"لسبب واحد" - Traduction Arabe en Turc

    • tek bir nedenle
        
    • bir sebebi var
        
    • bir sebeple
        
    • tek bir sebep
        
    • bir nedenden ötürü
        
    • Bir kere
        
    • tek bir nedeni
        
    • tek bir sebepten
        
    • tek bir nedenden
        
    • tek bir sebebten ötürü
        
    • evvela
        
    • tek bir neden
        
    • olmamın tek sebebi
        
    Hayır, tek bir nedenle rüşvet almıyorsun çünkü bu şekilde, her konuda namussuzluğa hakkın olacağını sanıyorsun ve bu, kimsenin umursamadığı rüşvet almaktan daha kötü! Open Subtitles لا، أنت لا تأخذ المال لسبب واحد لتشتري كونك غير شريفاً بشأن كل شيء آخر وهذا أسوأ من أخذ المال الذي لا يكترث أحد به
    Videonun geniş bant aralıklı olmasının bir sebebi var, TED ان ملفات الفيديو تحتاج تبادل بيانات كبير لسبب واحد
    Seni sadece bir sebeple hayatta tutuyorum. Open Subtitles أنتَ على قيد الحياة لسبب واحد لسبب واحد فقط
    - Kaçmak için kullanabileceğimiz birşey mi? - Seni gemimize tek bir sebep için aldık. Open Subtitles هل هى شىء يمكننا إستخدمه للهرب لقد أحضرناك على المتن لسبب واحد
    Aslında, bir nedenden ötürü yapmazdım bunu. Çünkü sanırım bu tecavüze girerdi. Open Subtitles لن افعل لسبب واحد ، لان هذا سوف يعتبر اغتصاب
    Bir kere, bir işe girmeden önce okuma yazma öğrenmek zorundasın. Open Subtitles لسبب واحد,ينبغى أن تكون قادراً على القرآة والكتابة قبل أن يستدعوك.
    Kocamın beni terk etmesinin tek bir nedeni vardı ona karşı çok dürüsttüm. Open Subtitles زوجي قد تركني لسبب واحد بسيط لقد كنت صريحة جدا معه
    Buna tek bir sebepten devam etmek istedim. TED مع نمو الشركة، أردت أن أواصل هذا لسبب واحد بسيط:
    tek bir nedenden dolayı, Ne yapabildiğini biliyorlar. Open Subtitles لسبب واحد, وهو معرفتهم لما يمكن للكتاب فعله
    Seni sadece tek bir sebebten ötürü konuşturuyor olduklarının farkında değil misin? Open Subtitles ألا تدرك أنهم يجعلونك تتحدث لسبب واحد فقط
    evvela, yolları kesişen iki ışık demeti birbiriyle hiç etkileşmiyordu. TED لسبب واحد محوري على الاقل وهو عندما تتقاطع حزمتا ضوء مع بعضهما البعض فتلك " الجزيئات الافتراضية " لا تتفاعل مع بعضها البعض على الإطلاق.
    Bu salak turnuvaya tek bir nedenle katıldım, para. Open Subtitles لقد اشتركت فى هذة الدورة لسبب واحد... المال.
    - Güzel. Başkentten tek bir nedenle gönderildim: Open Subtitles :لقد أُرسلتُ من العاصمة لسبب واحد
    Bakın çocuklar burada bulunmamızın önemli bir sebebi var. Open Subtitles الآن، اسمعوا رفاق، نحن هنا لسبب واحد مهمّ
    Ve buradaki bu iyi adam yalnızca bir sebeple ona katılmana izin verecektir. Open Subtitles ومع ذلك هذا الرجل الجيد سيسمح لك بالإنضمام إليه لسبب واحد فقط
    Size söyleyeyim, kaltakların böyleleri buraya tek bir sebep için, yalnızca tek bir sebep için gelir. Open Subtitles دعني أخبرك شيئاً وغدة مثل تلك تأتي إلى هنا لسبب واحد و فقط سبب واحد
    Bu uzatmaya tek bir nedenden ötürü karşı çıkabilirim: Open Subtitles أود أن أبدي اعتراضي على تمديد المهلة لسبب واحد بسيط
    Bir kere senin 13. yıldan bir arkadaşın yok. Open Subtitles لسبب واحد لأنه لم يكن لديك صديق في السنة الـ13
    İtiraf etmesinin tek bir nedeni olabilir: Open Subtitles ولكن يمكنني فقط تخيل بأنه اعترف لسبب واحد
    Kızın, sırf tek bir sebepten ötürü kendi gözlerini başından söküp attı o da bu meclisi korumaktı. Open Subtitles لقد اقتلعت ابنتكِ عيناها من جمجمتها لسبب واحد فقط هو حماية الطائفة.
    Seni sadece tek bir sebebten ötürü konuşturuyor olduklarının farkında değil misin? Open Subtitles ألا تدرك أنهم يجعلونك تتحدث لسبب واحد فقط
    Sadece ve sadece tek bir neden için bir beynimiz var; uyumlu ve karmaşık hareketler üretmek için. TED لدينا دماغ لسبب واحد وسبب واحد فقط، وهو أداء حركات متكيفة ومعقدة.
    Burada olmamın tek sebebi var. O da çocuğunu aileye geri teslim etmek. Open Subtitles أنا هنا لسبب واحد و هو استرجاع طفلتك للعائلة

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus