Sadece bana dokunulmasına alışkın değilim. Üzgünüm. | Open Subtitles | انه فقط، أنا لست متعودة على أن يلمسني أحد، أنا آسفة |
Bana karşı bu kadar iyi davranılmasına ve hassasiyet gösterilmesine alışkın değilim. | Open Subtitles | أنا لست متعودة أن يكون أحد لطيفاً معي لم يظهر لي أحدهم أي رقة |
Tüm ihtiyaçlarımı karşılayacak hizmetkârların etrafımda olmasına alışkın değilim yalnızca. | Open Subtitles | أنا لست متعودة على وجود خدم حولي طوال الوقت يهتمون بكل أحتياجاتي |
Üzgünüm ölüm denen kavrama senin kadar alışkın değilim. | Open Subtitles | انا اسف انا لست متعودة على الموت مثلك |
Artık alkole alışık değilim. Ama kendimi daha iyi hissediyorum. | Open Subtitles | لست متعودة على أي كحول أكثر لكن أنا أحسن الآن |
Birinin yatıya kalmasına alışık değilim. | Open Subtitles | هذا غير عادي جدا بالنسبة لي لست متعودة على إمتلاك نوم عميق |
Üzgünüm ölüm denen kavrama senin kadar alışkın değilim. | Open Subtitles | انا اسف انا لست متعودة على الموت مثلك |
Ebeveynlik yapmaya alışkın değilim, ne yapayım? | Open Subtitles | انا لست متعودة لاكون ابويه؛اوكي؟ |
Ölümlere pek alışkın değilim. | Open Subtitles | لست متعودة على الموت |
Emir almaya alışkın değilim. | Open Subtitles | لست متعودة على أخذ الطلبات |
Sanırım bu kadar ilgiye alışık değilim. | Open Subtitles | أعتقد أنني لست متعودة على كل هذا الإنتباه |
Kendi kahvaltımı alıp gelmeye alışık değilim. | Open Subtitles | أنا فقط لست متعودة على جلب طعام الإفطار لطبيبي الشرعي. |