open Subtitles ولا داعي لرفع الصوت أعلى من المستوى الطبيعي
    Bazı topluluklarda çok yaygın düğün hediyeleriymişler, evliliğin kutsallığını arttırmak için. Open Subtitles وفى بعض المجتمعات كان يتم تقديهم كهدايا زفاف لرفع نشوة الزوجية
    Yiyeceklerde bulunan, aynı zamanda "büyük kalori" de denilen bir kalori, 1 kg suyun sıcaklığını 1 santigrat derece yükseltmek için gereken enerji miktarı olarak tanımlanır. TED السعرة الحرارية الواحدة، ما نقيس الطعام به، ويسمى أيضًا كالوري كبير، يعرَّف بأنه كمية الطاقة التي نستهلكها لرفع حرارة كيلو من الماء بمقدار درجة سلسيوس واحدة.
    Hakikati yayıp, Hıristiyanlık bayrağını yükseltmek ve onun çaldığı inancı geri getirmek için bir şans verin bana. Open Subtitles فقط أعطني فرصة لنشر الإنجيل لرفع راية المسيحية لاستعادة الثقة التي سرقها
    Onun moralini yükseltmek için bir şey yapmanızı isteyecektim. Open Subtitles كنتُ أتساءل عمّا إذا بإمكانك فعل شيء ما لرفع معنويّاته
    İki şüpheli gördüğünden emin. Caddy'i kaldırmak için kriko kullanmışlar. Open Subtitles عينه رأت اثنين مشتبه بهم قال استخدموا رافعه لرفع السياره
    Sonra orta duruşta, biyonik uzuv kişiyi yürüyüş adımına kaldırmak için yüksek tork ve güç üretir, baldır bölgesinde çalışan kaslara benzer şekilde. TED في منتصف العملية يقوم الطرف بضخ طاقة وعزم دوان عاليين لرفع الشخص إلى وضعية الخطوة كطريقة عمل عضلات الساق الخلفية
    Bir arabayı yerden kaldıracak kadar güçlü bir dev manyetik alan içindeyim. Open Subtitles إنني داخل حقل مغناطيسي كبير وقوي بما يكفي لرفع سيارة فارغة من سطح الأرض
    Kimse ağırlık kaldırma programıma saygı duymayacak mı? Open Subtitles هل تعلم ان عندي جدول لرفع الاثقال
    Tom, revir helikopterindeki çocukları yükseltmeye çalışmanı istiyorum. Open Subtitles توم، أريدك أن تستمرّ بالمحاولة لرفع جماعة ميديفاك.
    ..ta ki saat dokuzda zili çalıp perdeleri kaldırmaya mecbur kalana dek. Open Subtitles حتى أنهم أجبروا... لرفع الستارة في السّاعة التّاسعة.
    Gece vardiyasının bittiğini biliyorum ve yoğun bir gece geçirdiniz morallerinizi yükseltecek bir şey buldum. Open Subtitles إلى اللقاء. أعرف أن نوبتكم انتهت، وأنكم قضيتم ليلة عصيبة لكن أظنني وجدت طريقة جديدة لرفع الروح المعنوية.
    Sesini yükseltmene gerek yok. Open Subtitles لا حاجة لرفع الصوت آسفة
    Personelin moralini arttırmak için bir konser düzenleyeceğiz. Open Subtitles سنقيم الحفلات الموسيقية لرفع معنويات الرجال.
    - Peter, bu konuları geçmiştik. - Tatlım, tek bir parmak bile hareket ettirmene gerek kalmayacak. Open Subtitles بيتير لقد مررنا بهذا عزيزتي لن تتضري لرفع اصبع
    Ne yaptığından habersiz kocanın yardımıyla... hayat sigortanı arttır. Open Subtitles مع المساعدة غير المتعمدة، لرفع قيمة التأمين على حياتُك
    Ama içlerinden biri, iki gün önce bir elemanını o şişelerden birini aşırdığı için işten çıkarmak zorunda kalmış. Open Subtitles ولكن واحد منهم حدث لاطلاق النار محمل مستودع قبل يومين لرفع زجاجة من أن العلامة التجارية بالضبط.
    - Sanırım bu iddiada bahis arttırmanın vakti geldi. Open Subtitles أعتقد أنه قد حان الوقت لرفع قيمة ذلك الرهان ماذا؟
    Bayım, sesinizi yükseltmenize gerek yok. Open Subtitles سيّدي، ليس هُناك حاجة لرفع صوتك.
    Muhtar Ram-Sita dan bahsederek iyi bir şey yaptı. Benim oğlumun omuzları boyun eğmeyi taşımaya hazır dilediğin gibi. Open Subtitles كتف ابنى على استعداد لرفع أى رمح تختارونه

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus