"لسيت" - Traduction Arabe en Turc

    • değil
        
    Bu, diğerleri kadar güzel değil. Sadece Dünya dinlerini gösteriyor. TED وهذه واحدة من تلك الخرائط ولكنها لسيت بالقدر نفسه من الجمال. فهي بكل بساطة تبين أديان العالم.
    Limanda durum daha zor peder, burası sanki Amerika değil. Open Subtitles نقابه البحر اقسى يا ابونا وكانها لسيت من امريكا
    Ben elimden gelen indirimi yaparım ama benim ücretim en büyük masraf değil. Open Subtitles سأكون مسرور لو استطعت خصم جزء من حصتي ولكن حصتي لسيت بذلك القدر الكبير.
    Kimse fark etmeden yürüyerek çıkıp gidebilecek bir kız değil. Open Subtitles ولكن سياراتك كانت هناك في غضون دقائق من الحادث أنها لسيت من النوع الذي يمكن أن يمشي دون أن يلاحظة احد
    Kendi değerini bilmeyen bir tek hamileler değil. Open Subtitles أتعلمون , أنها لسيت فقط أمرأة حاملة التي تعطى حقها
    O aslında mecazi, gerçek numaralar değil. Open Subtitles إنَّها إستعارة بحقٍ، فهي لسيت أرقاماً حقيقة.
    Kurgu bir başkan kadar havalı değil gerçi ama. Open Subtitles أعني ؛ لسيت مثيرة للإعجاب مثل فكرة الرئيس الخيالية
    Şu an sadece maço bir şekilde efeler gibi cesaret göstermekten değil ayrıca pankreas kanseri alanından da bahsediyorum, bunda bağımlılık yapıcı bir şey var ve benim için kutup geziler muhtemelen uyuşturucu bağımlısı olmaktan pek de farklı değil. TED أنا لا أعني فقط في مجال فتل العضلات الإدواردي، ولكن أيضاً في مجال سرطان البنكرياس، هنالك شيء يدعوك للإدمان على هذا، وفي قضيتي، أعتقد أن الاستكشافات القطبية لسيت بهذا البعد عن إدمان المخدرات.
    Şu sözü bilirsin. " Kimsenin suçu değil." Bu yalan. Open Subtitles ما تقولينه: "إنها لسيت غلطة أحد" هذه كذبة كبيرة
    Hayır, hayır, öyle bir şey değil. Ben bir bankada çalışıyorum. Open Subtitles لا لا لسيت الفكرة ولكن اعمل في بنك
    Hayır, hayır. Öyle birşey değil. Ben bir bankada çalışıyorum. Open Subtitles لا لا لسيت الفكرة ولكن اعمل في بنك
    -Sorun değil, Dupree. -Teşekkürler. Open Subtitles نعم, لا حقا انها لسيت مشكلة ,دبرلي شكرا
    Olabilir, ama benim için henüz yeterince iyi değil. Open Subtitles ربما , لكنها لسيت جيدة كفاية بالنسبة لي
    Çünkü sana o şeyleri yapan kadın annen değil. Open Subtitles لآن المرأة التي فعلت بك هذا . لسيت " أم " ـ
    Ve bu ilk değil. - Öyle mi? Open Subtitles ودعيني أخبرك شيئاً، لسيت الأولى لي
    Kusura bakma ama tıp fakültesine girmek böyle pat diye karar verilecek bir şey değil. Open Subtitles حسنا, أنا آسفة, ولكن... دراسة الطب لسيت شيئا تقرر عمله ببساطة.
    O şişman değil. Kemikleri iri. Open Subtitles هي لسيت سمينه انها فقك عريضه قليلا
    Özür dilemene gerek yok. Bu ilk seferin değil. Kova mı getirmeliydim? Open Subtitles لماذا الأعتذار أنها لسيت المره الأولى
    Hayır, bekle. Bu iyi haber değil ki. Open Subtitles مهلا, تلك لسيت أخبارا جيدة, أليس كذلك؟
    Sadece hükümet değil, özel sektör bile. Open Subtitles لسيت الحكومة فقط, بل حتى القطاع الخاص

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus