Onunla flört ettiği için kızgın değilim ama benim evimde olmaz. | Open Subtitles | أنا لست غاضبة منها لأنها غازلتك، ولكن ولكن في منزلي، لا |
Beni sokağa attığın için, sana kızgın değilim, eğer düşündüğün buysa. | Open Subtitles | أنا لست غاضبة منك إذا كنـُـت تعتقد ذلك لرميك لي بعيداً |
Prue, sana kızgın değilim. Her şeye kızgınım. | Open Subtitles | برو، أنا لست غاضبة منكِ ولكنّي غاضبة من الموقف بأكمله |
kızmıyorum... ve her şeyin düzeleceğini hissediyorum. | Open Subtitles | و لست غاضبة و أشعر أن الأمور ستكون على ما يرام |
sinirli değilim ben. | Open Subtitles | لست غاضبة و لكن سيكون لطفا منكم |
- tatlım, sana kızmadım. Biliyorsun. - Biliyorum. | Open Subtitles | حبيبى, انا لست غاضبة منك, وانت تعرف اعلم |
Bana parayı çektiğim için... kızgın değilsin. | Open Subtitles | أنتِ لست غاضبة مني لأنني أخذت المال |
Tamam sorun değil. kızgın değilim. | Open Subtitles | لا بأس ، لا بأس ، أنا بخير و أنا لست غاضبة |
Sana kızgın değilim. Sadece kendimi iyi hissetmiyorum. | Open Subtitles | لست غاضبة منك ولكني لااشعر باني على مايرام |
Spor salonu olayı yüzünden kızgın değilim. Şurayı imzala lütfen. | Open Subtitles | لست غاضبة من مسألة الصالة الرياضية وقع على هذه من فضلك |
Beni nakil operasyonundan çıkarmak istemediğini biliyorum ve kızgın değilim. | Open Subtitles | أعرف أنك لم تقصد أن تطردني من عملية الزرع و أنا لست غاضبة |
Ama şunu söylemek istiyorum duydum ki çok şey yapmışsın, ve artık sana kızgın değilim. | Open Subtitles | لكني اريد القول .. سمعت عن محاولاتك الجاهدة .. لذلك لست غاضبة عليك بعد الان |
Bunun için sana kızgın değilim. Doğru olanı yaptın. | Open Subtitles | لست غاضبة لأنك صنعت الجهاز قمت بالشيء الصحيح |
Hayır, kızgın değilim. Ama bunu bir daha yapmaman gerek, tamam mı? | Open Subtitles | لا انا لست غاضبة منك ولكن لا أريدك ان تفعلين ذلك مرة أخرى |
Sana kızgın değilim tatlım. Karl'a kızgınım. | Open Subtitles | حبيبتي أنا لست غاضبة منك ، أنا غاضبة من كارل |
Sana kızgın değilim! Sadece iyi olduğunu bilmek istiyorum! | Open Subtitles | انا لست غاضبة منك فقط اريد ان اعرف ان كنتي بخير |
Balonlar yüzünden kızgın değilim. Riyakarlık yüzünden kızgınım. | Open Subtitles | لست غاضبة بشان البالونات انا غاضبة بشان النفاق |
- Tavuktu. Size hiç kızmıyorum ki, dün akşam tavuk yedim zaten ve... | Open Subtitles | بل الدجاج, لست غاضبة منك, تناولت الدجاج والفطائر في الصباح |
Beni dinle, sinirli değilim. | Open Subtitles | اسمعني، لست غاضبة |
Kahretsin, sana kızmadım tatlım. Göster kendini, kızım. | Open Subtitles | تباَ، لست غاضبة منك ياحلوتي افعلي ذلك الشيئ يافتاة |
Yani, bana kızgın değilsin, değil mi? | Open Subtitles | أعني، أنكِ لست غاضبة مني شيء أليس كذلك؟ |
Bana kızgın değil misin? | Open Subtitles | لست غاضبة مني ؟ |
- Sinirlenmeyecektin hani? - Sinirlenmedim zaten. | Open Subtitles | ـ قلت بأنك لن تغضبي ـ أنا لست غاضبة |
Bu... Öfkeli değilim. Öfkeli olduğumu sanıyorsun, ama değilim. | Open Subtitles | لست غاضبة, أنا لست غاضبة تعتقد أنني غاضبة, لكنني لست كذلك |
Uyumak gibi bir şey. Vakayı McQueen'e verdiğim için kızmadın mı? | Open Subtitles | انت لست غاضبة انني أعطيت الحالة الى ماكوين؟ |
Biliyorsun, sihirbazı. Kızmadın değil mi? | Open Subtitles | أتعقب الساحر الذي رأيناه أتمنى بأنكِ لست غاضبة |