"لضغط" - Traduction Arabe en Turc

    • baskı
        
    • basıncı
        
    • basınç
        
    • basıncına
        
    • baskısına
        
    • basıncını
        
    • sıkıştırma
        
    • tansiyon
        
    Evlenmesi için ailesi, arkadaşları ve hatta işten baskı görmüş ve berbat tercihler yapmaya itilmiş genç kadınlar tanıyorum. TED أعرف شابة تتعرض لضغط رهيب من أسرتها وأصدقائها وحتى في عملها لتتزوج، وهن مجبرات على القيام باختيارات فظيعة.
    Rekabetçi kalmayı bekleyerek, insan kendi kendine korkunç bir baskı uygular. Open Subtitles إنه لضغط كبير يضعه الشخص على عاتقه... عندما يُصر على التنافس
    Azhar'ın ekibi baskı altında. Ve baskıyı artırdı. - Hadi gidelim. Open Subtitles فريق أزهر يتعرض لضغط كبير وقد أغلقت عليه مفاتيح اللعب
    Delik sepsise sebep olabilir. O zaman kan basıncı düşer. Open Subtitles الثقب قد يسبب إنتانًا، وهو ماقد يسبب هبوطًا لضغط الدم.
    Sadece kan basıncı ilacım biraz başımı döndürüyor o kadar. Open Subtitles الدم لضغط دوائي الأمر مافي كل هذا ما، حد إلى معتوه يجعلني
    Uçaklar 10,000 feet e kadar basınç yapar. Open Subtitles ترى ان الطائرات تتعرض لضغط فقط عند 10 الاف قدم
    Subglotal basıncına gelince... Tıp bilimine meydan okuyor. Open Subtitles أما بالنسّبة لضغط لسان المزمار عندها فهو يتحدّى العلوم الطبية.
    Yakında, kamu baskısına yanıt vermek zorunda kalacaklar. Bu arada biz sessiz kalacağız. Open Subtitles قريباً أو لاحقاً , سيجب علىهم الإستجابة لضغط الرأي العام ومن جهة اخرى ، ونحن نبقى صامتين
    Ancak, çekirdeği bir beyaz cüceden daha küçük boyutlara sıkıştırabilmek için o tuhaf gücü, yani elektron bozunum basıncını alt etmek zorundadır. Open Subtitles لكن لضغط المركز لحجم أصغر من القزم الأبيض فالجاذبيه يجب أن تجد طريقه للتغلب على " ضغط الإنحطاط الإلكتروني"
    Başka bir sıkıştırma şirketi kuramayacağını bilmen gerek. Open Subtitles انك لا يمكنك ان تنشأ شركة اخرى لضغط المعلومات
    Başkaları, çoğunlukla kurbanı baskı altında tutarlar. Open Subtitles في اغلب الاحيـان, يكونو الضحايا مجرد لضغط على اشخــاص اخريــن
    Kate oğlumuz Damien nedeniyle ciddi baskı altında.. Open Subtitles كانت تتعرض لضغط شديد مؤخراً بسبب ابننا ديميان
    Yani... onların insani yönünü görseydim güzel görünmek için, kendilerini o kadar baskı altında hissetmezlerdi. Open Subtitles أقصد لو أنني رأيتهن مهما يكن من الإنسانية لما كن ليتعرضن لضغط بأن يظهرن بشكل جيد
    Yani... onların insani yönünü görseydim güzel görünmek için, kendilerini o kadar baskı altında hissetmezlerdi. Open Subtitles أقصد لو أنني رأيتهن مهما يكن من الإنسانية لما كن ليتعرضن لضغط بأن يظهرن بشكل جيد
    Kate oğlumuz Damien'le fazlasıyla baskı altındaydı. Open Subtitles كانت تتعرض لضغط شديد مؤخراً بسبب ابننا ديميان
    Alışsan iyi olur. Biz balerinler hedefimize odaklanmak, zayıf, zarif ve zayıf kalmak konusunda devamlı baskı altındayız. Open Subtitles اعتادي عليه ، نحن الراقصات نخضع لضغط مستمر لنبقى مركزات ونحيفات ، رشيقات ونحيفات
    Bebeğin kan basıncı çok düşük. Kan basıncı lazım. Open Subtitles نبضات الجنين ضعيفة جداً، أنـا في حاجة لضغط الدم
    "Kan basıncı yok, nabız yok" da ne demek? Open Subtitles ماذا تعني لا وجود لضغط دم أو نبض؟
    Ben bu şu an 37 atm değerinde basınç altındayım ve devam ediyor. Open Subtitles أنني أتعرّض لضغط جوّي يساوي 37 وحدة ويزداد تدريجيًا يا إلهي
    Çok geç. Kan basıncına bak. Open Subtitles نحن متأخرون جداً انظر لضغط دمه
    Haklı olsan ve sonunda işe yaramaz tansiyon ilaçlarıyla ormana dönsek dahi bu kafanda olmaz. Open Subtitles إن كنتم محقين و عدنا إلى الغابة بدواء سئ لضغط الدم لن يقع اللوم عليك

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus