Göle düşüp yüzemeyen herkesi aşağı çekmeye hazır. | Open Subtitles | وهو مستعد لسحب من لا يستطيع السباحة لأسفل |
Javon a zenci derler her zaman büyük söyler tetiği çekmeye hazır mı derler, ha? | Open Subtitles | جاي فوجن يلعب مثل اسود اعتقد ذلك سيء ومستعد لسحب الزناد |
Bütün yetkililerin herkesi mahalleden çekmek için koordine olması gerek. | Open Subtitles | علينا التنسيق مع كل ضباطكم لسحب الجميع من الشارع فورا |
Bir insanı çekecek kadar büyük herhangi bir şey yok, | Open Subtitles | لا يوجد شيء كبير بما فيه الكفاية لسحب أي شخص |
Kargo gemisinin aktarma halkalarını, mayını güvenli bir şekilde geminin içine almak için kullanabiliriz. | Open Subtitles | يجب أن نكون قادرون على الإستعمال الأمِن لحلقات سفينة الشحن لسحب الألغام للداخل |
Hepiniz maça ası çekme ihtimalini, veya yazı gelme ihtimalini bilebilirsiniz. | TED | كلكم يعرف ما هو المرجح لسحب الآس البستوني أو قلب الوجوه للعملة. |
Tuzağı boşluğun üzerine çekmemiz için hala zaman ihtiyacımız var . | Open Subtitles | ما زلنا بحاجه إلى المزيد من الوقت لسحب القماش عبر القضبان |
Haklı olsan bile elimizde Priox'u pazardan çekmeye yetecek kadar malzeme yok. | Open Subtitles | حتى و لو كنت محق لا يوجد دليل قاطع لسحب العقار من السوق |
Ve tanımadığım iki kıçı kırık oyuncuyu yukarı çekmeye bakınmıyorum. | Open Subtitles | ولا أبحث لسحب لاعبين خاسرين لا أعرفهما حتى. |
Sonunu getirmeyeceğimi düşünmek isterim; ama tetiği çekmeye gerçekten hazırdım. | Open Subtitles | اريد ان لا اتذكر انني مررتُ بذلك لكنني كنتُ مستعدة لسحب الزناد |
yavru hücrelere çekmek için gerekli olan mitotik iğnecikleri, zincirleri oluşturmasını engeller. Birkaç saat boyunca | TED | وتمنعهم من تكوين تلك السلاسل. وهذا الانقسام الفتيلي الذي هو ضروري لسحب المادة الوراثية في الخلايا الوليدة. |
Köpeklere mama parası çekmek için bankaya girdim derken şu iki Amerikalı herif beni yakaladı ve şöyle dedi: | Open Subtitles | ذهبت للبنك هذا الصباح لسحب مال لشراء طعام للكلاب وفجأة أتى هذان شخصان.. |
...bir kalastan çiviyi çekmek son zamanlarda olduka moda bir oyun. | Open Subtitles | لسحب مسمار من عارضــة بأكثر الصيحــات دهشــة |
Haznelerinde yeterli kuru barut kaldığı ve tetiği çekecek takatleri olduğu sürece önlerine gelen kadın erkek, çoluk çocuk, herkesi öldürüyorlar. | Open Subtitles | طالما لديهم بارود كافى فى قواريرهم وقوة لسحب الزناد سيقتلوا كل رجل وامراة وطفل يواجهم |
Dünya'ya meteor çekecek kadar güçlüydü. | Open Subtitles | قوي بما فيه الكفاية لسحب نيزك إلى الأرض. |
Burada her ne olduysa, hiç kimse ölüleri almak için geri dönmemiş. | Open Subtitles | لم يعد أحد لسحب الموتى بغض النظر عما حصل هنا. |
Fondan para çekme prosedürleri için 24 saat gerekecek. | Open Subtitles | أحتاج لأربع و عشرين ساعة لسحب أموالي من البنوك |
Santos motorları çalıştırabilirse bu büyüklükte bir gemiyi çekmemiz iki hafta sürer. | Open Subtitles | عمل المحرّكات... ... هويمكنأنيأخذناأسبوعان حدّ أدنى لسحب سفينة بهذا الحجم. |
Biraz para çekmem lazım. Benimle gelebilir misin? | Open Subtitles | أحتاج فقط لسحب بعض النقود في الداخل هل يمكنكما الدخول معي؟ |
İçlerinde DNA olanlar da tabii. Dönüştürme için izin çıkarmak 6 ay sürüyor. | Open Subtitles | بما في ذلك الحمض النووي - إستغرق الأمر أشهراً لسحب تصاريح الشقة - |
Andy'yi bu karışıklığın içine sürüklemek niyetinde değildim, ama herhalde birkaç milyon dolara hayır demez diye düşündüm. | Open Subtitles | بالطبع لم اخطط لسحب اندى إلى تلك الفوضه ولكن اعتقد أنه يمكنه أن يحصل على مليونين من الدولارات |
Bak, kampanyamdan desteğini çekmen gerektiğini biliyorum. | Open Subtitles | انظر، أعلم أنّك مضطرّ لسحب تدعيمك لحملتي الانتخابيّة. |
Kurşunu duvardan çıkartmak için dairene gittiğimde apartmana su getiren kayıtsız bir minibüs gördüm. | Open Subtitles | عدت إلى شقّتك لسحب الدودة البزّاقة من الحائط. لكنّي لاحظت شاحنة غير مؤشّرة تسليم الماء الناعم. |
insanları dünyanın atmosferinden karbonu atacak bir yok için teşvik etmeliyiz. | TED | نحن فى حاجة أن نحاول تشجيع الناس أن يأتوا بطريقة لسحب الكربون من الغلاف الجوي للأرض. |