çalmak için hiçbir kişisel bilgi yok Nate'in diskinin senin dizüstüne yaptığının aksine. | Open Subtitles | لا توجد فيه معلومات شخصية لسرقتها على عكس ما فعل قرص نيت بجهازك |
Tabii ki, eğer kronografın yerini bilseydim... çalmak için hiç tereddüt etmezdim. | Open Subtitles | بالطبع, إذا كنت أعرف من أين توقيت الخاص بك, لن أتردد لسرقتها. |
Sen çipi almadın. Ona çalması için para verdin. | Open Subtitles | لم تكن تبتاع تلك الرقاقة، كنت تدفع له ثمناً لسرقتها! |
Onu üç kez soymaya çalışmışlardı. | Open Subtitles | بعد ثلاث محاولات لسرقتها |
Hayır, ama bir dahaki sefere kim çalacak biliyorum. | Open Subtitles | لا، لكنني أعرف الذي يحدث لسرقتها المقبل. |
En akıllıca hareket, dönüp çalmaya çalışma ihtimalimize karşı araç başında birini bırakmak olurdu. | Open Subtitles | سيكون خطوة ذكية أن يكون لترك واحدة الى الوراء في السيارة ونحن في حالة مضاعفة الظهر في محاولة لسرقتها. |
Onu benim için çalmayı planladığın için çok şanslı değil miyiz? | Open Subtitles | أليس حظا جيدا أن تخطط لسرقتها من أجلي؟ |
Kendi çaldığı sırada yakalanıp hapse düşmesin diye... - ...babana vermek istiyordun onu. | Open Subtitles | أردت إعطاءها لأبيك كيلا يسجن في محاولة منه لسرقتها بنفسه |
Hey! Onu çalabilmek için yeterince akıllıydık zannedersem... | Open Subtitles | أنت لقد كنا أذكياء كفاية لسرقتها من المكان الأول |
Bizim ya da Ian için en iyi zaman, onu bu haftasonu yapılacak galada korumalar üst kattaki VIP olanlarla ilgilenirken çalmak. | Open Subtitles | افضل وقت لنا و او إين ,لسرقتها في الإحتفال في عطلة هذا الأسبوع عندما يكونون الحراس مشغولون بالشخصيات الهامة في الطابق العلوي |
Evet ama heykeli istediğini söylemesi çalmak için birini tutması anlamına da gelmez. | Open Subtitles | أجل، لكن القول بأنّه أراد إستعادتها، لا يعني بالضرورة أنّه تعاقد مع شخص لسرقتها. |
Ücretli polis muhbiri olan Valentine'i üflemeden çalmak zorunda kaldım. | Open Subtitles | كان لي لسرقتها حتى لا لتفجير غطاء عيد الحب كما مخبر الشرطة المدفوعة. |
Motosikleti olsa biri çalmak için döver, hatta öldürürdü onu. | Open Subtitles | إذا كانت لديه دراجة ناريّة .فسيُضرب ولربما يقتل من أشخاص لسرقتها منه |
Diğeri ise onu soymaya gelenlere ait. | Open Subtitles | والآخر هو من رتب لسرقتها |
çalacak şeyler... öldürecek insanlar var. | Open Subtitles | لدينا أشياء لسرقتها , قتل الناس |
Efsaneye göre Kloketra onu çalmaya çalışmış. | Open Subtitles | تقول الأسطورة أن كليوكاترا خططت لسرقتها |
Onu benim için çalmayı planladığın için ne kadar şanslıyız değil mi? | Open Subtitles | أليس حظا جيدا أن تخطط لسرقتها من أجلي؟ |
Kolyeyi çaldığı için kovulan hizmetçi Maria'dan özür dilemeye çalışıyordu. | Open Subtitles | كانت تُحاول تقديم تعويضات مع (ماريا)، الخادمة التي طردت لسرقتها القلادة. |
Bu kart için birini öldürdüler, ve bende bunu çalabilmek için çok çalıştım. | Open Subtitles | قتلوا شخصا من أجل هذه الشارة، وعانيت الكثير لسرقتها |
Yumurta Pazartesi günü sergilenmeye başladığında onu çalmanız için 48 saatin olacak. | Open Subtitles | عندما تعرض البيضه صباح الإثنين... سيكون لديك 48 ساعه لسرقتها قبل انتهاء موعدك النهائي |