| değilsiniz, sizi, onları görmek ama ben yine de yarım whitelighter olamaz. | Open Subtitles | أنتما لستما ساحرات .لن تستطيعا رؤيتهم . لكن أنا نصفى حارس أبيض |
| Daha da ötesi, bundan böyle artık ikiniz tek bir parça değilsiniz. | Open Subtitles | أكثر من ذلك ، حالياً أنتما الاثنان لستما مرتبطان عاطفياً بعد الآن. |
| Kahve için dışarı çıkabilirsiniz. Söylediği her şeyi yapmak zorunda değilsiniz. | Open Subtitles | يمكنكما الخروج لأجل القهوة، لستما مضطرّين على فعل كلّ ما يقوله. |
| Fakat ailemi önemsediğin için burada değilsin ve kız kardeşimle sen, pek de arkadaş sayılmazsınız. | Open Subtitles | انكِ لست هنا لإنك مهتمه بعائلتي وانتي واختي لستما صديقتين |
| Sen ve Jeff'in bir çift olmadığınızı biliyorsun, değil mi? | Open Subtitles | انت تدرك ان انت و جيف لستما ثنائى صحيح ؟ |
| Siz ikiniz gelecekten gelen garip giyimli katillerden başka bir şey değilsiniz. | Open Subtitles | أنتما الإثنان لستما أكثر من مجرد قاتلين من المستقبل يرتديان ثياب غريبة. |
| Hanımların içmesinden yana değilim ama Sizler hanım değilsiniz galiba. | Open Subtitles | لا أتحكم فى نفسى مع نساء مخمورات و لكنى أعتقد انكما لستما نساءا |
| Durun canım, öyle hemen korkmayın. Siz kanun adamı falan değilsiniz ki. | Open Subtitles | الآن اسمعا ، لا تخافا لستما من الشرطة أو ما شابه |
| Etrafımdaki tek erkek ikiniz değilsiniz. | Open Subtitles | أنتما لستما الرجلان الوحيدان هنا، كما تعلم. |
| Siz benim çürüyen derimin çöpcülerinden başka bir şey değilsiniz. | Open Subtitles | إنكما لستما سوى زبّالين تعيشون بجانب جسمي المهترئ |
| - Bunu yapmak zorunda değilsiniz Kesinlikle götüreceğiz. Yeri sen söyle. | Open Subtitles | لستما مضطرا لفعل هذ بالتأكيد أنت سمي المطعم |
| Bir polisle dokuz yıl evli kaldım. Siz polis değilsiniz. | Open Subtitles | فلقد تزوجت بشرطي لتسع سنوات وأنتما لستما شرطيين |
| Ama meseleyi anlıyorum... buralı değilsiniz, bizim alacakaranlıklar nelere kâdirdir bilmezsiniz. | Open Subtitles | ولكنني أرى حقيقة الأمر أنتما لستما من هذه المنطقة, ولا تعرفان مالذي بوسع الشَفَق أن يفعله عندنا في هذه المنطقة |
| İnan, tek etkilenen siz değilsiniz. | Open Subtitles | صدقني، لستما الوحيدان اللذان أثر عليهما النيزك |
| Evinize gidin. Bu gece çalışacak durumda değilsiniz. | Open Subtitles | عودا إلى المنزل، لستما في حالة تسمح لكما بالعمل الليلة |
| Sizler mavi hapların kurbanı değilsiniz. Sorun sizsiniz. | Open Subtitles | أنتما لستما ضحيتا الحبوب الزرقاء أنتما المشكلة |
| O iğneye ihtiyacı olan tek siz değilsiniz, alanı koruyun. | Open Subtitles | لستما الوحيدين اللذان يحتاجان إلى المصل، . حافظا على الحقل محميا ً، حسنُ ؟ لقد اقتربنا من النهاية. |
| Sen lanet olası bir robotsun. Aynı şey değilsin. Aynı şey değil. | Open Subtitles | إنك آلة لعينة، ولست نفس الشيء نفسه، لستما الشيء نفسه |
| Tabi ki sizin evde olmadığınızı ve daha sonra aramasını söyledim. | Open Subtitles | أخبرته أنكما لستما في المنزل و أنه يستطيع الاتصال لاحقاً |
| Annemle artık birlikte olmadığınız için çok mutsuzum. | Open Subtitles | لا زلت مستائة لأنك أنت وامي لستما سوية |
| Ordudan değilsinizdir umarım. | Open Subtitles | لستما أحد أولئك التابعين للجيش، أليس كذلك؟ |