Karakterlerinizin kelimeleriyle konuşunca, onların doğal konuşmalarını duyabilirsiniz ve Gerekirse düzeltirsiniz. | TED | عندما تتحدث بكلمات شخصيتك، يمكنك سماع ما إذا كانت تبدو طبيعية، ويمكنك إصلاحها إذا لزم الأمر. |
İkinci kitaptan önce ise yerlerini değiştirin, sonra onu ilk sıradaki kitapla karşılaştırın, Gerekirse yerini değiştirin. | TED | إذا كان مكانه قبل الكتاب الثاني فبدلهما، ثم قارنه بالكتاب الموجود بالمركز الأول، وأعد التبادل إذا لزم الأمر. |
İnsanların iklim ve çevre için sokaklarda ordular oluşturması, Gerekirse hükümetlerin kapatılması gerek. | TED | الناس بحاجة لحشد الجيوش من أجل المناخ، جيوش من أجل البيئة، في الشوارع، وإسقاط الحكومات لو لزم الأمر. |
Filoları açık kumsallara inebilir, nehir sistemlerine derinlemesine nüfuz edebilir ve Gerekirse kara üzerinde hareket edebilirdi. | TED | استطاعت أساطيل منها الرسو على الشواطئ المفتوحة، واختراق شبكات نهرية عميقة، والتحرك على الأرض إن لزم الأمر. |
Ama yine de eğer gerekiyorsa yalan atmamı mı istiyorsunuz? | Open Subtitles | ولكن لغاية الان، تريد مني إذا لزم الأمر بأن أكذب؟ |
Bu sefer polisi çağırıyorum, itfaiyeyi de, New York iskân işleri komitesini de, Gerekirse sağlık bakanlığını da! | Open Subtitles | هذه المرة أنا سوف أستدعي الشرطة فريق المطافئ ولجنة ولاية نيويورك للإسكان وإذا لزم الأمر ، مجلس الصحة |
Gerekirse şatoyu son taşına kadar sökeceğiz. | Open Subtitles | نحن سنسحب القلعة للاسفل حجر بحجر إذا لزم الأمر |
Gerekirse. Genellikle de öyle olmuştur... | Open Subtitles | نعم إذا لزم الأمر, وأغبلهم يفعلون ذلك الان |
Bunun için Blucher Gerekirse adamlarını ağaca bağlar. | Open Subtitles | بمثل ذلك الوعد ، بلوخر قد يربط رجاله إلى الأشجار إذا لزم الأمر |
Gerekirse tek başına ölebilmek için. Bence bu haksızlık değil. | Open Subtitles | وأموت وحيداً، إذا لزم الأمر أعتقد هذا عدل |
Amerika Gerekirse, komünist orduya karşı Atom bombası kullanacağını açıkladı. | Open Subtitles | قد تستعمل أمريكا القنبلة النووية إذا لزم الأمر على الجيش الشيوعي |
Gerekirse, burayı satın alıp, elimi kolumu sallayarak çıkarım. | Open Subtitles | وسأشتري هذا المكان اللعين إذا لزم الأمر ، وأنا خارج كل هذا |
Bu kiraya, tuvalet rezervuarında bile duş alır Gerekirse. | Open Subtitles | بذلك الإيجار، قد تستحم داخل المرحاض إن لزم الأمر |
Kızı durdurun. Gerekirse ateş edin. | Open Subtitles | أوقفوا الفتاة وأطلقوا النار اذا لزم الأمر |
Bu çizgi filmi, Gerekirse sensiz yaparız. | Open Subtitles | يمكننا اعداد البرنامج بدونك إن لزم الأمر. |
Bir milyon dolar için Gerekirse ağaçta hindistan cevizi gibi sallanırım. | Open Subtitles | مقابل مليون دولار، سوف أهتز كحبة جوزهند على الشجرة إن لزم الأمر |
Bir milyon dolar için Gerekirse ağaçta hindistan cevizi gibi sallanırım. | Open Subtitles | مقابل مليون دولار، سوف أهتز كحبة جوزهند على الشجرة إن لزم الأمر |
Gerekirse Şükran Günü hafta sonu boyunca orada kalacağım. | Open Subtitles | وأنا ستعمل البقاء هناك خلال عطلة عيد الشكر إذا لزم الأمر. |
Yani planım ne kadar gerekiyorsa burada kalıp et yiyicinin bulunduğu her hücreyi kazıyıp temizlemek. | Open Subtitles | أن أقف هنا مهما لزم الأمر . . كي أزيل كل خلية مصابة من قدمها |
Bu evdeki tüm bıçakları, ipleri ve hapları kaldıracağım Mecbur kalırsam da yirmi dört saat başında bekleyeceğim. | Open Subtitles | سوف أزيل كلّ سكّين ، حبل وحبّة من هذا المنزل وإن لزم الأمر ، فسوف أكون بجانبك طوال الـ24 في اليوم |
Bana tıpış tıpış dönene kadar burada gerektiği kadar kalabilir. | Open Subtitles | سأدعها هنا طالما لزم الأمر حتى تأتي إليّ زاحفة. |
Adına konuştuğum insanlar gerektiğinde sana ya da karına zarar vermekte tereddüt etmezler. | Open Subtitles | الناس الذين أتحدث باسمهم لن يترددوا في أذيّتك أو أذيّتها إن لزم الأمر |